Yeni Dönem

647 42 496
                                    


Alice ve Harry Grindelwald ile beraber özel asasız eğitime başlamıştı. 

Savaşın başlamasına daha vardı. Hazırlık süreci önemliydi. Oldukça fazla müttefik edinmeliydiler. Yönetim Harry'deydi. Bütün bu yüklerin yanı sıra birde eğitim alıyordu. 

Yorulmasına rağmen mutluydu. Yeniden sevdikleri ile bir aradaydı.

Onun içini yiyen bazı düşüncelerde vardı. Voldemort'u yenmek için ölmek zorundaydı. Bu yüzden tüm bağlarını koparıp karanlık tarafa geçmişti, yaşama isteğinin sönmesi için yalnız kalmayı tercih etmişti. 

Şuan tekrar sevdiklerinin arasındaydı ve ölmek istemiyordu. Kurduğu diğer bağların yanı sıra EN güçlü bağı olan Alice'ten, öz kardeşinden nasıl vazgeçebilecekti. Tabii ki diğerlerini de çok seviyordu ancak Alice başkaydı. Uzun zamandır bilmediği kendi ailesinden olan biriydi Alice.

Harry iç düşüncelerinden çıkıp kendine geldi.

Hermione ile kütüphanede karşı karşıya oturuyorlardı. 

"Savaş ile ilgili verdiğin *savunmayıp saldırma* fikrin değişti mi?" dedi Hermione ilgiyle bakıp bakışlarını kitabından Harry'nin zümrüt yeşili gözlerine çekip.

"Hayır. Kaçıncıya soruyorsun bilmiyorum ama değişmeyecek." dedi Harry.

"Çok kişiyi kaybedebiliriz" dedi Hermione.

"Savunma odaklı savaşsak yine çok kişi kaybedeceğiz ama saldırırsak en azından karşıdanda giden çok olur" dedi Harry.

"He bizim taraftan kayıp olmasıyla ilgili bir sorunun yok yani?" dedi Hermione kitabını sertçe masaya bırakıp.

"Elbette bunun için endişeliyim ama bu kaçınılmaz bir gerçek Hermione. Kendimizi kandırmanın bir anlamı yok. *Kimse ölmeyecek herkes çok mutlu olacak* gibi aptalca boş sözler ile sadece kendimizi kandırmış oluruz. Bu savaş ile beraber sonunu göremeyeceğimiz karanlık bir yola girdik. Gerçekten her şey çok belirsiz. Sıkışıp önemli seçimler yapmamız gereken anlarda gelecek" dedi Harry.

"Kimsenin ölmemesi için bir yol yok mu?" dedi Hermione hafiften düşen morali ile kısılan sesiyle beraber.

Harry onun sesindeki tonun değişimini anlayıp acı gerçekleri katı bir şekilde söylemek yerine "Maalesef yok" dedi biraz daha üzüldüğünü belli eden tonda. Elbette üzülüyordu ancak üzülmenin bir faydası yoktu.

Savaşta belli duyguları kenara bırakmak lazımdı.

Hermione bu konuyu bir kenara bırakmak isteyip ayaklanıp kitabını rafa koyup yeni bir kitap arayışına geçti.

O sırada konuyu değiştirdi. 

"Alice, Ron ve Draco gittiler mi?" dedi Hermione.

"Gittiler. Yarın akşama doğru geri dönerler. Zor bir görev değil ancak önemli bir görev." dedi Harry.

"Müttefik olmak istediğim topluluklar belli bir karşılık talep ediyor. Yetişmeye çalışıyoruz" dedi Harry.

"Dişini biraz daha sık canım. Yanımızda savaşacak topluluklar tamamlandığında baya rahatlayacaksın" dedi Hermione yaklaşıp elini oturan Harry'nin omzuna koyup.

Harry Hogwarts'ın başına geçtiğinden beri Hermione ile çok fazla vakit geçiremiyordu. Geçirdiği  nadir vakitler ise genelde işlerle ilgili oluyordu.

"Ben yoldaşlıkla ilgili hazırlamamı istediğin parşömenlere bilgileri aktarıp yatacağım. İyi geceler sevgilim" dedi Hermione.

Hermione kapıya doğru bir kaç adım attı ve sonrasında durup geri döndü.

Harry Potter - Slytherin Versiyon (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin