41 - 2B or not to B

1.8K 198 62
                                    

Baekhyun bir gangsterdi ve o, kız arkadaşının oyuncak çocuk erkek arkadaşıydı.

*
*

Jongdae iç çekiyor, öksürüyor, hapşırıyor ve tekrardan öksürüyordu... Hepsi de 10 saniye içinde gerçekleşiyordu. Baekhyun, arkadaşı bir sıcak, bahar öğleninde hasta olmanın sonuçlarına katlanırken utandı. Hem hasta olmak hem de aynı anda beden eğitimi dersinde olmak genel olarak iğrençti.

"Yapamıyorum. Sadece yapamıyorum işte." Jongdae'nin burnu da tıkalıydı. Küçük olan, hala çocuğun ölüp gitmeden nasıl koşmaya devam edebildiğini bilmiyordu... "Bu haftasonu olan oyunu nasıl atlatacağım, hiç bilmiyorum."

"Niye hocaya ayrılıp ayrılamayacağını sormuyorsun? Senin kısmın o kadar da önemli değil."

Jongdae ona kaşlarını çattı. "Öncelikle, Erkek Arkadaşı Oyuncak Çocuk oldukça önemli... 5 tane repliği olabilir ama onlar da bayağı kritik kısımlarda. Artı, Jessica'yı öpmem gerekiyordu! O, Erkek Arkadaşı Oyuncak Çocuk'un Kız Arkadaşı. "

"Dublörün falan yok mu?" Baekhyun sordu.

"Hayır, tiyatro kulübünde yeterli sayıda kişi yok." Jongdae, onu dirseğiyle dürtmeden önce kumral olana baktı.
"Hey, biliyor musun, sen oldukça zekisin. Ve her şeyi de oldukça hızlı öğrenirsin."

"Huh? Öyle mi yaparım ya?" Baekhyun aydınlandı. "Haklısın! Aynen de öyle yaparım!"

"Yerimi almak ister misin? Eğer onu öpersem Jessica'nın hasta olmasını istemiyorum."

"Ama bu benim onu öpmek zorunda olduğum anlamına gelir." Baekhyun, bu olay Chanyeol'ü öfkelendirir mi diye merak etti. Bu düşünce bir anlığına onu neler olacağını düşünmeye itti. "Eğer oyunculuk olarak yapılırsa gerçek sayılmaz, değil mi?"

"Hayır!" Jongdae yeniden öksürdü.

"Mmm, tamam! Kaç tane replik ezberlemem gerek?"

"5 replik civarı." Jongdae açıklamaya çalışırken hırıldadı. Misilleme olarak, Baekhyun birkaç santim geri çekildi. Daha koşacakları iki tur vardı. "Ve sonra da Jessica'yı öpmek zorundasın. Ondan sonra, ikiniz sahneden ayrılıyorsunuz ve bitiyor."

"Kulağa fena gelmiyor."

"Değil mi? Tamam, Tiyatro hocasına senin benim yerime geçtiğini söylerim-- Lanet olsun. Koşmaktan cidden nefret ediyorum!" Çocuk ölüyor gibi görünüyordu o yüzden Baekhyun tempolarını düşürdü. "Fit olmamak umrumda bile değil. Sadece eve gitmek istiyorum!"

*
*

Baekhyun, oyundaki yeni kısmını Chanyeol'e söylemek için sabırsızlanıyordu. Eve doğru giderlerken (diğer bir deyişle Baekhyun'un evine), Baekhyun, ikisinin de kollarını ileri geri sallamanın ortasındaylen haberleri döküldü.

"Bir oyunda oynuyorum!"

"Huh?"

"Bir oyunda oynuyorum!" Baekhyun tekrarladı. Chanyeol önceden de anlamadığından tekrarlaması, anlamasına hiç yardımcı olmuyordu. "Jongdae oynayamıyor o yüzden bana yapmam gerektiğini söyledi. Eh, ben de, yapıyorum!"

Chanyeol alay etti. Tüm bu oyunlar ve tiyatrolar konsepti ona göre sıkıcıydı ve ilgisini çekmiyordu. Ayrıca kulağa da gerçekten aptalca geliyordu, ama bunu söylemedi çünkü küçük cücenin bu konuda gerçekten heyecanlı olduğunu görebiliyordu.

Her neyse.

"Ne zaman?" Gangster sordu.

"Bu cumartesi! Son dakikada gibi oldu ama sadece 5 tane replik ezberlemem gerek." Baekhyun kafasını kaldırıp ona baktı ve gülümsedi. "Ve sonra da, gidip... Oh! Bak!"

Yatak odasının penceresini işaret ederken Baekhyun haykırdı. "Salem uyuyor!"

Siyah kedi, gerçekten, uyuyordu. Kürkle kaplı vücudu cama yaslanmış, onu yassı bir pancake gibi gösteriyordu.





Think About It II chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin