Think About It II chanbaek

44 - A Princess and the Papaya Curse

Chanyeol bir gangsterdi ve yarı zamanlı bir köylüydü.

*
*

Ertesi gün okulda, Sehun Baekhyun'un boynundaki 'sivri sinek' ısırıklarını gördü ve bir kaşıntı kremi önerdi.

Chanyeol'e de aynı şeyi söyledi.

*
*

Gangsterler, cumartesi günkü oyun için gerçekten iyi yerler kapmışlardı-- çünkü sona kalan dona kalır taktiğini uygulamışlardı ve Chanyeol, diğer ikisine eğer otuz dakika erken gelmezlerse onların ağzını yüzünü kıracağını söylemişti. Güzel yerler istediğinden değildi tabii.

Gangster sadece güvenlik önlemleri için sahne acil çıkışına en yakın koltuklarda oturmak istemişti.

Oyun aynı eski teraneydi. Chanyeol gerçekten, hayata geri dönen zombi cüceler ve zehirli bir Papaya yedikten sonra; komaya girmeden önce çığlık atan Jessica arasında neler döndüğünü bilmiyordu. Tek ilginç olay, Baekhyun sahneye geldiği zamandı ama küçük cücenin hiç repliği yoktu ki bu, tüm hafta boyunca replik ezberi yaptığı için Chanyeol'ün kafasını karıştırmıştı.

Jessica yere düşüp bayıldıktan sonra, perdeler kapandı ve tiyatro hocası, (birileri belki işemek ister diye) kısa bir mola verildiğini duyurdu. Güzel bir, bir buçuk saat olmuştu ve Baekhyun'un aradaki sahneleri o kadar da ilgi çekici değildi.

Sehun yerinden kalktı ve gerindi; Jongin yanında oyunun broşürüne bakıyordu o anda. "Bu oyun aslında biraz eğlenceli gibi ya."

Chanyeol hiçbir şey söylemedi (ama birazcık katılıyordu).

Mola, on dakika gibi bir süre olmalıydı o yüzden Chanyeol lavaboya gitmek için yerinden kalktı. Orada tek başlarına kalmak istemeyerek, Jongin ve Sehun da takip etti. Tiyatro lobisindeki topluluğa doğru yürürlerken, tanıdık (ama hoş karşılanmayan) bir yüz; üçlü çeteye doğru yol aldı.

Junmyeon lavabodan çıktı; Gucci pantolonunun fermuarını çekmek için mücadele ediyordu. Penisinin o anda çok büyük olduğunu düşünerek, vazgeçti.

Chanyeol sert sert baktı. "Burada ne halt ediyorsun sen?"

Başını kaldırıp baktığında, Junmyeon şaşırmış görünüyordu ama hemen gülümseyecek kadar hızlıydı. "Ben sadece büyülü bir Papaya hakkında olan okul oyununun tadını çıkarmak için burdayım. Neydi adı? 'Büyülü Papaya Prensesi mi' ?"

Baekhyun tüm hafta papağan gibi lanet olası ismi tekrarlayıp durduğundan dolayı-- Chanyeol'ün nasıl da oyunun adının öyle olmadığını bilmesi çok sinir bozucuydu.

"Adı 'Bir Prenses ve Papaya Laneti', seni siktiğimin salağı."

Gözlerini devirerek, Junmyeon homurdandı. Papayalar umurunda değildi.

"Papayalar umrumda bile değil." Kollarını çaprazlayarak, Junmyeon gangstere bir sırıtış fırlattı. "Buradayım çünkü Baekhyun gelmemi söyledi. Galiba bana geri dönmek istiyor."

"Sen onunla kahrolası ne zaman konuştun acaba?" Chanyeol'ün Junmyeon hakkında hatırladığı en son şey, onu cücenin telefonunda engellemesiydi.

"Onu aradım," Junmyeon arka cebinden telefonunu çekip çıkarırken soğukkanlılıkla cevapladı. "Aramalarım gitmiyordu o yüzden ben de sadece, anlarsın ya. Yeni bir telefon ve telefon numarası aldım."

Lanet olası zengin insanlar.

"Her neyse, sakıncası yoksa, abur cubur standına gitmem gerek. Jinah M&M'lerinden istiyor. Aradan sonra gerçekleşecek olan erkek arkadaşımın öpüşme sahnesini, siz ezikler yüzünden kaçıramam." Junmyeon, gangsterin ne söyleyeceğini beklemeden, gidip standta acıkan diğer kişilerin yapmış olduğu gibi sıraya girdi.