Chanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun ilk kez onun odasını görüyordu.
*
*Chanyeol'ün evi bir mafya sığınağı değildi. Hatta cidden bir ev bile değildi. Oraya vardıklarında bitkilerini sulayan, altlarında oturan bir yaşlı teyzenin evi ile blok olan sessiz şirin bir daireydi.
"Oh, merhaba, Chanyeol!" Yaşlı kadın, çiçeklerini sulamak için eğilirken onu zayıfça selamladı. "Okuldan mı geliyorsunuz?"
"Evet."
Kadın gülümseyip dikkatini Baekhyun'a verdi. "Ve bu kim? Arkadaşın mı?"
"Okuldan bir arkadaşım," Chanyeol cevapladı.
Baekhyun sadece bir arkadaştan çok daha fazlasıydı ama --küçük cücenin belli olan hayal kırıklığını yüzünden okunuyordu-- bir etiketi yoktu. Chanyeol gözlerini devirmekle yetindi. Gangsteri her zaman annesine "iyi bir arkadaş" olarak tanıtan birine göre, Baekhyun'un böyle üzgün görünecek bayağı cüreti vardı harhalde.
Yaşlı hanımı geçerek, merdivenlerden çıkıp Chanyeol'ün kendi dairesine gelene kadar birkaç apartman dairesi geçtiler.
Baekhyun vücuduna yayılan gerginliği hissedebiliyordu, ama belli etmemeye çalıştı. İyi bir ilk izlenim yaratmak istiyordu çünkü.
Chanyeol kapıyı açıp, evde kimsenin olmadığını ortaya çıkarınca, tüm çabalarının boşa olduğunu gördü.
Kaşlarını çatarak, Baekhyun ileriye adımladı; ayakkabılarını çıkarmaya dikkat etti.
"Annen ve baban nerede?""Çalışıyorlar." Chanyeol ayakkabılarını kenara koydu ve ön kapıdan çok da uzak olmayan yatak odasına doğru yolu gösterdi. Aslında, daire çok şeker ve minikti.
"Su ister misin?""İyiyim böyle." Baekhyun, geçerken çoğunun Chanyeol'ün bebeklik fotoğraflarını içerdiği çerçevelere göz atıyordu. Neredeyse cıvıldıyordu ama onun yerine yatak odasının kapısında dikilen devin sırtına çarptı.
Chanyeol hiç sesini çıkarmadı.
"İçeride hiçbir şeye dokunma, anladın mı?"Baekhyun kafasıyla onayladı. "Sana bile mi?"
Kafasını yeterince döndürerek, Chanyeol ona kızgın bir bakış attı. "Öyle bir şey dedim mi?"
"Şey, hayır, ama--"
"O zaman kapa çeneni." Gözlerini devirerek, Chanyeol odasının kapısını açtı.
En azından, Baekhyun silahlar görmeyi bekliyordu-- veya her tarafta uyuşturucular falan. Okuldaki çoğu kişi, Chanyeol'ün mafya dan olduğunu o yüzden de bir sürü mafya eşyaları olduğunu düşünüyordu! Baekhyun müzik aletlerini ya da duvardaki anime posterlerini görmeyi beklemiyordu. Yani, çok tatlış olan Yotsuba (Baekhyun'un favorisi) gibi değildi duvardaki, ama hala biraz... inekçeydi işte.
Bunun yanında, oda renk uyumunda basit ve sıradandı.
Baekhyun yatağa oturup kendisini rahat hissettirirken kıkırdadı. "Ee... Hell's Kitchen?"
"Uh, tabii. Bekle bilgisayarımı açayım."
Chanyeol'ün modası geçmiş gibi görünen ama kesinlikle geçmiş ol ası gereken eski model bir masaüstü vardı ama Baekhyun estetiği beğendi. Gangsterle bayağı uyumluydu çünkü. Büyük ve kocaman.
Bilgisayar çalışmaya başlar başlamaz, üçüncü taraf bir görüntüleme sitesi (Ç/N: Bir tür program) açtı ve en son kaldıkları bölümü başlattı. Masaüstü yatağa doğru baktığından, ekranı düzeltmeye gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...