Chanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun'u bir yılandan koruyordu.
*
*Chanyeol, şu aptalca gezi günlerine daha gitmeden bile hazırdı. Baekhyun erkenden toplanması için dırdır edip duruyordu çünkü gangsterin çoktan eşyalarını toparladığını bilmiyordu.
"Battaniye de aldın mı? Soğuk oluyor diye duydum! Brrr!"
Baekhyun çetenin önünde titriyor gibi yaptı. Bir alışveriş merkezindelerdi; gezi için ihtiyaçları olan şeyleri alıyorlardı. "Ama eğer istersen, bir yatağı ikimiz paylaşıp biraz oynaşabiliriz! Benim için hiç sorun değil!"
Chanyeol gözlerini devirdi.
İnce bir battaniye getirmeyi zihnine not etti.
"Bu çiftler gezisi değil ki ya," Jongin küçük patrona hatırlatarak söyledi. "Oynaşmak moynaşmak yok!"
"Herkes bu gezinin sadece bir şakadan ibaret olduğunu biliyor. Orası, herkesin bakireliğini kaybettiği yer." Sehun homurdandı. "Biraz prezervatif almak için markete uğrasam iyi olur."
"Oh! Evet," Baekhyun başıyla onayladı. "Neredeyse prezervatifleri unutuyordum!"
Jongin katıldı. "Prezervatifler!"
Prezervatifler mi?
Üçü, alışveriş merkezinin orta yerinde açık açık "Prezervatifler!" diyip dururken, Chanyeol'ün ağzı açık kaldı.
Kaşlarını çatarak, Chanyeol aşağıya; Baekhyun'un neşeli yüzüne baktı. "Senin prezervatiflerle lanet olası ne işin var acaba?"
Baekhyun alt dudağını büktü. "Yani... Hazırlıklı olmalıyız!"
"Öyle bir şey olmayacak." Chanyeol diğer ikisine onlar geriye pısıncaya kadar dik dik baktı. "Ve siz ikiniz, siktiğimin çenelerinizi kapayın ve etrafta siktiğimin oynamayı da bırakın. Rastgele sürtüklerle de seks yapmayı durdurun ve gidip oyalanmak için bir iki kahrolası hobi bulun!"
Baekhyun saniyeler önce sessizleşmişti ama Chanyeol'ü konuşmasından sonra acilen bölüp açık hava etkinlikleri için olan eşyalarda uzmanlaşmış bir dükkanı işaret etti. "Oooh, hadi oraya gidelim! Belki patikleri vardır!"
Kai gülüp Sehun'u koluyla dürttü. "Patikler." (Ç/N: Patikler yani 'booties' olarak geçiyor. Ganimet yani fandom dilinde popo.)
*
*Kitchen Nightmares'i izliyorlardı, ama Baekhyun yerdeydi; yün çantasının içine bükülmüş kıyafetlerini koymakla ve hangi pijamaları almaya karar vermekle meşguldü. Zor bir karardı, ama en sonunda her tarafı lama deseniyle kaplı olanı almayı seçti.
Tam Gordon Ramsay "Bu çiğ!" diye restoran sahibine bağırırken, Baekhyun'un annesi onu aşağıya; yemek masasını kurmaya yardım etmesi için çağırdı (Chanyeol yine akşam yemeğine kalıyordu).
"Hemen dönerim!" Baekhyun koşup gitmeden önce yatağında oturan gangstere söyledi.
Beklerken, Chanyeol'ün gözleri cücenin odasında gezindi. Çoktan bu yerin içini ve dışını bilmesi, onu şaşırtmıştı...
Burada epey bir süre bulunmuştu.
Başını geriye atarak, duvara yaslandı ve tavana doğru baktı. Birkaç dakikalığına, Baekhyun'un telefonunun çaldığını duyana kadar ne halt ettiğini merak etti.
Bakışlarını aşağıya indirerek, Chanyeol telefonun Baekhyun'un onu bıraktığı yerde; yatağın ucunda titrediğini gördü. Meraklı bir şekilde, yaslandı ve telefonu aldı; ki bu gördüğü şeyden sonra onu sinirlendiren bir hareket olmuştu.
[ Kimden: Junmyeonnieeeee ] (Siktiğimin aptal isminin sonunda niye bu kadar 'e' olmak zorundaydı ki?)
Bebeğim
Chanyeol delirdi.
Seni kaçırmaya çalışmamalıydım.
Chanyeol hızlıca Baekhyun geri geliyor mu diye kontrol etti. Ortalık temiz görününce, acınası mesajı okumaya geri döndü.
Sadece bil istedim, okulumun kampı sizinkinden sadece bir site ötede. Bir ara çadırıma gel. Oynaşalım.
Telefonu indirdiğinde, Chanyeol başının üzerinde Gordon'dan daha da fazla duman çıkarıyordu. Junmyeon hala cüceye mesaj atarak kahrolası ne yapmaya çalışıyordu?
Telefon tekrar çalmadan önce bir dakika kadar daha bekledi.
[ Kimden: Junmyeonnieeeee ]
Düzüşebiliriz ( =①ω①=)
Chanyeol'ün dudakları ince, keyifsiz bir çizgiye dönüştü.
Telefon yeniden çaldı.
[ Kimden: Junmyeonnieeeee ]
Tabii eğer benim şişko yılanımı hissetmek istiyorsan prezervatifsiz--
Baekhyun odasına girip de Chanyeol'ün onun telefonuna baktığını görünce televizyonun yanında durdu. "Sorun ne?"
"Hiç,"Chanyeol, Baekhyun'un rehberine girip Junmyeonnieeeee'yi engellerken kelimeleri hırlamamaya çalışarak cevapladı.
"Telefonumda ne yapıyorsun sen?" Baekhyun biz dizini yatağa koyup Chanyeol'ün ne yaptığını görmeye çalışırken sordu. "Orada çıplak fotoğraflarımı bulamazsın."
Chanyeol yaptığı şeyi durdurdu ve başını kaldırıp kendisine sadece milimler kadar uzak olan ve kendisine bakan büyük, kahverengi gözlere baktı. "Çıplak fotoğraflarını falan aramıyordum zaten."
"Mhmmm." İkna olmamış hımlama Chanyeol'ü sinirlendirdi. "Sen öyle diyorsan..."
Gözlerini devirerek, Chanyeol telefonu geri verdi. "İşte. Junmyeonnie şişko yılanını hissetmeni istiyor," alay ederek söyledi.
Kafası karışmış bir hâlde, Baekhyun gözlerini telefona çevirdi. "Şişko yılan mı?" mırıldandı. Gangsterin ne demek istediğini anlaması biraz sürdü, ama çok da zaman almadı. "Oh, hayır! Bu hiç iyi değil."
"Ne hiç iyi değil?"
"Junmyeonnie'nin kalbi hala kırık..." Baekhyun kendi kendine kafasını sallayarak söyledi. "Ona söylemeliyim."
[ Kime: Junmyeonnieeeee ]
Junmyeonnie, teşekkür ederim ama oynaşmak için Chanyeol'üm var ve ondan gerçekten hoşlanıyorum. Galiba yakında öpüşeceğiz. Lütfen hayatına devam et.
Dip not: Bir yılanın olduğunu bilmiyordum! Bir ara bana fotoğraflarını göster!
Mesajı göndermeyi denedi ama telefonu bir hata olduğunu söyleyip duruyordu. Yılmış bir şekilde, ekranı Chanyeol'e gösterdi.
"Telefonumda bir sorun var, Yeol."
Chanyeol homurdanmadan önce mesajı inceledi. "Belki de sinyal çekmiyordur."
"Belki de..." Omuzlarını silkerek, Baekhyun devin daha da yakınına doğru emeklemeden önce telefonu kenara koydu. "Oh, peki! Sonra gönderirim o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...