Chanyeol bir gangsterdi ve savaşa gidiyordu.
*
*Arka planda film devam ederken Junmyeon yakına, daha da yakına yaslanıyordu... ta ki burnunun ucu Baekhyun'un yanağına değene kadar. "İşte sahte öpücüğü böyle yaparsın."
Çocuk geri çekilmeye başlarken Baekhyun kaşlarını çattı. "Ama bu hiç gerçekçi değildi!" Ona fısıldadı. "Daha iyisini yapabilirim. Bırak deneyeyim!"
*
*Ertesi gün okulda, herkes çoktan okulunda adı çıkmış çete lideri Junmyeon'la çıkan, kasabadaki en ateşli piliç olan Baekhyun'u tanıyordu. Ve ortada, Baekhyun'un çoktan Junmyeon'un kötü şöhretli Şipşak Patikası'nın arkasında bakirliği kaybettiğine dair bir dedikodu dönüyordu, ama daha onaylanmamıştı ve insanlar bu dedikodular doğru mu yoksa değil mi emin değildi.
Bununla birlikte, Chanyeol kendisini kızgın ve rahatsız olmuş bir halde buldu.
Şipşak Patikası, Junmyeon'un şip şakları için olan favori patikasıydı. İsminden anlaşıldığı üzere.
Kızlar, erkekler ya da bir el; hiç fark etmezdi. Ve bununla birlikte o yerin adı da pratik olarak orada yaşayan adam gibi kötüye çıkmıştı.
Ancak, Junmyeon kasabadaki diğer gangsterlerden farklıydı çünkü Chanyeol onun sahte olduğunu biliyordu. Junmyeon sadece zengin babasına asileşmek isteyen bir çocuktu, ve Baekhyun buna bayılıyordu.
Küçük cüce bir para avcısıydı.
Chanyeol gülmek istiyordu. Sonunda cüceden kurtulmuştu. Beş parasız olmak için siktiğimin ne kadar harika bir günüydü ama! Byun Baekhyun adındaki cüceler tarafından avlanacak tek bir parası bile yoktu.
*
*"Dünya'dan Chanyeol'e!" Jongin parmaklarını şıklatarak söyledi. Bir saniyeliğine, dev yine çatıda olduklarını unutmuştu. "Ne söylediğimizi duydun mu?"
"Gördüğün üzere, hayır, geri zekâlı!"
Jongin kabuğuna geri çekilecek kadar hızlıydı. "Dedim ki, haftaya olan okul gezisine gidiyor musun?"
"Huh? Ne gezisi?"
"Sınıf inzivası!" Sehun söyledi. "Çok kız gidiyormuş diye duydum. Anlarsın ya, bazılarıyla etrafta işi pişirebiliriz."
Jongin gözlerini devirdi. "Bugün yarın STD (Ç/N: Cinsel yolla bulaşan hastalıklar) kapacaksın birinden! Tıpkı Baekhyun gibi!"
Kaşlarını kırıştırarak, Chanyeol bento kutusunu yere koydu. "Az önce ne sikim dedin sen?"
Gözlerini kırparak, Jongin'in soluğu kesildi. "Yani, dedikodular böyle. İnsanlar Junmyeon'un Baekhyun'a hastalık kaptırdığını söylüyor! Ay ne beklersin zaten? Şipşak Patikası onlarla dolu!"
Başını sallayarak Sehun da aynı şeyi duyduğunu onayladı. "Bakteriler de çok, tabii."
Chanyeol, yarısı neredeyse boş olan bento kutusunu yana fırlattı ve beton zeminde kayışını izledi. "Siz ikiniz şu mankafalı hakkında konuşmayı kesecek misiniz artık!"
Sehun kafasını dikelterek sordu, "Junmyeon mu Baek--"
"B-- Junmyeon!"
Jongin gözlerini devirdi. Devin yeniden lider olduğunu (artık Baekhyun onlarla takılmadığı için) göz önünde bulundurarak yüzüne karşı alay ettiği birkaç seferden biriydi. "Biliyor musun, eğer onu özlüyorsan, söyle de gitsin yani--"
"Onu özlemiyorum. Kim o şeyi özlemek ister ki?" Chanyeol ona bağırdı.
"İstemiyorsun ama özlüyorsun işte."
Çocuğa bakarak, Chanyeol tam şu anda çocukla aralarında bir savaş açıp yumruk yumruğa dövüşmeyi düşündü. Jongin muhtemelen kavgayı (ve dişini) kaybederdi, ama Chanyeol de bir arkadaşlığı kaybetmiş olurdu ve liseden mezun olana kadar buna ihtiyacı vardı.
Sonunda, sadece kızgın bir şekilde kaldı.
Sehun, bu süre boyunca sessiz sessiz duran kişi, aniden kendi bacağına vurdu. "Hadi bir saha savaşı başlatalım," söyledi. "Baekhyun'a bizim onu Junmyeon'un çetesinden daha çok hak ettiğimizi gösterelim."
Jongin ona baktı. "Junmyeon'un çetesi beş kişi. Biz sadece üç kişilik bir çeteyiz."
Chanyeol hiçbir şey söylemiyordu. Bir kereliğine bile olsa Sehun'un iyi bir fikri var mı diye sadece dinliyordu.
"Haklısın. Özel okul çetesiyle ittifak kurmamız gerekebilir. Havalı Lüksler."
"Havalı Lüksler mi?" Chanyeol kaşlarını çattı. "Onlar Junmyeon'unkinden bile kötüler."
Kötüler derken, daha zenginler demek istiyordu.
"İşte tam da bu yüzden gidip Kim Minseok'la tanışmalıyız. Kasabanın aşağısındaki Versace mağazasında takılıyor," Sehun söyledi. "Babası daha yeni milyoner oldu. O da böylelikle Havalı Lüksler'in lideri oldu diye duydum."
Chanyeol elini yumruk haline getirdi. Zengin insanlardan nefret ederdi. Ayrıca savaşacaklarına da inanamıyordu-- ve ne için? Kimin için? Byun Baekhyun için mi?
Alay etti.
Ama bunun hakkında bir şey de demedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...