"Balo davetiyelerimizi aldım!"
Chanyeol'ün neredeyse ödü koptu. Kafasını kaldırdı ve Baekhyun'u (Hyun muydu? Hoon. Yok, Hyun.) kendisine doğru koşarken gördü. Tanrım, kısacık bacakları vardı. Neredeyse sinir bozucuydu.
"Ne sikimden bahsediyorsun sen?"
Baekhyun iki parça kağıdı havaya kaldırdı. "Balo! Biletlerimizi aldım. İşte. Bana karşı eziyet etmeyeceğine ya da öyle bir şeyler yapmayacağına dair bu sözleşmeyi imzalaman gerekiyor. Ben çoktan senin için doldurdum zaten, senin sadece imzalaman yeterli."
Afallamış bir hâlde, Chanyeol kaşlarını kırıştırdı. "Bu ne siktiğimin-"
"60 dolar tuttu, ama sorun değil. Bana geri ödemene gerek yok." Baekhyun sözleşmeyi devin ellerine sokuşturdu. "Şimdi imzalayabilir misin böylece geri ofise götürebilirim."
Maalesef, Chanyeol'ün arkadaşları da onunla oradaydı. Jongin ve Sehun. İkisi de berbat insanlardı-- ya da en azından dedikodular böyle olduklarını söylüyordu.
Güldüler ve Chanyeol onlara sinirli sinirli baktı. Jongin sigarayı dudaklarının arasından aldı ve başını dikleştirdi. "Bu senin yeni sürtüğün mü?"
"O benim yeni--"
"Um, pardon, ama o 'erkek arkadaşın' olacak," Baekhyun Jongin'e doğru yürüyerek düzeltti. Sigarasını alıp çitlere savurarak çatıdan aşağı düşmesine izin verdiğinde Jongin'i hayrete düşürdü. "İkincisi, evet, öyleyim."
"Oh, öyle mi?" Jongin söyledi. Öfkelenmişti. O onun son sigarasıydı ve başka da yanında yoktu. Ayrıca, neredeyse daha onu içmeye gerçekten başlamamıştı bile. "Ne zamandan beri? Çünkü Chanyeol senden hiç bahsetmedi de."
"Bahsetmedi çünkü o utangaç biri."
Birden bir duraksama oldu, sonra Jongin kahkahaya boğuldu. "Siktiğimin şunu duydun mu Sehun?! Utangaç! Diyor ki Park utangaçmış!"
Hırlayarak, Chanyeol elindeki sözleşmeyi buruşturdu ve Baekhyun'u gömleğinin yakasından kendine çekti. "Gözümün önünden siktir git-- ve bunu da birlikte götür!"
Baekhyun kaşlarını kırıştırdı. "Ama daha imzalamadın ki!" İmzalanmamış kağıdı tutarken ciyakladı.
"Seninle kahrolası bir baloya falan gitmiyorum!"
"Ama--"
Sehun homurdandı. "Şu çocuğa bakar mısın ya?" Kendisine yaslanan Jongin'e mırıldandı. "Siktiğimin hiç anlamıyor." Sonra Baekhyun'a doğru yüksek sesle söyledi. "Ondan ne istiyorsun, trol? Düzülmek falan mı istiyorsun?"
Baekhyun dudağını ısırdı. "Hayır, ben--" Somurtarak Chanyeol'e tekrar döndü. "Gitmek zorundasın! Erkek arkadaşlar böyle yapar ve--"
"Daha kaç siktiğim kere sana çıkmadığımızı söylemem gerek?!" Chanyeol artık pratikleşerek lafını kesti.
"Ama öyleyiz dedin! Barda! O kızın önünde!"
"Hepsi sahteydi! Sana bunu söyleyip duruyorum!" Chanyeol onu itti. "Gerçekten kahrolası çok aptal ve safsın, ne kadar sinir bozucu olduğundan bahsetmiyorum bile."
"Hey!"
"Ve ne var biliyor musun? Siktiğimin o kadar acınasısın ki. Birini zorlamadan randevuya çıkamıyor musun sen?"
Bu Baekhyun'u susturdu. Chanyeol onun rahatsız olduğunu görebiliyordu ve avantajı almak için bu fırsatı kullandı. "Sen siktiğimin bir hayalperestsin. İki hafta önceki yardım için teşekkürler, ama benim için işlevsizsin sen. Seni bir daha görmek istemiyorum."
Bir saniyeliğine, Baekhyun bir ses çıkarttı ve kafasını önüne eğdi. Sonra aniden sarsıldı ve Chanyeol'ün elindeki kağıdı aldı, iki parçaya ayırdı-- sonra 4 parçaya. Sonra yine, 6 parçaya. Kağıtları savururken bir nefes bıraktı.
"İyi," dedi, ama Chanyeol'ün kulağına hiç de 'iyi'ymiş gibi gelmiyordu. "Aslında en kötü erkek arkadaşsın sen. En kötü derken, gelmiş geçmiş en kötü demek istiyorum Park Chanyeol! Yani tarih öncesi zamanlardan tam şu ana kadarki 'en kötü'!"
Baekhyun yine onu erkek arkadaşı olarak adlandırınca bir şey söylemeye bile fırsatı olmadı. Gerçekten bir şey söyleyemeden önce cüce koşup merdiven boşluğundan aşağı gitti.
Tuhaf bir şekilde, rahatlamış his ile birlikte biraz da suçluluk duygusu ona vurdu. Duyguyu yok etmeye çalışarak, ona şaşırtıcı bir sekilde bakan Sehun ve Jongin'e döndü.
"Bu çok ağır oldu, adamım."
"Cidden ya."
Gözlerini devirerek, Chanyeol kafasını salladı. "Beni rahatsız etmeyi kesmesi gerekiyor. Kendi istedi."
Arkadaşları onun cevabını aldı ve daha fazla sorgulamadılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...