26 - Ride Or Die

2.4K 222 107
                                    

Chanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun oda arkadaşı olmak istiyordu.

*
*

"Hadi son sınıfların gezisinde aynı odada kalalım!" Baekhyun, gangster motorsikletine yürümeye çalışırken kollarını Chanyeol'ün beline sarmıştı. Okuldan sonraydı ve küçük cüceyi arkasında sürüklerken insanlar onu izliyordu. "Lütfeeeeeen?"

"Sana daha önce de söyledim!" Chanyeol iç çekti, sinirlenmiş numarası yapıyordu. "Geziye falan gitmiyorum."

"Niye ya?"

"Çünkü ormanın içine dalıp sizinle ateş başında kamp şarkıları söylemek istemiyorum da ondan!" Chanyeol hırlayarak ondan kurtulmaya çalıştı ama nafileydi. "Git arkadaşınla kal. Aptal bir BMW sürenle."

"Jongdae mi? Ama o çoktan birlikte kalacak birini buldu bile..." Baekhyun tutuşunu gevşetti, en sonunda onu bırakmıştı. Bu, birkaç saniyeliğine Chanyeol'ü ürküttü (ve dürüst olmak gerekirse biraz da üzmüştü-- ama her neyse). Sonra Baekhyun gangsterin eline uzanıp da yine ona tutununca her şey düzelmişti. "Ayrıca! Eğer oda arkadaşı olursak, şey yapabiliriz, uh, masal saatleri! Ve pijama partisi gibi olur! Oh, ve biz, anlarsın ya, öpüşebiliriz! Jongdae dedi ki gittimiz yer çiftlerin hep birbirine dokunduğu ve birbirlerini öptüğü bir yermiş."

O kıkırdarken, Chanyeol yürümeyi durdurdu. Sonra dönüp aşağıya, ellerine baktı. "Neden gidip başka birini öpemiyorsun ki?"

Öyle demek istememişti.

"Çünkü hoşlanmadığım kişileri öpersem uçuk kapacağımı sen söylemiştin!" Baekhyun ona hatırlattı. Gülümseyerek, Chanyeol'ün iyice dibine girdi. "Hem, hayal edebiliyor musun? Ormanda öpüşmeyi? Nasıl romantik olur bir düşün!"

"Romantik falan değil."

Chanyeol'ün motorsikletinin genelde park edildiği yere vardılar. Baekhyun'un elini bırakarak, Chanyeol motorsikletine bağlı olan kaskını açtı ve başına geçirdi.

Sonra, Baekhyun'a döndü. "Kaskını tak ya da bırakırım bugün eve kadar yürürsün."

"Oh! Haklısın! Önce güvenlik!"

Baekhyun, Chanyeol'ün ona bir süre önce verdiği anahtarı çıkarırken heyecanla güldü ve motorsiklete bağlı diğer kaskın kilidini açtı. Byun Baekhyun'un tarzında, kaskın önü tamamen corgi poposu ve Aggretsuko stickerlarıyla kaplıydı.

Chanyeol onların pejmürde olduğunu düşünüyordu ama hiçbir şey demedi.

Açık mor kask Baekhyun'un kafasında yerini alır almaz, Chanyeol arkasına atlamasını işaret etti ve o da aynen yaptı. Yerlerini aldıkları anda, Baekhyun gangstere arkasından sarıldı.

"Dediğim gibi--"

Chanyeol motorsikletini çalıştırıp makinenin hızını artırarak Baekhyun'un sesini boğdu. "Bu muhabbetten sıkıldım artık. Hadi gidelim."

*
*

Baekhyun, Chanyeol'ün gözlerinin içine bakarken kaşlarını derince çatmıştı.

Bayan Byun, Chanyeol'ü akşam yemeğine kalması için (yeniden) ikna ettikten sonra onun odasındaydılar. Beklerlerken, Baekhyun erkek arkadaşının kucağına at biner gibi oturmaya karar vermişti (ve yine yeniden).

Bu sefer, ortada onların dikkatini dağıtacak-- ya da Chanyeol'ü kurtaracak bir Junmyeon yoktu.

Hangi şekilde bakmak isterse baksın bu böyleydi.

"Ee, daha önce hiç biriyle öpüştün mü?" Baekhyun iki (kahrolası yumuşacık) eliyle Chanyeol'ün yüzünü tutarken meraklı bir şekilde sordu. "Yani... dilinle mesela?"

"Evet."

Baekhyun'un omuzları birazcık düştü. Tabii ki de o, Chanyeol'ün ilk öpücüğü değildi. O, canına yandığının bir gangsteriydi. Okulda, kendisinden önce devi öpen muhtemelen 20 farklı kişi vardı.

Cücenin aniden hevesinin kırıldığını görünce, Chanyeol kendisini biraz telaşlı bir halde buldu. "Aptal gibi görünmeyi bırak!"

İçinden geçenler bunlar değildi.

"Biliyorum." Bu, Baekhyun'u daha da kötü yapmıştı. Ellerini indirmeye başladı. "Bunu yapamam-- Nasıl yapılır bilmiyorum ki. Daha önce hiç kimseyi öpmedim ama seni öpmek istiyorum! Ama sen çoktan başkalarını öpüp dillerine dokunmuşsun, ama ben o nasıl yapılır bilmiyorum çünkü daha önce hiç yapmadım! Ama seni gerçekten, gerçekten çok fena öpmek istiyorum--"

Chanyeol, Baekhyun'un elleri yanaklarından aşağıya inerken onu durdurdu. Onları orada tuttu... yanağına dayanmış bir şekilde.

"Siktiğimin çok fazla konuşuyorsun sen," Chanyeol ona dik dik bakarken söyledi. "Belki de bu yüzden kimse seni öpmek istemiyordur."

"Sen bile mi?"

Bu, Chanyeol'ü o kadar hazırlıksız yakaladı ki neredeyse Baekhyun'u üzerinden itiyordu.

Ama yapmadı.

"Hayır işi için olsaydı seni öperdim." Ne söylediğini gerçekten fark edemeden sözcükler ağzından döküldü.

Baekhyun'un ifadesi en iyi ihtimalle bomboştu. En kötü ihtimalle, önceden olduğundan daha çok incinmişti. "Tamam," Chanyeol'ün çözemediği bir tonda söyledi. "Beni öpersen hayır kurumuna 50 dolar bağışlayacağım. Hemen şimdi. Göster bakayım o dili!"

"Uh--"

"Hayır işi için yaparım dedin!" Baekhyun göğsünü bir parmakla dürterken söyledi. "Böyle demedin mi?"

"Öyle demek istemedim--"

Baekhyun kalçasını kaldırdı ve Chanyeol'ün dizine geri indirdi. Ve sonra bunu yine tekrarladı. Ve yine. Ve yine... ve yine.

"Lütfeeeen? Chanyeol, erkek arkadaşlar her zaman öpüşürler! Lütfeeeeeeeeeeeen!" 

Ve yine.

Chanyeol daha ne olduğunu fark edemeden o şey gerçekleşti.

Siktir.

Baekhyun'u üzerinden itti ve kumralı yatağında kafası karışık bir şekilde bırakarak ayağa kalktı. "Kızdın mı?"

"Hayır, işemem gerek," Gangster hızlıca arkasını dönüp kapıya doğru kestirme bir yol yaratmadan önce mırıldandı. "Lanet olası banyon nerede?"

Endişelenerek, Baekhyun olayı büyütmeden gitmesine izin verdi. "Koridorun aşağısında... Yeol, iyi misin? Yüzün kıpkırmızı!"

"İyiyim!"

"Ama--"

Başka bir şey daha söyleyemeden, Chanyeol odadan çıktı ve kapıyı da arkasından çarptı.

(10 dakika sonra geri geldi. Baekhyun, bunu sadece gitmesi gerektiğine yordu.)













Think About It II chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin