Chanyeol, Jongdae'yi denetlemeye hazır bir gangsterdi.
*
*Chanyeol, nam-ı değer BMW çocuğu olan Jongdae'yi kendi çalıştığı markete girerken görüyordu. Gerçi ne olduğunu fark etmesi bir saniyesini aldı ve birden kafasına dank ettiğinde, Chanyeol aniden... sinirlenmiş hissetti. Her zamanki gibi.
Baekhyun'la alakalı olmayan herhangi kutsal bir yer yok muydu?
Baloya üç gün kalmıştı ve Chanyeol bunun hatırlatılmasından hoşlanmıyordu. Ama Jongin ve Sehun'un tek konuştuğu konu buydu çünkü onlar da geri kalanlar gibi aptaldı.
Jongdae, Chanyeol'ün orada durup kendisini izlediğini fark etmeden önce dakikalar geçti. Donakaldı ve ikisine göre de onun hafifçe dehşete düştüğü bariz ortadaydı.
"Oh, selam, Chanyeol." Hiçbir şey. "Burada ne yapıyorsun?"
"Göründüğü üzere, burada çalışıyorum, mankafalı."
"Oh, doğru! Şeyin var, um, isim kartın."
Gözlerini devirerek, Chanyeol inledi. "Bir şeye mi ihtiyacın vardı?"
"Hayır--"
"O zaman benimle sanki arkadaşmışız gibi konuşma."
Jongdae şaşırmıştı ama kafasıyla onayladı. Markete almak için girdiği atıştırmalıkları kavrayıp Chanyeol'ün ürünleri okutması için tezgaha koydu. Jongdae, muhtemelen kıçını tekmeleyebilecek deve karşı cesur olmaya karar verinceye dek ikisi de konuşmadı.
"Ee, peki... Baekhyun'la öpüşüp barıştınız mı?"
Chanyeol bazı patates cipsilerini okuturken duraksadı. "Ne?"
"Demek istiyorum ki, o ayrıldığınızı söyledi ama... Cidden çok üzgün ve--"
Tezgahtaki patates cipsi kazayla Chanyeol'ün eli tarafından ezildi.
"Sence umursuyor gibi mi görünüyorum?""Ama o üzgün!"
Chanyeol patates cipsi paketini Jongdae'nin yüzüne fırlatırken kapıyı gösterdi. "Seni dövmeden def ol git buradan!"
"Daha ödemedim ki!"
"O zaman siktiğimin acele atsene, kaplumbağa beyinli!"
Jongdae, kızgın bir kasiyer tarafından kendisine silah doğrultulmuş gibi hissederek, babasının kredi kartını bulmadan önce cüzdanını karıştırdı.
"İşte."
Chanyeol kartı alırken sert sert baktı ve kartı makineden geçirdi. 'Bip' sesinden sonra kartı geri verdi. "Şimdi benim dükkanımdan siktir git."
"Tamam. Bye--"
Jongdae, topuklarının üzerinde hızlıca dönerek abur cuburlarını aldı ve kapıdan koşarak çıktı.
*
*"Ve sonra da beni öldürmekle tehdit etti."
Baekhyun kaşlarını çattı. "Ve sen ne yaptın?"
"Kaçtım tabii. Soruya bak!"
"Peki... Benim hakkımda başka herhangi bir şey söyledi mi?" Baekhyun'un sesi çok fazla umut doluydu.
Ama nasılsa, Jongdae sadece başını salladı. "Hayır. Sadece def olmam için bana bağırdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...