56 - Beach Boys

1.4K 158 78
                                    

Chanyeol sadece plaj çocuklarından biriydi. (Dip not: Bugünlük bir gangster değildi.)

*
*

Plaj o kadar da kalabalık değildi, bu da orayı Chanyeol'ün katlanabileceğinden daha az sinir bozucu kılıyordu. En azından Baekhyun'un kaçıp ortadan kaybolması gibi saçma salak şeyler hakkında endişelenmesi gerekmiyordu.

Toplu taşımayla seyahat iyiydi, ama Sehun ve Jongin'in çenelerini kapatmaya çalışmak ve lanet olası bir yer seçmek resmen iki tane anaokulluyla uğraşmakla aynı şeydi. Jongdae sanki köpekbalıklarıyla yüzen zengin küçük bir çocuk gibi görünüyordu, ve Junmyeon, hepsi otobüs durağındayken görünürde yoktu (şükürler olsun).

Minseok ve Havalı Lüksler Çetesi, yeni marka Bugatti'leriyle birlikte sahile vardılar. Deniz kıyısındaki park yasağı olan tahta bölge boyunca park ederlerken, 'Vroom vroom,' dediler.

Park polisi çekiciyi arayıp arabalarını çektirmekle onları tehdit ettiğinde; Minseok, Havalı Lüksler Çetesi'ne arabaları oldukları yerde bırakmalarını emrederken "Ha hee ha!" diye güldü.

Sadece gidip YEPYENİ Bugatti'ler alırlardı, ne var yani.

Sol tarafına bakarak, Chanyeol Baekhyun'un büyük bir şemsiyeyi apaçık ortada olan belli sebepler yüzünden... üstlerinde tişörtlerle duran Sehun ve Jongin'in yardımıyla kurmasını izliyordu.

Hava çok rüzgarlı değildi, ve Minseok'un kumun üstünde oturmakla ilgili şikayet edip durmasını yanında; Chanyeol bunun iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyordu. Herkes hasır niyetine kumların üstüne havlularını sermişti, şemsiye neredeyse kurulmuştu; yemekleri, suları ve güneş koruyucuları vardı.

Sonunda Sehun iyi olduğu şeyi yapıp, şemsiyenin ucunu yerdeki deliğe sapladığında Baekhyun ellerini çırpıp onu alkışladı. "Oley!" kıkırdadı. "Çok güçlüsün sen, Sehunnie."

Sırıtarak, Sehun saçlarını savurdu (kahretsin!).

"Çok da zor değildi canım. Her zaman yaptığım şeyler işte."

Jongin ona kaşlarını çatıyordu. "Ben de yardım ettim."

Baekhyun, Jongin'in kollarının ön kısmını hissetmek için uzanırken başıyla onaylayıp gülümsedi. "Biliyorum! Şu kötü çocuklara bir baksana!"

Başta, Jongin alay ederek gözlerini devirdi.

Ama sonra kollarını büküp gevşetti. "Dikkatli ol, Patron. Bu silahlar dibine kadar dolu."

"Vaaaaaaaay be!"

Sehun uzanıp baktı ve Chanyeol'ün Jongin'in şişko kafasına yolladığı bakışları gördü. Hemen, gangsterin tişörtünün yakasından kavradı. "Hadi gel seninle şu tahta yol boyunca yürüyelim de kız falan bulalım."

Sürüklenirken, Jongin inledi. "Kızlardan da bıktım, güneş altında düzüşmekten de! Daha ne kadar yanmam gerekecek acaba ya?"

Sehun, Jongin'in şiirsel ağıdına kafasını sallayarak onu daha da güçlü bir şekilde çekiştirdi ve ikili kalabalığın arasında kayboldu.

Alanlarının hemen sağ tarafında ise, Kyungsoo minik "evleri" için en uygun bölgeyi psişik güçleriyle arayan Taehyung'un yardımıyla Minseok'un kabinini kuruyordu.

Çetesinin geri kalanı yapıyı nasıl inşa edeceklerini çözerken, Minseok havlusunun üstünde oturan Chanyeol'e doğru yürüdü. Baekhyun kendi havlusunu devin yanına sererek ona katıldı ama en sonunda anlamsız kaldı çünkü her türlü gangsterin dizine oturmaya karar vermişti.

Bu, Minseok'un şaşırttı-- hatta resmen iliklerine kadar sarstı.

Gucci (elmaslarla işlenmiş) gözlüklerini yüzünden çıkardı ve soluğu kesildi. "Bu ne zaman gerçekleşti!? Doğrusu ben..." hızlı bir duraksama oldu. "Dehşete düştüm... ama bir yandan da hayran kaldım."

Baekhyun ona gözlerini kırpıştırdı. "Ne demek istiyorsun?" Chanyeol kollarını arkadan ona dolayabilsin diye yeteri kadar kollarını kaldırırken sordu. "Biz en başından beri çıkıyorduk ki!"

Minseok güldü, ama gülüşünü elinin arkasıyla kapadı. Adab-ı muaşeret bunu gerektirirdi çünkü. "Bağışla beni, arkadaşım, ama liderinle tanıştığım zaman senden o kadar da haz etmediğini ima ediyor gibi görünüyordu."

Kaşlarını çatarak, Baekhyun omuzlarını silkmeden önce bir süre geçmişi düşündü. "Ama şimdi benden çok hoşlanıyor."

Dikkatini Chanyeol'e çevirerek, Minseok tek kaşını kaldırdı. "Sanırım dedikleri doğru oluyor o zaman, hm?"

"Ne diyorlarmış?" Chanyeol gönülsüzce sordu.

"Mmmm..." Minseok dudaklarını birbirine bastırıp, gülmeden önce Gucci gözlüğünün kenarını ısırdı. "Ahah! Zenginler arasında gizli bir deyiş, o yüzden söyleyemem! Ama şunu söyleyeyim. Siz ikiniz... finansal olarak uyumlusunuz. Ve bu, sıradan insanların dediği gibi 'çok tatlı'."

Birden, Taehyung yere yuvarlanırken kulaklarını kapayıp çığlık atmaya başladı. "Bir şey... olmak üzere! Biri geliyor!"

Minseok, Havalı Lüksler Çetesi'nin alanına ayaklarını yere vura vura gitti ve daha yarısı bitmiş olan kabinine baktı. "Kesinlikle bu yapıyı yere kurabilecek biri olduğunu umuyorum ama ben!" dedi. "Biraz daha uzun sürerse dermatologumu aramak zorunda kalacağım! Tenim güneş ışığından nefret ediyor. Ben--"

Dev, büyük bir gölge Minseok'un üzerine çökerek güneşi engelledi.

"Ah... Çok daha iyi--"

Gölgeyle birlikte, onu hızlı esen rüzgarlar takip etti. Az sonra, Minseok'un kabini ve Baekhyun'un şemsiyesi devrilip gitmişti.

Taehyung gökyüzünü işaret etti. "Junmyeon burada! O... şeyi getirmiş!"

Chanyeol gökyüzüne tam da zamanında bakarak Junmyeon'un bir helikopterden aşağı doğru alçaldığını gördü. Üzerinde bir Hawaii tişörtü ve dizlerinin üstünde bir şort vardı.

Bir de ortada plajdaki insanlar için tamamen ihmal edilen rüzgar olayı vardı. Kumlar her tarafa uçuşuyordu, kabinler yıkılıyordu ve Baekhyun'un uçup gitmesine 10 saniye kalmıştı.

Bu çile o kadar karmakarışıktı ki, Junmyeon sahile ayak bastığında ve özel helikopteri kaybolmaya başladığında Chanyeol aslında bu sinir bozucu piçin orada olmasına memnun olmuştu.

Nasılsa, daha biri dramatik girişi için ona çirkefleşmeye vakit bulamadan önce, sağ elindeki kuryeyi havaya kaldırarak Junmyeon hepsinin laflarını ağızlarına tıktı.

"Siz bana ne zaman ve nerede olacağını söylemediğiniz için, ben de siz göt deliklerini kendim arayıp bulayım dedim!" Junmyeon Baekhyun'a yaklaşırken gülümsüyordu, tavırları değişmişti. Konteynerından yeşil bir şişe çıkarıp onu kumral olana uzattığında aniden daha da yumuşamıştı.

"Bu ne?" Baekhyun sordu, meraklıydı.

"Alkol."









Think About It II chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin