elli dokuz

6.7K 447 44
                                    

Ben geldiim, nasılsınız?

Bölüm Hazel'in anlatımından...

İyi okumalar!

~~~

"Okan'ı zorlamış gibi olmadım değil mi?"

Soluma dönüp, sakince araba kullanan Egemen'e bakmaya başladım. Gözleri çok kısa bir an yoldan ayrılıp bana döndü. "Sadece bir kez sordun yavrum, o da kabul etti. Hem neredeyse bir ay oluyor artık. İstemese gelmezdi."

Doğru söylüyordu ama yine de emin değildim.

"Alt tarafı yemek yiyeceğiz çiçeğim, arabaya bindiğinden beri aynı şeyi anlatıyorsun. Arkaya attınız zaten beni, çocuğunuz oldum yine."

Yunus, arka koltukta öne doğru eğilip başını ikimizin arasından uzattı.

Egemen'in sıkıca kavrayıp kucağına bıraktığı elimi, diğer elimle işaret ettim. "Öne sen otursan Ege de çok sevinirdi bence."

"Seninki el de benim ki fırıncı küreği mi abicim? Benim elimi tutardı ne var?"

Egemen yüzünü buruşturduğunda hayal ettiğini anlayarak dayanamayıp güldüm. "Yunus abuk sabuk konuşma, yuvarlarım arabayı denize."

"Hazel arabadayken hız bile yapmıyorsun anasını satayım, yemem bu tehdidi."

"Sen beni biraz kıskanıyor musun, Yunus'cum?" dedim şımarık bir tavırla. "Çünkü Ege beni daha çok seviyor diye bi' gerildin sanki."

Başımı tamamen arkaya çevirmiş ona bakıyordum artık. Elleriyle kendini gösterdi. "Ben? Bu suratsızı mı kıskanacakmışım?"

Daha önce hiç görmemiş gibi Egemen'e bakıp incelemeye başladım. Egemen, ona baktığımı hissettiğinde göz ucuyla bana bakıp gülümsedi.

"Suratsız demeyelim de, Hazel'den başkasına gülesi gelmiyormuş diyelim."

"Çiçeğim beni kırıyorsun ama..."

"Gerçekler genelde kırıcı ve acı olabiliyor abicim."

Egemen'e güvenip yol boyunca Yunus'la uğraşmayı sürdürürken oldukça iyi hissediyordum. Haftalarca kendimi o kadar kasmıştım ki yeni yeni kendime gelebiliyordum. Bunun en büyük sebebi de hemen yanımda araba kullanmakta olan adamdan başkası değildi.

"Buket'e bu sefer haber vermeyi unutmadın değil mi? Arkanı asla toplamam çünkü." Araba durduğunda kemerimi açarken Egemen'e baktım.

Üzerinden neredeyse bir hafta geçmiş olan, Buket ile ilk tanışmamız Egemen'in işi çıktığı için çok uzun sürmemişti. Bugünkü yemeğin burada yenecek olması fikri de benden çıkmıştı.

Okul dışında pek göremediğim Okan'ı da son anda plana eklemiştim. Değişik ama sorunsuz bir ekip oluşturduğumu düşünüyordum.

"Unutmadım Ecem, benimle uğraşacağına in hadi. Okan da yeni gelmiş yetişelim. Arabadan indi şu an."

Egemen eliyle ileriyi gösterince oraya baktıktan sonra kapımı açıp indim. Yunus zaten çoktan dışarı çıkmıştı.

Etrafta kimse olmadığı için koştur koştur Okan'a giderken bu telaşımın sebebini ben de tam olarak bilmiyordum. Yıllardır görmüyormuş gibi önünde nefes nefese durdum.

"Egemen mi Yunus mu?"

"Hı?" gibi bir şey mırıldandım. Neyi sorduğunu anlamamıştım.

"Hangisinden kaçıyorsun Hazel? Ne bu hız?"

Aldattın mı Beni?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin