Chanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun, bir çete vuruşmasının tam ortasındaydı.
*
*Minseok, "silahlar" konusunda hayal kırıklığına uğratmamıştı.
Arabasını kendisinin ve geri kalan çete üyelerinin beklediği yere, Junmyeon'un evine doğru sağa çekerken, Chanyeol onu izliyordu. Camdan sarkan büyük, koca ve tehlikeli silahları fark etti.
Havalı Lüksler Çetesi'nin (kısaca HLÇ) her üç üyesi de birer Lamborghini Murcielago ile yanaştı, yepyeni Aston Martini'si ile gelen Minseok hariç. Sokağın kenarlarına park ettikten sonra, Minseok diğer üç çocuğa öncülük edip onları Chanyeol'le tanıştırdı.
"Sizi, tüm adamlarımla tanıştırdığımı sanmıyorum. Bu, Do Kyungsoo," Minseok başında en az saç olan üyeyle tanıştırarak başladı. "Babası okyanusta bulunan birkaç petrol kulesinin sahibidir; bu da onu Kore'deki bir aile servetinin, en zengin veliahtlarından biri yapıyor."
Chanyeol, Kyungsoo'nun elini sıkmak için uzandı ama küçük olan onu kavradığında, çok fazla sıktığı için geri çekilirken Chanyeol'ü ürküttü. "Bu ne sikim--"
"Ayrıca çok da güçlüdür, söylemesi ayıp. Onlara silahlarını göster, Bay Do."
Tek bir kelime bile söylemeden, Kyungsoo siyah deri ceketini siltiğinde kendisini sade, beyaz bir bluzla bıraktı. Ama bu bedenine yapışan bir bluzdu ve bu yüzden esnediğinde veya eğildiğinde uyumlu ve sert kasları belirginleşiyordu.
Bluzdan ufak bir yırtılma sesi geldi.Tatmiş olmuş bir şekilde, Minseok diğer çocuğa döndü. "Bu Min Yoongi. Annesi bir milyonerle tekrar evlendi, ama Milan'a giden özel yattaki trajik kaza sebebiyle, o, siz sıradan insanlar nasıl dersiniz, öldü. Böylelikle onun talihsizliği, onların multi milyon talihi oldu."
Chanyeol çocuğa bakarken kaşlarını çattı. "Ve o ne yapabiliyor?"
"Yani pek centilmence değil ama, ateş tükürüyor." Minseok gülümsedi. "Göster onlara."
Yoongi bir barbekü çakmağı ve genellikle viskiler için olan, ama içinde başka tür bir alkol içeren küçük bir şişe çıkardı. Sıvıyı ve çakmağı ağzına koyarak, ateşten bir Naruto'nun Shippuden sezonundaki Genin gibi görünen Sasuke Uchiha yarattı.
Sehun geri çekilip Jongin'in arkasına saklandı ki o da, geri çekilip Chanyeol'ün arkasına saklanmıştı.
"Son olarak, bu da Taehyung," Minseok söyledi.
O noktada, Chanyeol yerinde duramaz hale geldi. Ya çoktan Baekhyun Junmyeon tarafından kucaklanmışsa ve onlar da hala burada ateşler üfleyip birinin çimlerinin üzerinde tokalaşıyorlarsa?
"Şimdi, Taehyung farklıdır. Normalde 100 milyondan aşağısını kabul etmem, ama o tahmini olarak sadece 90 milyon net değerle fakir olarak sayılsa bile, özel biri." Minseok söyledi.
"Nasıl yani?" Jongin sordu. Çocuk öyle çok da özel bir şeymiş gibi görünmüyordu.
"Psişiktir kendisi," Minseok herkese gururlu bir şekilde söyledi. "Büyük büyükbabası Titanik'in batacağını ön görmüştü ve battı da. Özellik, ailede nesilden nesile geçiyor. Bize çok yardımcı olacaktır."
"Tamam, o zaman gitmemiz gerekmiyor mu artık?" Chanyeol sabırsızlanmaya başlayarak sordu.
"Evet, evet. Çene çalmamamız lazım! Bir saha tehlikede! HLÇ, yürüyün gidiyoruz!" Minseok bunu der demez, herkes Junmyeon'un köşküne koşmaya başladı, ama bayağı uzun bir koşuydu bu. Girişteki avlu beklediklerinden çok daha fazla büyüktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...