Ben geldiiim :)) Özlediniz mi beni birazcık? ÇÜNKÜ BEN SİZİ ÇOOK ÖZLEDİM
Her gün bölüm atmaya alışınca üç gün atmamak bünyeme fazla geldi hrıefvocjwşndi
Olaylı bölümlerden yeni çıktığımız için biraz nefes alalım isterdim ama artık toparlanıp tüm soru işaretlerini aydınlatmamız lazım. O yüzden kemerlerimizi takalım, hazırsak devam edelim.
Bölüm Hazel'in anlatımından başlıyor, belirttiğim kısımdan sonrası da benden...
İyi okumalar!
~~~
"Sonuç olarak sabahtan beri her türlü mağazaya girip çıktık ve elimizde bir seçenek bile yok, harika!" Lale, yorgunluğunu belli eden sesiyle benimle dalga geçerken onu umursamadan aklımı zorlamaya devam ettim.
Bir şeyleri atlıyordum, yani atlıyor olmalıydım.
Bugün 4 Kasım'dı. Hayatımı erteleyerek yaşayan bir insan olarak, iki gün sonra doğum günü olan sevgilime hediye alma işini bugüne bırakmıştım.
Gerçi olan bitenlerden kendime gelecek vakti yeni yeni bulmaya başlamıştım.
"Bence başaramayacağız, hadi eve gidelim. Doğum günü hediyesi git öp möp bir şeyler yap yeter, yemin ederim kusacağım şimdi. Başım dönüyor." Gittikçe dramatikleşen Lale'ye gözlerimi devirdikten sonra konuşmaya başladım. "Tamam sen git, Köpüş'ü de yürüyüşe çıkartmayı unutma. Ben biraz daha dolanacağım, gelirim."
Tereddüt eder gibi olduğunda elimle 'kış kış' manasında bir hareket yaptım. "Hadi Lale, hadi. Seni dinlemekten aklıma fikir gelmiyor, uza yanımdan."
Yanağımı sulu sulu öpüp vedalaştıktan sonra oturduğumuz kafeden çıktı. Kahvemi bitirene kadar telefonumla oyalanırken sabahtan beri içimi sıkan asıl ayrıntıyı yeniden hatırlayınca omuzlarımı düşürdüm.
Ben sanırım Egemen'i henüz tam olarak tanımıyordum.
Henüz uzun zamandır tanışmıyor oluşumuz bunun için mantıklı bir açıklama olabilirdi ama aramızdaki bağın yoğunluğu bana kendimi kötü hissettiriyordu. O beni ezbere biliyorken ben ona yan yanayken yaşadığımız olaylar kadar hakimdim.
Kendi kendime sinirlenip gerildiğim sırada telefonum peş peşe gelen bildirimlerle titrediğinde gözlerimi ekrana çevirdim.
Ege'm: Bitti mi alışverişiniz yavrum?
Ege'm: Bürodan şimdi çıktım alabilirim istersen sizi
Ege'm: Ya da baş başa takılmak isterseniz de siz bilirsiniz
Lale ile normal bir kıyafet alışverişinde olduğumuzu sandığı için attığı mesajları okuduktan sonra mesaj yazmaya uğraşmak beni üşendirdiğinde rehbere girip adını buldum.
İlk çalışta açılan telefondan sesi yankılandığında gülümsedim. "Ecem?"
"Ege'm?" diyerek şımarıkça karşılık verdiğimde göremediğim için üzüldüğüm tatlılıkla güldü. "Ne yapıyorsun güzelim?"
"Kahve içiyorum-uz." diyerek saçma bir U dönüşüyle Lale ile olmadığımı çaktırmamaya çalıştım.
"Afiyet olsun, yani gelme diyorsun?"
Onun hediyesini onunla alma fikri pek mantıklı olmadığı için üzülerek de olsa onayladım. "Biraz öyle, bugünlük ayrı kalalım. Özle biraz. Ne o öyle vıcık vıcık?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldattın mı Beni?
Teen Fiction*yarı texting !Yaşarken önünüze çıkan bazı hatalar, bambaşka doğruları çağırmak için kaderin size sunduğu oyunlardır. Hazel'e her şey bitti dedirten o hatayı ve aslında hatanın nasıl bir doğruya açılıyor olduğunu görmek isterseniz eğer, küçük bir y...