Chanyeol sadece gangsterin biriydi, bir çocuğun önünde dikilen ve ondan onu sevmesini isteyen bir gangsterdi.
*
*Baekhyun birinin penceresine bir şey fırlatmasının sesine uyandığında, saat gece yarısından sonra 1'di. Önce, bir hayalet olduğunu düşündü o yüzden saklandı ama sesin dışarıdan geldiğini fark ettiği zaman, kumral olan yavaşça camdan dışarı bir göz attı.
Bu Chanyeol'dü.
"Ön kapıyı aç."
Baekhyun hala bunun bir rüya olduğunu düşünerek ona sadece gözlerini kırpıştırdı. Sonuçta yatağa üzgün ve hüsrana uğramış bir şekilde girmişti.
Ama cama fırlatılan çakıl taşı, aksini söylüyordu.
Telaşlı ve sendeler halde, Baekhyun camın önünden çekilmeden önce tereddütle başını sallayıp onayladı. Hala rüyadaymış gibi hissettiriyordu ama yine de odasından ayaklarını sürüye sürüye çıktı; mümkün olduğunca sessiz olup ailesini uyandırmamaya çalışıyordu.
Ön kapıya vardığında, kapıyı yavaşça açtı ama sanki evinin dışındaki çocuktan saklanıyormuşçasına kapının arkasına saklandı. "İçeri gelmek ister misin?"
Dev başıyla onayladı. "Hadi odana çıkalım."
Chanyeol bir şapkayla birlikte siyah bir hoodie ve şort giyiyordu. Son dakikada eline ne geçirmişse giymiş gibiydi ama Baekhyun yargılayamazdı çünkü kendisi de pijamalarını giyiyordu o anda.
"Tamam."
Baekhyun Chanyeol'ü merdivenlerden yukarı, odasına doğru takip etmeden önce kapıyı arkasından kapattı. Ne düşüneceğini bilmiyordu...
Belki de Chanyeol ondan ayrılmak için oradaydı? Ya da belki... Kahretsin. Baekhyun devin neden orada olduğunu bilmiyordu.
En sonunda yalnız kaldıklarında, Chanyeol sessizliği bozdu. "Konuşmamız gerek."
O iki kelime... Jongdae her zaman o iki kelimenin, ilişkilerde kötü bir şeyin habercisi olduğunun açık bildirisi olduğunu söylerdi.
Baekhyun'un alt dudağı titredi. "Tamam..."
Chanyeol yatağa doğru bir bakış attı. Kendisi oturmayı reddetti ama Baekhyun'un kıçını oturtması için yine de işaret ediverdi.
Ki o da öyle yaptı. Yavaşça.
Cüce, yatağın kenarına oturur oturmaz, Chanyeol kollarını çaprazladı ve onun önünde durdu." Benimle gelecek hafta ayrılmayı mı planlıyorsun?"
Baekhyun'un ağzı bir karış açılmıştı. "Ne? Kim söyledi bunu?"
"Planlıyor musun?"
"Hayır!" Cücenin söyleyiş şekli, Chanyeol'ü ona inandırdı. "Planlamıyorum-- Kim söyledi bunu sana? Jinah mı?"
"Hayır," Chanyeol yalan söyledi ama hızlıca konuyu değiştirip Baekhyun'un anlamasını engelledi. "Taşınacağını söylerken bana yalan mı söylüyordun?"
"Hayır--"
"Ama sen bildiğin taşınıyorsun... Yani, buradan uzağa. Seul'de olmayan bir yere-- hatta okulun bölgesinden uzağa bir yere."
Baekhyun dudaklarını birbirine bastırdı ve çökmüş göründü. Devin gözlerine bakmak istemiyordu, ama çocuğun başka planları vardı.
Chanyeol nazikçe onu kafasını kaldırıp bakmaya zorladı. "Bana karşı dürüst ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...