70 - December

1K 116 64
                                    

Chanyeol'ün izin günüydü ve Baekhyun ise sadece keyifsizdi.

*
*

Baekhyun oraya buraya onu ne kadar özlediğiyle ilgili ipuçları bırakıyordu, ve Chanyeol hepsinin farkındaydı. Ne zaman araşsalar Baekhyun çok mutlu ve neşeli görünse bile, Junmyeon her zaman arkadaydı ve Baekhyun'un ona özelde söylediği tüm baklaları ağzından çıkarıyordu.

Görünüşe göre, bu oda arkadaşı durumu iyiye gitmişti, ama belki de Chanyeol'ün hoşuna gideceğinden biraz daha fazla iyiye gitmişti.

"Sorun değil, ezik. Benim bebeğim, ortada daha iyi seçenekler olsa bile aldatmaz! Benim gibi yani."

Chanyeol, Junmyeon ne zaman dükkana uğrasa nefret ederdi, ama görünüşe bakılırsa ustasının favori müşterisiydi. Geçen dört ay boyunca neredeyse haftada 2 kez haberleşip arayı kapatmak, ilişkilerini gerçekten önceden olduğundan daha fazla yumuşaklaştırmıştı.

Ama Junmyeon hala can sıkıcı bir lanetti.

"Bir şey söylemeyecektim zaten," Chanyeol, Junmyeon'un arabasının kaputunu kaldırırken mırıldandı. "Oda arkadaşı umrumda değil."

"Ama umrumda olmalı! Oda arkadaşı, bebeği umursuyor!" Junmyeon başını salladı. "Ben de bir kere gardımı indirdim... Sonra BAM! Kalbimi ve hisselerimi çalıp gitti!"

Gözlerini devirerek, Chanyeol üniformasının kollarını yukarı çekerken ona baktı. "Lütfen biraz daha az dramatik olur musun? Lanet olası canımı sıkıyorsun da."

"Sadece söylüyorum, Park. Baekhyun senin için çok ağlıyor, o yüzdeeeen..."

"O yüzden ne?"

"Oda arkadaşı ağlayacak bir omuz sunabilir."

*
*

Chanyeol bildikleri hakkında bir şey söylemedi çünkü eğer söylese bu sadece daha fazla belaya yol açardı. Yine de, Baekhyun'un dünyanın diğer bir yarısından onun için ağlaması onu tamamen bok gibi hissettiriyordu.

Bu olmamalıydı bile.

Belki biraz daha sınırları zorlamalı ve daha fazla aramalıydı... Ama her arayışında Baekhyun her zaman meşgul olursa, bunun anlamı neydi ki?

Birkaç gün önce iletişim sorunları yüzünden kavga etmişlerdi. Olanları unutulmaya bırakmak yerine, bu konunun üstüne daha fazla gidip günün sonunda ona bir mesaj atabilirdi.

"Yeol?"

Düşüncelerinden çekilerek, Chanyeol Baekhyun'un kameraya el sallayan görüntüsüne gözlerini kırpıştırdı.

"Evet?"

"Beni duydun mu?"

"Uh," Chanyeol, Baekhyun'un son dakikada söylediği herhangi bir şeyi hatırlamaya çalıştı... Ve hiçbir sonuç alamadı. "Üzgünüm. Biraz dalmışım. Ne demiştin?"

Baekhyun kendini tekrar etmeden önce birkaç saniye durakladı. "Sana Noel için ne istediğini sordum."

"Oh." Chanyeol omuz silkti. "Hediyeleri kafana takma sen. Almana gerek yok."

"Ama istiyorum," Baekhyun gözle görülür bir üzgünlükle cevapladı. "Bir kutu göndermek muhtemelen çok fazla zaman alacak, o yüzden belki küçük bir paket olabilir! Sana biraz şeker ve kart gönderebilirim-- Oh! Hatta belki bir-"

"Bebeğim, sorun değil. Hiçbirine ihtiyacım yok."

Durarak, Baekhyun kameraya kaşlarını çattı. "O zaman ne istiyorsun?"

Think About It II chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin