36 - Love Game

2K 217 82
                                    

Chanyeol uykulu bir gangsterdi ama Baekhyun da sadece oynamak istiyordu.

*
*

Chanyeol ranzanın üst tarafında uyumaktan nefret ediyordu. Ayağı yatağın ucundan birazcık taşmıştı ve bu genel olarak küçük bir problemdi, ama Baekhyun her 10 dakikada bir şiddetlice savrulup dönerek tüm yatağı salladığı için her şeyi daha da kötü yapıyordu.

Jongin ve Sehun kendi yataklarındalardı; ve bu arada gürültülü bir şekilde horluyorlardı. İkisi de resmen gölün aşağısındaki ölüm deneyimlerinden dolayı kendilerinden geçmişlerdi.

Gangster, uykuya dalmaya çalışarak bayağı bir buçuk saat harcadı, ama bir şey onu sürekli uyandırıyordu. Bunu yapan ya Baekhyun'un olduğu yerde duramamasıydı ya da diğer ikilinin horlamalarıydı.

Baekhyun yatağı 100. kez salladıktan sonra yeniden uyumayı denedi... ta ki yatağının yanındaki merdivenin gıcırdamasıyla uykusu yeniden bölünene kadar.

Tek gözüyle şöyle bir gözetleyerek, Chanyeol ona bakan kişinin ana hatlarını görebiliyordu. Kim olduğunu sorgulamasına gerek bile duymuyordu.

"Seninle uyuyabilir miyim?"

"Yer yok."

Baekhyun bir saniyeliğine sessizleşti. Belki, diye düşündü Chanyeol, bir kereliğine bile olsa, mevzuyu anlar ve merdivenden aşağı geri iner diye düşündü.

Onun yerine, yukarıda yatan kişinin aşağıya yuvarlanmasını önleyen küçük bariyeri aşana kadar tırmandı ve Chanyeol, Baekhyun yatağa atlayıp içine girerken oturmaya zorlandı. "Sen ciddi misin ya--" Cücenin yatağa düşüp uzandığını hissedince durdu. "Hey."

"Shhh." Küçük göt deliğinin, onu susturmak için yeterince cüreti vardı. "Jongin ve Sehun uyuyor."

İnleyerek, Chanyeol geriye doğru yatmaya çalıştı; ama omuzları için yeterince yer yoktu. Baekhyun lanet olası şeyin yarısını kaplıyordu.

Başka bir seçeneği kalmayarak, Baekhyun'un kolundan kavradı ve onu kendi tarafına, yana yuvarlanmaya zorladı. Nefesinin altından şikayetlerini homurdanıp, Chanyeol kumralla birlikte pratik olarak kaşık pozisyonunu alıncaya dek dar yere uzandı.

Sonrasında, kollarıyla ne yapacağını bilmeyerek, birini Baekhyun'un beline ve diğerini de başının altına yastık yaptı.

Esneyerek, Baekhyun sırtını tamamen Chanyeol'ün göğsüne yaslayıp kendini rahat ettirdi. Aşağı uzandı, elini gangsterinkinin üzerine koydu ve parmaklarını birbirlerine geçirdi.

Bu sefer, huzur ve sessizlik vardı. Ama tabii ki, her şey gibi, bu da çok uzun sürmedi.

"Yeol?" Baekhyun başını arkaya döndürmeye çalışarak yer değiştirdi ama dar alan onun daha fazla dönmesine izin vermiyordu.
"Bu ne?"

Kısaca ellerini çekerek, Baekhyun arkasına uzandı ve sırtını dürten noktayı kavradı.

Chanyeol kaçınarak, vücudunu geriye çekti. Hızlıca, cücenin elini kavradı ve daha önceki yerine koydu-- kendisinden uzak olan yere. "Uyu."

"Ama--"

"Dedim ki, uyu."

Baekhyun elini gevşetti, ama Chanyeol tutuşunu hafifletir hafifletmez; dik otuma pozisyonuna gelmek için kendisini itti. Birkaç saniye hareket edip durduktan sonra, geri pat diye düşüverdi. Bu kez, gangsterle yüz yüzeydi.

"Dokunmamı ister misin?"

Kulübenin içi karanlıktı, o yüzden Baekhyun gerçekten çocuğun yüzündeki ifadeyi göremiyordu ama içinden bir ses Chanyeol'ün muhtemelen telaşlandığını söylüyordu. "Dinle, seni geri zekalı--"

Gangsterin elini karanlıkta bularak, Baekhyun onu (yumuşak) yanağına getirdi. "Lütfeeeeeen?"

