yetmiş iki

5.4K 353 73
                                    

Şu ana kadar en zorlanarak yazdığım bölüm oldu sanırım :( Umarım yine de seversiniz.

Kaos kraliçesi olarak son büyük kaosumu yazıyorum AmB? için... Ağlayacağım sanırım 

Bölüm Egemen'in anlatımından...

İyi okumalar!

~~~

6 ay sonra

Sıcaktan bayılıyormuş gibi hissederek gözlerimi araladığımda odanın henüz aydınlanmadığını fark ettim. Yatağa girdiğimde saat zaten gecenin körüydü, muhtemelen en fazla iki saat uyuyabilmiştim.

Komodinin üzerindeki telefonuma uzanıp saati kontrol ettiğimde yanılmadığımı gördüm. Cehennem sıcağında en fazla bu kadar uyunuyordu.

Sol kolumun üzerinde yattığım için yatağın diğer kısmını göremiyordum. Fazla sarsıntı yaratmadan diğer kolumun üzerine döndüğümde yatakta tek başıma olduğumu anladım. Birkaç gece önce, yani bunu ilk yaşadığımda panik olmuş olsam da artık tecrübeliydim.

Kendi kendime gülerek doğruldum. Önce banyoya geçip olabilecek en soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra adımlarımı salona yönlendirdim. Kapısı kapalı olan salona girdiğim anda buzluğa girmiş gibi hissetmiştim. En az yoğunlukta olan ışığı açtım.

Klimayı sonuna kadar açıp, tam karşısındaki koltukta uyumakta olan Ecem'e o duymasa da homurdandım. Hasta olmadan ya da tutulmadan akıllanmayacaktı.

Klimayı kapatıp yanına ilerledim. Ayakucunda kalan boşluğa oturup başımı geriye doğru yasladım. Uyandırıp pislik yapabilirdim ama kıyamıyordum. Madem risk alıp klimayla uyumayı başarmıştı, devam edebilirdi.

Şort giydiğim için ayakları bacağıma doğrudan temas edince irkildim. Buz tutmuştu resmen. (ay şurada Hazel ölmüş olsa çok korkunç olmaz mıydı gveuşqhıwfe birden aklıma o geldi soğuk moğuk deyince, neyse sustum korkmayın ya da korkun?? ehhehehehehe)

Ben onun soğukluğundan irkilmişken o da benim sıcak oluşumdan aynı şekilde rahatsız olmuştu sanırım. Kıpırdanıp bacaklarını kendine doğru çekti.

Yaklaşık bir aydır, her gece benimle olsa da bazen bu kadar ileriye gitmiş olmak rüyada gibi hissettiriyordu. Lale var diyerek yanıma taşınmayı reddedişi, Lale de Çetin'le kalmak gibi bir fikirle ortaya atlayınca son bulmuştu. Haziran ortalarından beri birlikteydik.

Bu geçtiğimiz hafta mezun olmayı da başaran sevgilim, uygun deyimle rahatlığın dibine vuruyordu. İşe gitmek, o evimde olmaya başladığından beri işkenceye dönmüştü.

Bacağıma yediğim ani ve sert tekmeyle inledim. Aynı anda Ecem de hızla gözlerini açıp doğruldu. "Ege?" Uyku sersemi mırıldanıp gözünü ovuşturarak bana bakıyorken bu sevimliliği tekmeyi unutturmuştu bile.

"Benim, bebeğim."

"Sabah mı oldu?" Açtığım ışığı fark edemeyip içeriyi aydınlık gördüğü için sormuştu. Gülerek başımı salladım. "Hayır, saat daha dört."

Dizlerinin üzerinde bana doğru yanaşıp kollarını uzattığında bebek kucaklar gibi kolayca üzerime doğru çektim. "Yine kaçmışsın benden, klimaya koşmuşsun."

"Çok sıcak."

"Farkındayım yavrum, ama klimayla uyunmaz."

Bir şey söylemedi. Yarın gece onu yine burada bulacağımı bildiğim için ben de üstelemedim.

Aldattın mı Beni?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin