elli beş

6.5K 460 32
                                    

20k olmuşuzz :')

Önceki bölüme gelen minnoş yorumlar için çok teşekkür ederim, beğenmenize çok sevindim.

Bölüm Hazel'in anlatımından...

İyi okumalar!

~~~

Fırat'ın yanından ayrıldıktan sonra girmem gereken diğer derslere girmeden okuldan çıktım.

Yaklaşık yarım saat sonra ise dışı camla kaplı, oldukça uzun bir plazanın önündeydim. Okuldan çıkmadan önce herhangi bir ayrıntı vermeden, yalnızca Egemen'e sürpriz yapacağımı söyleyerek Yunus'tan büronun adresini öğrenmiştim.

Girişteki kısa aramadan sonra asansörlere yönelip Yunus'un tarif ettiği şekilde 14. kata ulaştım. Bu katın tamamen büroya ait olduğunu söylemişti.

Asansörün kapıları açıldığında oldukça ferah bir antreye adım atmış oldum. İleride solda duran uzun masada bir kadın vardı. Ben asansörden indiğimde bakışları bana çevrilmiş oldu. "Hoş geldiniz, buyurun lütfen."

Masaya doğru ilerledim. "Merhaba, Egemen Bey'le görüşecektim ben, Egemen Aladağ."

"Görüşmeniz planlı mıydı? Şu anda Egemen Bey burada değil, sizin için arayıp bilgi alabilirim."

Doğal olarak beni iş için geldim zanneden kadına gülümsedim. "Planlı değildi, ben g-..."

"Ecem!" Arkamdan yükselen sesle birlikte rahatlayarak omuzlarımı düşürdüm. Tam zamanında gelmiştim sanırım.

Başımı oraya doğru çevirdiğimde asansörden inmiş, hızlıca yanıma gelen Egemen'i gördüm. Yanıma ulaşmadan önce bir kez daha kadına döndüm. "Teşekkür ederim, iyi günler size."

Bu kez tamamen Egemen'e döndüğümde, onu dibimde buldum. "Hoş geldin, haber verseydin alırdım ben seni."

Bir şey söylemeden kollarımı beline sardığımda o da beni sıkıca kavrayıp sarıldı. Saçlarımın üstünü öptüğünde ben de gömüldüğüm göğsünü öptüm hafifçe.

"İyi misin bebeğim?" Fısıldayarak kulağıma doğru konuştuğunda olumlu bir ses çıkarttım. İyiydim.

Egemen yavaşça beni kendinden uzaklaştırdığında mızmızlanmamak için zor duruyordum. Ona sarılmak neden bu kadar güvende ve rahat hissettirebiliyordu?

"Odama geçelim, bir iki saat boşluğum var. Eve geçecektim ama odamdan almam gereken bir dosya vardı." Bu tesadüfe sevinmiştim, boşu boşuna büroya gelmiş olmak istemezdim.

Tamamen ayrıldığımızda bir kolunu belime koyarak ilerlemem için beni yönlendirirken ben de etrafı inceliyordum. Ortada oldukça geniş ve bol koltuklu bir alan vardı. Üç tarafı ise yan yana birçok kapı olan duvarlarla çevriliydi.

Biraz önce konuştuğum kadın dışında etrafta hiç kimse yoktu.

Egemen kapılardan birinin önünde durduğunda başımı biraz kaldırıp kapının yanında yazan ismine bakıp sırıttım. Kapıyı açarken bu halimi gördüğünde o da güldü ve içeriye geçmem için eliyle işaret etti.

"Buyurun Ecem Hanım."

"Teşekkür ederim Egemen Bey, çok naziksiniz." İçeriye girip küçük bir çocuk gibi merakla etrafa bakınırken kapının kapanma sesini duysam da arkama dönmedim.

İlgimi çekebilecek bir şey göremediğimde üzgünce dudak büküp masanın önündeki tekli koltuklardan birine oturdum. Karşımdaki bir diğer tekli koltuk ve kendi çalışma sandalyesi dışında başka oturabileceği bir şey yoktu.

Aldattın mı Beni?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin