Baekhyun planlar yapıyordu ve Chanyeol de içiyordu.
*
*Chanyeol'ün Baekhyun'a haber alma sıklığı gittikçe azalmaya başlamıştı ama cüce bu yüzden özür dinliyordu, ve sahiden görüntülü görüşme yaptıklarında, aralarındaki herhangi bir şey değişmiş gibi hissettirmiyordu.
Baekhyun'un dersleri, grup projeleri ve buna benzer işleri vardı ve Chanyeol'ün ise sadece işi vardı.
*
*"Yani, geçen gün buradaki Şükran Günü için hindi yedik, ama hoşuma gitmedi."
Sonbahardı, o yüzden hava normalden biraz daha serindir yine de Baekhyun hala birkaç ay önce giyindiği şekilde giyiniyordu. Daha soğuk geceler ya da yağmur (bazenleri) haricinde, Güney California'nın genellikle sıcak olduğundan dolayı böyle giyindiğini söylüyordu.
"Niye yedin, o zaman?"
"Bilirsin işte, Amerikan geleneği! Neden olduğunu bilmiyorum. Gerçekten kuru ve birinin bitirebilmesi için çok büyük."
"Yani hala tatildesin?"
"Evet."
"Ne zamana kadar?"
"Gelecek haftaya kadar." Baekhyun esnedi, ve Chanyeol anında onun uyanık kalmak için oldukça çabaladığını söyleyebilirdi. "Noel tatili için sabırsızlanıyorum! Arkadaşlarım ve ben Tahoe'ye kayağa gidiyoruz."
"Huh?"
"Kuzeydeki bir yer. Gerçekten ahşaplı mahşaplı bir yer! Resimleri bana sınıf gezimizin karlı olan halini anımsattı!"
Chanyeol saate baktı (bakmasına gerek olmamasına bile), ve Baekhyun'un olduğu yerde saatin gecenin 11'i civarı olduğunu hesapladı. Bir süredir konuşmamışlardı, hatta kumralın kısa bir tatilde olmasına rağmen, ama Chanyeol onu tutmak da istemiyordu. İlginç bir şeyler hakkında konuştukları falan yoktu ne de olsa...
İç çekerek, Chanyeol yerindeki duruşunu dikleştirdi. "Hey, dinle," diye o tarafa doğru bakarak başladı, "İşten önce bir arkadaşı alacağımı unutmuşum. Onu yoldan geçerken alacaksam, daha çok vakit alacağından erkenden hazırlanmam gerek."
"Oh! İş arkadaşlarınla otomobil paylaşımına başladığını bilmiyordum!" Baekhyun gülüyordu. "Sadece benim gibi küçük bir insanın motorsikletinin arkasına sığabileceğini söylediğini sanıyordum."
Chanyeol omuzlarını silkti. "Seninle hemen hemen aynı boyutta, o yüzden hallolur."
"Oh... Tamam, şey, um... Evet!" Baekhyun kameraya el salladım birazcık sönüktü... Yine de Chanyeol'ün zihninden geçip gitti. "Seni seviyorum!"
Başıyla onaylayarak, Chanyeol ufak bir sırıtma sundu. "Ben de seni seviyorum, cüce. İşten sonra sana mesaj atarım."
*
*
Sehun ve Jongin'in takılmak, Baekhyun onlar akatılmadan önceki güzel eski zamanlar gibi hissettirdi; ama şimdi garip hissettiriyordu... Sanki o güzel eski zamanlar sadece... Eskiydi.Jongin hala şarkı söyleyemiyordu o yüzden bu, karaoke kutusu deneyimini aşırı çılgın bir hale getirmişti. Chanyeol açıkçası tüm bunlar için fazla sarhoştu, ama hepsi zaten daha binaya adım atmadan bile sarhoş haldeydiler.
"Aklımdakiii şeyiiii söylemem gerekiyor! İkimizin hakkındaki bir şey bu günlerde doğru hissettirmiyor." Jongin ellerindeki yarı boş soju şişesiyle ağlıyordu. "Hayat sürekli yola çıkıp duruyoOoOoOor!"
Chanyeol Sehuna'a dönerek kaşlarını çattı. "Derdi ne bunun be?" Sehun'a doğru bağırdı.
Sehun zar zor duyabiliyordu ama yeterince duymuştu. "Oh, Jonginnie diyor ki tek taraflı aşktan acı çekiyormuş!"
Arkadaşlarına bakarak, Chanyeol gözlerini devirdi. "Bu mudur yani?"
"Aynen!"
"Ne zaman denesek, nasılsa planlar yeniden düzenleniyooooooor!" Jongin şişeyi kalbine yakın tutarak hıçkırdı. "Söylemek çok zooooooor..."
"Atlatacaktır."
Sehun, Jongin'in sağdan sola sallanışını izlerken kaşlarını çattı. "Onu bir sürü insanla eşleştirmeye çalıştım ve yine de hala şu kişiyi atlatamadı ya! Gerçek aşka bakın be!"
Burnunu çekerek, Jongin arkasını döndü ve Sehun'u işaret etti. "Yola devam etmem ve olduğum kişi olmam gerekiyooooooor!"
Destekleyici bir şekilde alkışlayarak, Sehun bağırdı. Arkadaşına tezahürat etmek için ayağa kalktı. "Evet! Kendine dürüst ol, kanka!"
Başını iki yana sallayarak, Chanyeol öne yalandı ve başka bir soju şişesini kavradı.
*
*[2013]
Aklından geçen birçok şey vardı, ama Chanyeol bunun hakkında çok fazla düşünmemeye çalışıyordu. Bu sadece onu daha kötü hissettiriyordu.
Geçmiş başarısızlıklar ve eski konuşmalar sürünerek ona ilerliyordu. Kaçınılmazdı, gerçi. Nasıl düşünemezdi ki?
Baekhyun'un Jongdae'nin kapısından girdiği ve hoşgeldin partisindeki herkes tarafından hemencecik etrafının çevrildiği an, Chanyeol gruptan geriye çekildi ve arka balkona gitmek için ayrıldı.
Siktir.
Ç/N: çevirdikçe sinirlerim bozuluyor cllaşslcşaşqlf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...