Aylar ve hatta aslında koca bir yıl sonrasında gelebildiğim için üzgünüm, ani bir istekle elim Ege-Ecem yazmaya gitti ve oturup bu kez gerçekten son özel bölümümüzü yazdım :')
Kaç kişiye ulaşır bu bölüm emin olamıyorum, yine de bir kişi bile okusa kârdır diyeceğim
Medyaya bana Ege-Ecem çağrıştıran bir kare bıraktım, tamEge'nin aşka gelip Ecem'e yapıştığı bir an bence ehhehdeeljdş
Bölüm bol bebişli ve son kısımlara da doğru azıcık(!) alevli, şimdiden bilgilendirmiş olayım 👶🏻🔥
İyi okumalar!
~~~
Hazel'den"Pış pış, pış pış, pış pış..."
Son harfleri uzata uzata hiç durmadan aynı ikilemeyi seslendirmeye devam eden, bu şekilde ikizini ve kendisini uyutabileceğinden şüphesi olmayan oğlumu, kapıda açtığım küçük aralıktan gülüşümü bastırmaya çalışarak seyrediyordum.
Onları uyuturken pışpışlamamı çok seviyorlardı. Zamanla büyük bir alışkanlık haline gelmişti, uykudan bayılmak üzere de olsalar ben bir süre böyle mırıldanmadan gözleri kapanmıyordu. Daha fazla kıyamayarak odaya girdim sessizce. Karşılıklı duvarlara yerleştirdiğimiz, aralarında fazla mesafe bulunmayan beşiklerinde birbirlerine dönmüş şekilde uzanıyorlardı.
Odaya girdiğimi ilk gören pışpışların seslendiricisi oldu. Eymen beni görür görmez mırıltısını kesip heyecanla doğruldu. "Ane!"
Geçen haftalarda üçüncü yaş günlerini kutlamamıza ve neredeyse tüm kelimeleri artık doğru şekilde telaffuz edebilmeye başlamalarına rağmen düzeltmemekte ısrar ettikleri tek şey 'anne'ydi. İkinci n harfini boşa gitmesin diye harcamak istemediklerini varsayıyordum.
"Uyandınız mı siz aşkım? Neden çağırmadınız beni?"
Beşiklere doğru yaklaştığımda artık ikisi de doğrulmuş haldeydi. Evren, Eymen'e oranla daha uykulu duruyordu. Çoğu zaman olduğu gibi öğle uykusuyla erken vedalaşan isim Eymen olmuş ve mırıldanarak ikizini de uyandırmış olmalıydı.
"Ben pışpış yaptım ane." diyerek tebrik beklediğini haykırır tavrıyla beklenti dolu gözlerini üzerime sabitleyen Eymen'e gülümsedim. "Aferin benim oğluma," dedikten sonra önce onu kucakladım. Saçlarının üzerinden öpüp kokusunu kısa bir an içime çektikten sonra yavaşça yere bıraktım.
Evren'in uyuşuk bakışlarla beni izlediğini, ona yöneldiğimde görmüştüm. "Siz pek ayılamamışsınız sanki Evren Bey," dedim kollarının altından kavrayıp kucağıma alırken. Beni hiç takmadan boynuma gömüldü hemen. Yeniden uykuya dalabilme ihtimali yüksek görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldattın mı Beni?
Teen Fiction*yarı texting !Yaşarken önünüze çıkan bazı hatalar, bambaşka doğruları çağırmak için kaderin size sunduğu oyunlardır. Hazel'e her şey bitti dedirten o hatayı ve aslında hatanın nasıl bir doğruya açılıyor olduğunu görmek isterseniz eğer, küçük bir y...