"Yorulmadın mı sen?" Chanyeol konuyu geçiştirmeye çalışarak sordu. Kumralı yataktan aşağı tekmeleme fikri henüz aklından çıkmış değildi... ama onu da yapmak istemiyordu.

Soruyu görmezden gelerek, Baekhyun (şakacı bir şekilde) biraz huysuzlaştı. Aniden, kayakta kaybettiği tüm enerjisi geri gelmişti. "Benden hoşlandığın gün gibi ortada işte, biliyorsun değil mi?..." Sessizce söyledi. "Niye beni öpmek istemiyorsun ki?"

"Ben senden hoşlanmıyorum."

"Evet, hoşlanıyorsun!" Baekhyun diğer eliyle uzandı ve Chanyeol'ün pijamasının önüne hafifçe dokundu. "Eğer hoşlamıyorsan, bu ne o zaman?"

Chanyeol kendisini toplayıp eli (yeniden) ittirmeden önce keskince bir nefes aldı. "Bu bir ereksiyon. Hiç duymadın mı?"

"Yani, benim için--"

"Hayır değil," Chanyeol hızlıca reddetti... Ve neredeyse anında pişman oldu.

Baekhyun, elini bırakmadan önce bir anlığına sessizleşti. Sonra, kalktı ve kendi yatağına geri dönmeye niyetlendi.

Yatağın nasıl da birdenbire soğuduğundan nefret ederek,  Chanyeol kalktı ve bir kolunu Baekhyun'un beline sarıp; kumralın gitmesini engelledi. İç çekerek, öne yaslanıp başını küçüğün omzuna koydu.

"Yapma."

Dudaklarını birbirine bastırarak, Baekhyun; gangsterin sadece dağınık saçının, usulca yanaklarının yanına dokunuşunu görecek kadar kafasını yana çevirdi. "Neyi yapmayayım?"

"Cidden mi?"

"Hiçbir şey yapmıyorum ki," Baekhyun aptalı oynayarak söyledi. "Ne istediğini söyle bana."

Kafasını kaldırarak, Chanyeol gururunun 100 gramını yuttu ve inledi. Tüm bu olanlar, kıvrılıp ölmek istemesine sebep oluyordu. "Yatmanı istiyorum."

"Tamam. Gidip yatağıma yatacağım, o zaman."

Cevaptan memnun olmayarak, Chanyeol nazikçe küçüğün belindeki tutuşunu sıkılaştırırken inleyip onu yerinde tuttu. "Burada demek istemiştim," dedi. "Burada uyu."

"Seninle mi?"

"Senin için heceleyeyim mi ne yapayım?"

Baekhyun bir kıkırtıyı bastırdı ama Chanyeol, kumral olan boğazını temizleyip şakımadan önce o kıkırtıyı yakalayacak kadar hızlıydı, "Beeeeelki."

Tanrı kahretsin.

"Evet. Benimle."

Kelimeleri söylerken kendisiyle mücadele etti, ama Baekhyun geri yatağa kurulunca mücadelesi buna değmişti. Kumralın sırtı onun göğsüne yaslanmış bir şekilde, orijinal pozisyonlarına geri döndüler.

Başa yeniden dönmelerine rağmen, Baekhyun konunun peşini kolayca bırakmıyordu. "Jongdae insanların bu gezide birbirlerine dokunduklarını söylüyor," hımladı. "Denemek istemiştim."

Gözlerini kapatarak, Chanyeol burnundan soludu... ama hala elini cücenin bluzunun altında, sıcak karnına hafifçe sürterek hareket ettiriyordu. "O işi ben burada yapmıyorum."

Kulaklarını dikerek, Baekhyun'un soluğu kesildi. "O zaman genellikle insanlara nerede dokunursun?"

Gangster, soruyu cevaplamayı reddetti. "Bu konuyu sonra konuşuruz, inek."

Baekhyun abartılı bir iç geçirdikten sonra, sonunda Chanyeol'ü rahatlatarak-- fikirden vazgeçti. "Tamam," Erkek arkadaşının bluzu altındaki elini yeniden tutmaya başlarken mırıldandı. "Ama bence plan falan yapmamız lazım, ne zaman, nerede... nasıl gibi. Yani, o tür şeylerden biri gibi olmaya çalışmıyorum, um, anlarsın ya, bakirlerden, ama sadece hatırlamak istiyorum! Bu işler nasıl işler cidden hiç bilmiyorum ve-- Oh! Ne var biliyor musun? Belki de biraz farklı kokulu mumlardan almalıyız ve... Bekle! Bazı insanların şeye, nasıl desem, aşk otellerine gittiklerini duydum ve--"

"Baekhyun."

"Hm?"

"Uyu."




Think About It II chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin