Eda: Biliyor musun, Aras...
Eda: Aslında biri gelir, biri gider diye bir şey yoktur.
Eda: Beklenen kişi geldiğinde geriye kalan herkes gider.
Eda: Yani sevenin sevdiği gelince herkese yol verir..
(Görüldü.)
Eda: Alıştım artık ilk başta görüldü yemeye!
Eda: Bir insan çaresiz kaldığı zaman kabullenir ve bu kabulleniliş alışmak olarak ortaya çıkar.
Eda: Arkadaşım hep öyle söyler.
Eda: İnsan sevdiğinin nazına alışır...
Eda: Ki kişinin sevdiğinin nazından daha güzel alışacak bir şeyi var mıdır?
Aras: Yoktur.
Aras: Mesajları okurken arkadaşına hâk verdim.
Aras: Ve sende haklısın...
Aras: Sevdiğinin nazına alışmak en güzel alışkanlık olsa gerek.
Eda: Vay! Güzel sözleri neye borçluyuz?
Aras: Bir arkadaşımdan yemeğe geldim.
Aras: Bayağı iyi geçiyor vakit...
Aras: Daha önce neden hayatıma almadım, diye kızıyor insan kendine.
Eda: O arkadaş kim?
Aras: Anonim olan sensin...
Aras: E halîyle nerede olduğumu bilecek kişide sensin.
Eda: Bugün o kız arkadaşlarına anlatırken duydum.
Eda: Zeynep denen kızın evindesin.
Eda: Sana şunu söyleyeyim...
Eda: O kızı hayatına dahil etmeden önce iyi düşün...
Eda: Hayatında hangi konumda olursa olsun...
Eda: Sonunda pişman olursun.
Aras: Biraz kıskançlık mı sezdim?
Eda: Şakaya vur sen tabiî.
Aras: Bunu isteyen sensin.
Aras: Burada olmak yerine senin yanında da olabilirdim.
Aras: Belki bir arkadaş belki de şans vermiş olurdum sana.
Aras: Oyun oynamayı seçen sensin.
Aras: Şimdi bana pişman olup olmayacağımı öğretemezsin!
Aras: Ne yapıp yapmayacağımı gayet iyi biliyorum.
Aras: Şimdi müsadenle, daha fazla bekletmek istemiyorum, Zeynep'i.
Aras çevrim dışı.
Şok içinde telefona bakmaya başladım. Aras'ın sinirli bir insan olduğunu fazlasıyla iyi biliyorum ama ben bunu onun iyiliği için söylemiştim. Neden bu kadar sert tepki verdi ki? Çok kötü bir şey mi söyledim?
Ben yalnızca onun görmediği noktayı görmüş ve onu uyandırmaya çalışmıştım... Ama azar yedim. Gün içinde yeterince hasar gören kalbim buna daha fazla dayanamazdı.
Yaşlar gözlerimden firar edince tek yaptığım sessiz olmaya çalışmak, kızların üzülmelerini istemiyorum.
Beyza ödevlerini yetiştirmek için telaşa kapılmış, Defne sessiz sakin bir şekilde ders çalışmak istiyordu. Nur ise henüz gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RuH Hastası || Texting
Short StoryRuH Hastası gibiyim, başka bir yolu yok, elim ayağıma dolanıyor...