-(Aras'ın Ağzından Devam❤)-
"Şaka mı bu? Siz değil miydiniz, bu kız seni kandırıyor diyenler lan!"
Her şey benim için çözülmek için zorlayan bir düğüm hâline geliyordu. Tüm sevincim pat diye yok olmuş, zerre heyecan kalmamıştı. Gün boyu karşıma çıkmamıştı, muhtemelen okula gelmemişti.
"Sakin ol, yakışıklım. Her şey kontrolüm altında. Sadece Zeynep'i dinleyelim dedik." Berat bir yandan konuşuyor, diğer yandan kaş göz işaretleri ile bir şeyler anlatmaya çalışıyordu! Şu an hiçbir şekilde anlayacak durumda değildim. Kendimi mutfağa atıp öylece olacakları beklemeye başladım.
Beyza mutfağa girince öylece bana baktı. Bende ses çıkarmadan beklemeye devam ettim.
"Heyecan var mı?"
"Fazlasıyla... Bu normal mi?"
"Elbette normal. Eminim ki karşına çıkacak olan arkadaş ile fazlasıyla mutlu olacaksın... Çok şanslısın, bunu unutma." Ben tekrardan ne kadar şanslı olduğumu işittiğim an Beyza tezgahın üzerinden tabağı alıp içeri girdi. Bir şeyler hazırlamışlardı...
Kapı çalınca dinlediğim ve duyduğum seslerin İrem ve Ayşe'ye ait olduğunu anladım. Olduğum yerde kalmaya devam ettim.
Az sonra tekrar kapı çaldığı zaman Beyza'nın sesi yükseldi.
"Hoş geldiniz... Nerede kaldınız?" O an Eda, Defne ve Nur'un geldiğini anladım. Bir yanım içeri geçmem için avaz avaz bağırırken bir yanımda olduğum yerde kalmamın daha iyi olacağını söylüyor gibiydi.
Kısa bir süre sonra Doruk mutfağa girdi ve yanıma geldi. Yüzünde her zamanki samimi ifadesi vardı. Elini omzuma koyup omzumu sıktı.
"Her şey çok güzel olacak... Mutlu olacaksın... Bulacaksın Ruh Hastası'nı... Onu bulunca elmanın yarısı gibi olacaksınız. Birbirinizi bulunca tamamlanacaksınız... Sevginizin bir sonu gelmeyecek, aynı şekilde mutluluğunuzunda... Şimdi içeri geçelim, öncesinde gülümse, kendine gel. Sonuçta Ruh Hastası içerden biri olabilir."
Kalbim hızla atmaya başlamış, nefes alış verişimde kalp atışlarıma ayak uydurup hızlanmıştı. Ne yaptın bana Ruh Hastası?
Salona geçince bakışlar üzerimize hücum etti. Kendimi Eda'nın yanındaki boşluğa attım. Defne'de Doruk'a yer açınca Doruk'ta boşalan yere geçti. Ortamda ilk başta normal olarak sessizlik hâkimdi. Farklı bir ortam vardı çünkü. Berat İrem ve Ayşe'nin ortasına oturmuştu ve hâlinden pekte memnundu.
"Gelipte beni kırmadığınız için teşekkür ediyorum... Burada öncelikle Zeynep'in yapması gereken açıklama var, onu dinledikten sonra devam edeceğiz. Bu ortamda yalan söylemezsin diye düşünüyorum! Şimdi başlayalım... Anlat Zeynep... Ama doğruları."
"Hâlâ yalan söylediğimi mi düşünüyorsunuz? Ki eğer hâlâ böyle bir düşünce içerisindeyseniz benim sorunum degil, sizin sorununuzdur. Şimdi bu saçma sapan konu kapansın! Aras'a yazan bendim..."
-(Defne'nin Ağzından.)-
Kız gözümüzün içine baka baka yalan söylüyordu. Patlamamak için kendimi zor tutuyordum. Şu an Eda'nın ne hâlde olduğunu tahmin etmek bile beni üzüyordu.
"Peki ispatla! Eğer Aras'a yazan sen isen bir ve birden çok ispat sunman gerekiyor şu an, hemen." Berat biraz önceki eğlenen hâlini üzerinden atıp ciddi hâle bürünmüştü.
