-(Yazarın Anlatımı İle❤)-
Nur bu anlaşmazlığa bir son vermek adına Berat'ı kolundan tutup sürüklemişti. Evleri sahile fazlasıyla yakındı.
Sahile yetiştikleri zaman Berat anlamayan gözlerle Nur'a bakmaya başladı. Neden onu buraya getirdiğini anlayamamıştı.
"Sen... Ne kadar pislik bir insansın ya! Bir insan bu kadar taş kalpli olmamalı. Beyza sana ne yaptı da ona böyle davranıyorsun? O kız ne dedi de sana onu böyle kırıyorsun? Kendine bile zararı olmayan insanlardan biri o, oysaki."
Bu bir konuşma, bir haykırış belkide birilerinin iç sesinin tercümanı olmuştu. Ancak Berat yüzüne sinir bozucu bir gülümseme yerleştirip alaycı tavırlar sergilemeye başladı.
"Sadece ona takılıyorum, seviyorum insanlarla uğraşmayı."
"Bu yaptığın uğraşmaktan çok kırmak, Berat. Kendine gel ve eğer bir daha Beyza'nın sinirini bozacak tek kelime dahi edecek olursan şimdiki Nur'u mumla arasın. Anladın mı beyinsiz?"
Tüm bedenini sinir esir almıştı. Kaç yıllık dostunun böyle bir insan tarafından kırılması en son isteyeceği şey bile olamazdı. Duygusuz, düşüncesiz, aklını kullanmak yerine beynine ağırlık yapmayı istemiş bir insandı, Berat.
"Nur, ne oluyor burada?" Ortamda yükselen üçüncü bir ses ile normal şartlarda Nur'un aşırı heyecan yapması gerekirken şu an sinir duygusu heyecandan daha üstündü.
"Bir şey yok Kaan, gidelim buradan." Bu sözler genci inandırmaya yetmemişti. Çünkü kendisi olayı daha farklı anlamıştı. Bu düşünceye birazda Berat'ın şu an takındığı surat ifadesi de neden oluyordu.
Birkaç adımda Berat'ın yanına yetişip sert bir yumruk attı. "Kimsin lan sen? Ne bu surat ifadesi?" O an Nur korku ile çığlık atıp geriye bir adım attı. Berat ise aynı şekilde o sinir bozucu surat ifadesi ile karşılarında duruyordu.
"Kaan, lütfen... Lütfen buradan gidelim. O dersini alacak."
Kaan'ı güç bela çekiştirip kutlamanın olduğu eve getirdi...
Tüm bunlar yaşanırken Beyza ne mi yaptı?
O sözleri Berat'tan işittikten sonra ortada dans eden Doruk ve Defne'nin yanına yaklaştı.
Doruk, Beyza'yı sürekli gördüğü için az çok onu tanımıştı ve şu an ki surat ifadesinden bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı.
"Şey... Doruk... Benim biraz başım ağrıyor, şu odaya geçip biraz uzansam bir sorun olur mu?"
Doruk anlayışlı bir gençti. Hızla kafasını olumlu anlamda salladı ve bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sordu.
Beyza odaya girince ışığı açmadan direkt kendini yatağın üzerine atmıştı. Az sonra kapı çalmış ve Defne gelmişti, arkadaşının durumunu merak ettiği için gelmişti. Olaylardan haberdar olmadığı için bir şey anlamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RuH Hastası || Texting
Short StoryRuH Hastası gibiyim, başka bir yolu yok, elim ayağıma dolanıyor...