Think About It II chanbaek

54 - Midnight Melona

Chanyeol bir gangsterdi ve sadece bir telefon uzaklıktaydı.

*
*

Saat neredeyse gece yarısı 12'ydi ve Chanyeol biraz sonra yatağa gitmesi gerektiğini biliyordu, ama yine de cumartesi günü gerçekleşecek olan BMW çocuğunun partisinden önce hediyesini bitirmesi lazımdı. Neredeyse tamamdı aslında, ama hediyesinin mekaniklerinin tamamının daha iyi olması gerekiyordu...

İç çekti. Tornavidayı masasına bırakmasıyla telefonunun çalması bir oldu. Uzanıp baktığında, cücenin ismini gördü ve hemencecik açtı.

"Ne oldu?" Baekhyun genelde en geç 22:30 civarı uyuduğu için bu kadar geç ayakta olması alışılmadıktı.

"Uyuyamıyorum."

"Neden?"

"Bilmiyorum... Sanırım sadece üzgün olduğumdan." Baekhyun bir anlığına duraksadı. "Salem hemen yanımda uyuyor o yüzden sessiz olmam gerek."

"Neden üzgünsün? Gelmemi ister misin?"

Hat, bir süreliğine sessizleşti ama Chanyeol cücenin sadece ne cevap vereceğini düşündüğünü tahmin etti...

"Sorun değil. Galiba taşınacağım ve seni artık göremeyeceğim gerçeği yeniden yüzüme çarptı."

Chanyeol çenesini kilitledi. Sanki bunu düşünen sadece o aptal cüceydi.

Yine de, kendini sakinleştirdi. Kaçınılmaz olana üzülüyor diye sinirlenmenin alemi yoktu... Özellikle de cücenin kendisi zaten bu konu hakkında üzgünken.

"Yine görüntülü arama yapacağız ya, geri zekalı..." Chanyeol masasındaki dağınıklığa baktı. "Program yaptık zaten. Sen beni derslerin bittikten sonra falan arayacaksın işte."

"Biliyorum..." Baekhyun duraksadı. "Ama, yani, ya yeterli olmazsa? Jongdae uzun bir süreliğine uzağa giden bir arkadaşı olan kuzeni olduğunu söyledi ve o uzağa giden arkadaşının sevgilisi, o uzaklardayken başka biriyle çıkmış en sonunda."

"Sen uzaklardayken ben gidip yeni birini bulmayacağım, aptal."

Tüm bu cıvataların aletlerin mekaniğine koyulması gerekiyordu... Chanyeol hediye üzerinde başka bir zaman çalışmaya karar verdi.

Masasından kalktı ve kıyafet dolabına doğru yürüyüp gri bir hoodie seçti.

"Yani, yapamazsın demiyorum, ama bu iyi bir erkek arkadaşın yapacağı bir hareket değil," Baekhyun hafifçe uyardı. "Bu, bir numaralı kural gibi. Aynı anda iki erkek arkadaşın olamaz."

"Ne kadar ikiyüzlüsün sen ya," Chanyeol alay ederek söyledi. Masasına geri dönüp baktı ve ev anahtarıyla motorsiklet kaskını aldı. "Bunu benimle çıkarken aynı zamanda Kim Junmyeon ile çıkan kişi söylüyor. Ne kadar da 'iyi bir erkek arkadaş'mışsın sen."

"Ben zaten öyle olduğumu hiç iddia etmedim ki, o yüzden ikiyüzlülük olmuyor bir kere."

Chanyeol kafasını iki yana salladı. "Ve sana, benim iyi bir erkek arkadaş olduğumu düşündüren nedir?"

Sessizce odasından ayrılırken, Chanyeol kapıyı arkasından kapattı ve ön kapıya doğru yürüdü. Dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını ayağına geçirdi.

Soğuktu, ama katlanılabilirdi. Chanyeol, önceki gün motorsikletini park ettiği yere doğru merdivenlerden aşağı indi.

"Çünkü..." Kısacık bir dur aksama oldu, ama Baekhyun'un sesinden anladığı kadarıyla Chanyeol onun kendisini tutmaya çalıştığını söyleyebilirdi.

Gerçi cidden işe yaramıyordu ya, neyse.

"Çünkü benim Melona sevdiğimi biliyorsun... Ve iyi bir erkek arkadaş bunu bilir."

Chanyeol motorsikletinin diğer tarafına bir bacağını atıp, dengesini kurmayı başardığında yerine kuruldu. Anahtarı kontağa sokup standı hafifçe tekmeledi.

"10 dakika içinde ön kapını aç."

Soru sormaktan ziyade, Baekhyun hiç bozuntuya vermedi.

"Tamam."

Yine de bir soru sordu.

"Pijama partisi mi yapacağız, Yeol?"

"Gibi gibi," Chanyeol cevapladı. "Oraya varınca sana mesaj atarım. Birazdan görüşürüz. Kazara uyuya falan kalma, anladın mı?"

Baekhyun hımladı. "Tamaaaam. Uyumam. Az sonra görüşürüz." Son anda, ekledi, "Seni seviyorum. Bir sürü hem de."

Kelimeler, Chanyeol'ün vücudu boyunca sıcak bir kıvılcım gönderdi. Hala alışamamıştı gerçi, ama...

"Ben de seni seviyorum, cüce."

"Bye..."

"Bye."

:3