"Ben yalnızca Aras'a ispatlarım!" Şok içinde Zeynep'e bakmaya başladım. Şaka mı bu? Olmayan bir şeyi nasıl ispat edecek? Ortamda yalnızca ben değil, Eda, Nur, Beyza, Doruk, Berat ve Aras'ta şaşkına uğramıştı. Diğer kızlar ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı yalnızca.
"Hmm! Peki o zaman, buyur ispatla!" Doruk şaşkınlığın esir aldığı tiz bir ses ile konuşmuştu.
"Yalnızca Aras dedim!" Konuşmasına göz devirip onu süzmeye devam ettim...
"Ne bekliyorsun, pardon? Aras'la baş başa kalmayı mı? Ki öyle bir düşüncen varsa vazgeç çünkü ne olursa bizimde haberimiz olacak."
"Doruk, bu konu seni ilgilendirmez! Aras'a soralım, kararı verecek kişi Aras."
"Biz konuşalım ama burada, herkesin önünde!" Aras'ın verdiği cevap derin nefes almama neden oldu. Şimdi her şey ortaya çıksın da görelim neler yapacağını, hâlâ burnu havada dolaşabilecek mi?
"Peki!" Ellerini dizlerine vurup derin nefes aldı. "İlk önce; eğer ben olmasaydım o kişi geçen sana ip ucu bırakılacağı hakkında tek bir fikrim olmazdı... Beğendiğin saati doğum gününde sana aldığım zaman bayağı bir sevinip beğendin... Bana ilk defa adam akıllı sevdiğini hasta olduğum gün söylemiştin. Telaş yapmıştın bayağı... Daha sayayım mı?" Biraz daha sayacak olursa şaşkınlıktan açılan çenem yere girecekti. Eda ayağa kalkıp lavaboya gideceğini söyleyip yanımızdan ayrılınca bugün rahatsız olduğu aklıma geldi... Evet rahatsızdı ama yinede gelmişti.
"Kanka lütfen yanlış bir şeyler saydı de bize, lütfen. Allah rızası için yap bunu." Berat yalvarır şekilde Aras'la konuşunca Aras olumsuz anlamda başını salladı. Muhtemelen feleği şaştı şu an çocuğun, haklı olarak.
"Sana o gizli numarayı engelle demişti... Şimdi o numarayı ara Aras! Arkadaşı kullanıyor olabilir, hiçbir sakıncası yoktur."
"Hayır! Yani... Şey... Sevgilisi ile şu an... Ve araları zaten bozuk... Olmaz... Yani... Şey... Şimdi olmaz yani!" Işte bu konuşmadan sonra kendini ele vermişti. Aras, Doruk'un verdiği bu fikri beğenmiş olacak ki telefonu eline aldı. O an beynime dank eden şey ile irkildim. Beyza ve Nur'da benimle aynı durumdaydılar. Eğer Aras şu an o numarayı ararsa Eda'nın telefonu çalacaktı...
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Amaniiiiiiiiğğğğiiinnnn!!! Neleeeeeerrrr neleeeeeerrrrr oldu beeehhh!Selam! Nasılsınız? Nasıl gidiyor?
Bölümü nasıl buldunuz?*Ayşe ve İrem geldiği zaman mutfakta kalması ve Eda ile arkadaşları geldiği zaman içeri geçme isteğine ne diyorsunuz?
*Doruk'un planını az çok anlayan var mı?
*Aras'ın Eda'nın yanına oturması???
*Zeynep'in rahat bir şekilde konuşmasına ne diyorsunuz?
*Sizce Aras arayacak mı?
*Gelecek bölümde ne olacak?
*Görmek istediğiniz sahneleri yazabilirsiniz!
❤❤❤Kendinize çok iyi ve cici bakın. Sizleri çok seviyorum.😍😍😍 Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, hoşça kalın.
Öpüyorum kocaman.
😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘❤Seviliyorsunuz❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RuH Hastası || Texting
Short StoryRuH Hastası gibiyim, başka bir yolu yok, elim ayağıma dolanıyor...