Nasılsınız?
Biraz ara verince yeniden adapte olmak zor oldu bi tık :)) aklımda bulunsun bir daha kurgulara uzun ara vermeyeyim ağlayarak da olsa yazacağım söz vhfejlcwkşlxiqş ama hatırlatın he
Yorum yaparsanız yarı uyur halde gecenin birinde bölüm yazan bu kulu sevindirirsiniz gibii
Neysee
Bölüm Egemen'in anlatımından...
İyi okumalar!
~~~
"Çiçeğim hastaneye gitmek istemediğine emin misin? Her ihtimale karşı gitseydik keşke."
Ecem, yatağımda sırtındaki iki yastıkla yarı oturur haldeydi. Yunus yanına oturmuş ona kaçıncı kez olduğunu sayamadığım çoklukta aynı şeyi soruyordu.
"Bir daha sorarsan tekrar bayılacağım sanırım. Lütfen deneme olur mu?" Yalvarır gibi Yunus'a bakmasına gülecek gibi olsam da henüz sinirim buna izin vermiyordu. Zaten gerginken bir de önümde kafasına bir nevi geçirdiğim kapı yüzünden bayılan Ecem dengemi iyice şaşırtmıştı.
"Egemen'in yerine de soruyorum. Şu an tripkolik modunda olmasa benim on katım kadar sorardı. Hatta sürükleyerek hastaneye de götürebilirdi. Haline şükret." Bana hiç bakmasa da iğneler gibi konuşan Yunus'u duymazlıktan geldim.
İğnenin batırılması gereken dörtlü içerisinde kesinlikle ben yoktum.
"Sen kendi hakkın kadar sor. Hem ben ölümden döndüm, bence bunun hatırına bu geceyi minnoş şekilde tamamlamalıyız." Üzerinden tır geçmiş gibi davranıp acıklı gözlerle bana baktığında elalarının oyununa gelmemek için bakışlarımı kaçırdım. Bu kez hevesle bana bakan Buket'i görmüştüm.
Hayır diyemeyeceğim toplam iki üç insan vardı, ikisi bir olmuş bana yükleniyorlardı. Adil oynamadıkları açıktı.
"Ağlıyormuş gibi yap, bence onu ye-..." Ecem'e doğru eğilip fısıldayan ya da fısıldadığını sanan Yunus'un ensesine vurup sarsılmasını sağladım. "Sıçtırma vereceğin tavsiyeye, sinirimi senden çıkartmayayım."
Dramatik düşüşüyle Ecem'in üzerine kendini bıraktığında koca bedeniyle onu ezebileceğini düşündüğüm için tişörtüne yapışıp geri çekecekken Ecem boynuna sarılıp teselli eder gibi konuştu. "Korkma abicim, sinirini kapıdan büyük ölçüde çıkarttı zaten. Bence yarısından fazlası geçmiştir."
Dalga geçmek için öylesine söylediğinin farkındaydım ama yine de kör gibi onu fark etmeden kapıyı kafasına geçirmiş olmak canımı sıkmıştı. Bayılmasına sebep olacak kadar büyük bir darbe olduğuna göre gerçekten sinirimi çıkartmıştım sanırım.
"Kızım biter mi öyle o sinir? Sen daha en yüksek haline denk gelmedin, inanmazsan kardeşine sor bak karşında. Konuş kâküllü, anlat."
Ben yokmuşum gibi davranan Yunus'u bir ara gerçekten pataklamayı aklıma not ederek komodindeki sürahiden bardağıma su doldurup içmeye başladım. Birkaç dakika içinde uyanmış olsa da benim için uzun bir süre gibi olmuştu Ecem'in baygınlığı.
"Hazel, daha iyiysen ben kalkayım artık." Şimdiye dek hiç sesi çıkmamış olan Okan'a döndük aynı anda. Ben mutfağa giderken Ecem'e söylediklerini duymuştum. Aklını çelenin Buket olması şaşırtıcı değildi ki onaylamayacağım sorunlu bir tip hiç değildi. Benim derdim arkamdan iş çeviren kardeşim, sevgilim ve yakın arkadaşımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldattın mı Beni?
Teen Fiction*yarı texting !Yaşarken önünüze çıkan bazı hatalar, bambaşka doğruları çağırmak için kaderin size sunduğu oyunlardır. Hazel'e her şey bitti dedirten o hatayı ve aslında hatanın nasıl bir doğruya açılıyor olduğunu görmek isterseniz eğer, küçük bir y...