24 - Grub Hubby

2.5K 219 54
                                    

Chanyeol bir gangsterdi ve aynı zamanda çantada keklikti.

*
*

Baekhyun, lanet olası bir salaktı, bu arada da kısa boylu bir ahmaktı ve Chanyeol'ün sahip olduğu en boktan şansla tanıdığı en sinir bozucu insandı--

Ama o mankafalının bazen tatlı göründüğünü düşünmese kendine yalan söylüyor olurdu.

BAZEN.

Chanyeol neler olduğunu bilmiyordu. Bir saniye, o küçük şeye katlanamıyordu bile, ve bir sonraki saniyede; koridorda kollarını Jongdae'ye sarmış bir şekilde gülen Baekhyun, gangsterin... ayaklarını yerden kesiyordu.

Düşünceye karşı öğürdü.

Ne zaman böyle hissetmeye başlasa, diğer yöne doğru dönüp Baekhyun'un kıkırdamaları artık duyulamayana kadar yürüyordu.

*
*

Çıkmıyorlardı, ama Baekhyun gangstere erkek arkadaşı olduğunu söyleyip duruyordu. Chanyeol bu konuda bir şey söylemiyordu; ve öğle arasında çatıda dururlarken kumralın, patronlarını (ya da Baekhyun geri döndüğünden artık eski olan patronlarını) elleriyle beslemesine tanık olan Sehun ve Jongin da ağızlarını açmıyorlardı.

Ve onları şok ederek, Chanyeol de buna direnmiyordu. Hatta ona siktirip gitmesini söyleyen iğneleyici bir yorum bile yapmıyordu. Tek bir kelime bir söylemeden, Baekhyun "Ahhh!" diye cıvıldadığında ağzını açıyor; sonra da konuşmaya devam ediyordu.

"Şey, uh, patron-- Yani, Chanyeol," Sehun boğazını temizleyerek söyledi. Çiftin anını bölüyormuş gibi hissediyordu. "Minseok bu sabah bir mektup göndermiş. Bizi, babasının çatı katındaki evine akşam yemeği için davet etmek istiyormuş."

"Neden?" Chanyeol sordu.

"Ahhh!" Baekhyun bir kimbap dilimini Chanyeol'ün ağzının kenarına doğru tutarken söyledi. Gangster onu alıp yediğinde, bir kıkırdamayla aydınlandı ve sonra, yemek kutusunda devi beslemek isteyeceği başka herhangi bir şey var mı diye bakındı.

Jongin yargılayıcı gözlerle izliyordu. Kafasını salladı.

"Demiş ki, çetelerimiz arasındaki bağı güçlendirmek istiyormuş. Yasal olarak."

Chanyeol, Sehun'a yılmış bir bakış attı. "Sırf yemek yemek için giyinip süslenmeye meraklı değilim."

"Yemek mi?" Gözleri Baekhyun'a döndü. "Yemeğe bayılırım! Minseok kim?"

"Havalı Lüksler'in lideri," Jongin çok bir tepki beklemeden onu bilgilendirdi. "Seni geri almamıza yardım etti."

"Oh! Beni nereden almanıza yardım etti?"

Gözlerini kırparak, Jongin durakladı. "Uhhh... Junmyeon'un evinden. Hatırlıyor musun? Erkek arkadaşın olan?"

Chanyeol'ün gözleri keskince çete arkadaşının üzerine düştü. Baekhyun hariç herkes bunu fark etmişti.

"Yani, eski erkek arkadaşın demek istemiştim."

Baekhyun gülümsemeden önce biraz hımladı. "Unutmuşum ben onu!"

"İki gün önce oldu yalnız--"

"Unuttum dedi ya sana neden hala konuşuyorsun?" Chanyeol, Jongin'i geriye doğru pıstırırken bilmek istedi. "Minseok'a söyle, ilgilenmiyoruz. Kulağa--"

"Ben gitmek istiyorum!" Baekhyun şakıdı.

Chanyeol durdu.

Sehun, yeni patronunu ve eski patronunu izlerken dudaklarını birbirine bastırdı. "Şey... o zaman ona iletece--"

"İyi," Chanyeol gözlerini devirerek hırladı. "Gidiyoruz-- ama yalnızca ondan gelecekte iyilik istemek istemediğim için. Biz arkadaş falan değiliz ve bunu açıklığa kavuşturmak istiyorum."

*
*

Taehyung, parmaklarını alnına bastırarak inledi.

Endişelenerek, Minseok Kobe dana bifteğini yemeyi bıraktı ve uzanarak HLÇ üyesinin koluna dokundu. "Seni rahatsız eden nedir, arkadaşım?"

"Chanyeol... Davetini cevapladı!"

Minseok başıyla onaylamadan önce duraksadı. "İyi işti, Kim. Şimdi, gel yemeğimizi bitirelim. Yarış pisti rezervasyon zamanımıza geç kalmamalıyız. Kyungsoo bekliyor."





















Think About It II chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin