Bölümler arasındaki gün değişimleri kafanızı karıştırıyor mu? Yoksa konuşmalardan anlaşılıyor mu? Sorun varsa günleri belirtmeye başlayabilirim belki.
Bu bugünün ikinci bölümü, okumadıysanız önce 22.bölüme bakın lütfen. Öpüyorum <3
~~~
Fırat: Günaydın Ela (08.36)
Fırat: Yazmamam ya da yanına gelmemem gerekiyor biliyorum
Fırat: Bir haftadır bu kurallara uyuyordum zaten
Fırat: Ama bugün kurallar umurumda değil
Fırat: Kaçta çıkacaksın evden?
Fırat: Yanında durmamı istemesen de en azından ben götüreyim seni
Hazel: Günaydın (09.14)
Hazel: Kaçta çıkacağımı bilmiyorum
Hazel: Ama gelmene gerek yok Fırat
Hazel: Bu yıl yalnız olsam daha iyi olacak sanırım
Hazel: Oraya hep nasıl hissediyorsam öyle gittim
Hazel: Senle dolup taşarken seni yanımda görmek doğru olandı
Hazel: Şu an bu mantıklı değil
Hazel: Yine de teşekkür ederim
Fırat: Tamam
Fırat: Arabada beklerim zaten
Fırat: Ama birlikte gidelim
Fırat: Hatta ben şimdi çıkıyorum
Fırat: Aşağıda bekleyeceğim
Fırat: Sen ne zaman hazır olursan inersin
Fırat: Çiçekleri ben alırım gelirken
Görüldü (09.21)
Fırat'ın attığı son mesaja herhangi bir yanıt vermeden uygulamadan çıktım. Telefonu kenara bırakırken bedenimdeki son gücü kullanıyormuş gibi hissediyordum.
Bugün 27 Ağustos'tu.
Yılın, babama gidebildiğim tek günüydü. Kendimi oraya sık sık gidebilecek kadar güçlü hissetmemiştim hiçbir zaman. Onunla içimden hep konuşsam da yanına gidecek gücüm yoktu. Sadece doğum gününü atlayamıyordum, üzerine atlayıp onu deli gibi öpüp sarılarak kutladığım doğum günlerinden bu raddeye geçmek benim için korkutucu bir süreçti.
Bu yıl onun gidişinin altıncı yılı olsa da zamanın benim lehime aktığı söylenemezdi. Her şey aynıydı, acı yerli yerindeydi.
Yataktan kalkmayı başardığımda banyoya geçip bedenimi uyarıp kendine getirmesini umduğum kısa ve soğuk bir duş aldım. Kaçta uyuduğumu hatırlamıyordum, uyku düzenim yoktu. Gözlerim acıyıp artık dayanamayana dek öylece uzanıyordum. Genelde güneş doğduktan sonra birkaç saat uyuyabiliyordum.
Odama geçerken Lale'nin uyanmaması için minimum ses çıkartmaya çabaladım. Saçlarımı tarayıp kuruttuktan sonra havanın kavurucu sıcağında tenime değmesinden rahatsız olarak yüksekte duran sıkı bir atkuyruğu yaptım.
Dolaptan bulduğum ilk kıyafetleri üzerime geçirirken hareketlerim uyuşuktu.
Hazır olduğuma karar verdiğimde bana fazla ağırlık yapmayacak çantalarımdan birine telefon ve cüzdan tarzı önemli bir iki şey atıp odadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldattın mı Beni?
Teen Fiction*yarı texting !Yaşarken önünüze çıkan bazı hatalar, bambaşka doğruları çağırmak için kaderin size sunduğu oyunlardır. Hazel'e her şey bitti dedirten o hatayı ve aslında hatanın nasıl bir doğruya açılıyor olduğunu görmek isterseniz eğer, küçük bir y...