Chanyeol bir gangsterdi ve bir partiye davet ediliyordu.
*
*Chanyeol herkesin içinde (kuskunç) sevgi gösterileri yapmazdı, ama aynı zamanda okuldaki insanların Baekhyun'un şey olduğunu düşünmelerini istemezdi, şey... bekar olduğunu, ki öyleydi, ama o tür bir bekar değildi yani.
Belki de onlar bedenen birbirlerine özeldiler.
Bilmiyordu işte, ama Baekhyun bildiğini sanıyordu ve En Yakışıklı Çocuklar'ın da bildiklerini sandıkları şey için bir fikirleri vardı. Yine de, Chanyeol belki de cücesine tahammül ettiğini biliyordu.
Belki yani.
Pazartesi sabahı okula vardıklarında, herkes Papaya Prens performansından dolayı Baekhyun'u tebrik ediyordu. Chanyeol ve çetenin geri kalanı, Baekhyun görünürdeki herkesle kucaklaşırken ve ondan hoşlanan veya hoşlanmayan kızlardan (kızarma şekillerine dayanarak) yanaklarına öpücükler alırken; uzaktan izliyorlardı.
Gangster bunu sorun etmiyordu çünkü onların, Baekhyun'un okuldan sonra ne yaptığına karışamayacaklarını biliyordu.
Jongin ve Sehun da, Baekhyun'un popüleritesi karşısında şoktaydılar. Küçük patron hep onlarda takıldığı için, bazen Baekhyun'un başka arkadaşları da olduğunu unutuyorlardı.
"Tanrım, sanki, bir meme havuzunda kaybolmuş gibi," Sehun hafifçe kıskanarak mırıldandı.
"Aynen ya. Şeyden beri bir meme kadar yumuşak bir şey beceremedim, şeyden beri..." Jongin beynini zorladı. "Sanırım, sap olmaya başladığımdan beri."
Chanyeol tavana bakarak gözlerini devirdi.Şok olarak, Sehun Jongin'in omzundan itti. "Ne zamandan beri, ne zamandan beri!?"
Jongin omuzlarını silkti. "Şeyi fark ettiğimden beri yani, bilirsin işte. İşin sadece becermekten ibaret olmadığını."
"Niye ya?"
Onları görmezden gelerek, Chanyeol bitişik koridordan aşağı doğru; bu geri zekalılardan (ve onun popüler geri zekalısından) uzaklaşmak için yürümeye başladı. Nasılsa, Sehun gangsterin yürüyüp gittiğini fark ettiği zaman, o da yavaşça takip etmeye başladı.
Ellerini ön ceplerine sokuşturarak, Jongin yeniden omuzlarını silkti. "Memelerden sıkıldım sadece. Ben, nasıl desem, oynaşmalar ve benzeri şeyleri istiyorum artık."
"Oynaşmalar mı!?" Sehun neredeyse bağırıyordu.
"Aynen."
"Yalnız mısın, kanka?"
"Bazen." Jongin ona doğru baktı.
Sehun ona yamuk bir sırıtış verdi. Onun nasıl hissettiğini anlayabiliyordu çünkü bazen kendisi de öyle hissediyordu. "Biz de bir gün kendi Baekhyun'umuzu bulacağız. Memeli ya da memesiz."
Romantik umutlarına güvence vererek, Jongin aydınlandı. "Memeli ya da memesiz."
*
*İyi (ama üzgün) bir arkadaş olarak, Jongdae Baekhyun için bir veda partisi hazırlıyor, okuldan sonra olan parti için ilanlar dağıtıyordu.
Ne zaman biri onun yanından geçse, Jongdae kağıt davetiyeyi onun eline sokuşturuyordu, ama partinin bir sır olması gerektiğinden; Baekhyun'un bilmemesi gerektiğini onlara söylediğinden emin oluyordu.
Okul girişinin önünde, Chanyeol'ün duvara yaslanıp (her zamanki gibi) Baekhyun'u beklediğini gördü. Ama kumral olan bir ödev hakkında arkada kalıp öğretmenlerinden biriyle konuştuğu için, Jongdae, (korkunç) gangstere ulaşmanın tam da zamanı olduğuna karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...