*38*

285 20 200
                                    

mediadaki şarkıyı bölümünün başından açınız...

İyi okumalar...❤❤❤

*************************



-(Defne'nin Ağzından Devam❤)-

Bir an için duyduklarımı anlamadım. Kaşlarım çatık bir hâl almaya başlamıştı ki konuşmasına devam etti.

"Seni diledim... Benim yanımda olmanı. Bir hayal için gözlerimi yumduğum zaman açtığımda ilk seni göreyim istiyorum... Anlayacağın..." Kenetli olan ellerimizi kalbinin üzerine koydu ve gözlerimin içine bakmaya devam etti. "Anlayacağın mekanın sahibi sensin!"

Herkesten her şeyi beklerim... Doruk'tan böyle bir şeyi beklemezdim ama. Ummadık taş baş yarar dedikleri doğruymuş demek ki.

Beni seviyor ve özür aslında bir yandan bahane oldu onun için. Bu kadar şeyi bir günde nasıl organize etti. Bu insanlar... Buradan sonra başka bir yere daha gideceğiz dedi, acaba neresi bekliyor bizi?

"Ee, bir şey söylemeyecek misin?" diye atıldı arkamızda olduklarını unuttuğum kalabalıktan biri.

Söyleyecek çok şey var elbette ama şu an yok! Böyle anlarda kilitlenip kalır insanoğlu, bende o durumdayım. Gözlerim kenetli olan ellerimize kaydı.

Aslında çok yakıştılar, hem uyumlularda!

İç sesim bile Doruk'un tarafını tutarken düşüncelerime esir olmak istemiyorcasına bakışlarımı denize çevirdim. Ne ara oldu bunların hepsi?
"Yine farkını ortaya koydun! Aslında çoğu kişi aynıdır, onları farklı kılan şey sevenlerinin bakış açısıdır. Seni sevdiğim için hiçbir kötü yanını görmedim bugüne kadar. Sen her zaman her konuda en iyisi oldun benim için. Öyle de devam edecek."

"Her şey çok hızlı gelişti, Doruk. Ben böyle bir şey beklemiyordun!"

"Bilmiyorum, hatta şu an bana saldırabilirsin bile... Senide durduran, önüne geçen bir şey var! Dinle kalbinin sesini. Şu an karşında ben değilde Ömer olsaydı böyle sakin kalabilecek miydin?"

"Sen Ömer'i nerden tanıyorsun?"

"O çocuğun seni sevdiğini biliyorum. Onu durduranda bendim... Şimdi bana cevap vermeni istiyorum senden... Ömer olsaydı ne yapardın?"

"Ne yapacağımı biliyorsun, Doruk!"

"Peki bana karşı neden sakin davranıyorsun? Başka biri olsa eminim şu an en az bir tokat yemişti!"

"Haklısın, yemişti tokadı."

"Peki ya ben?"

"Bilmiyorum Doruk, bilmiyorum."

"Bence sende beni seviyorsun!"

"Öp öp öp öp..!" Kalabalıktan yükselen sesle gözlerim kocaman açıldı ve ateş fışkırarak kalabalığa döndüm.

"Oğlum ne diyorsunuz? Yavaş gelin!" diye uyarıda bulunup bana döndü tekrardan.

"Üstüne gelmek istemiyorum, hadi yemek yiyelim acıktık, değil mi?" Evet, açtım ama ben heyecandan nasıl yemek yiyeceğim?

***********************

"Doruk Bey, hoş geldiniz... Masanız hazır." Garsonun sözleri eğer doğru anladıysam beni şaşkına uğratmıştı.

Kafede tek bir kişi bile yoktu. Cam kenarında bir masa özenle süslenmişti. Doruk'ta adımlarını o masaya doğru atıyordu...

Masaya yetiştiğimizde oturacağım sandalyeyi oturmam için çekti. Gülümseyerek oturdum ama hâlâ şaşkınlık hâkimdi. Karşıma oturunca açıklama yapmak için söze girdi.

"Özür dilemek için aklıma başka bir şey gelmedi. Baş başa yani sakince yemek yeriz diye düşündüm!"

"Anladım, da burası neden boş? Yani aklımda ki şey mi?"

"Kimse bizi rahatsız etsin istemediğim için kapattırdım, bir saat için."

"Inan buna hiç gerek yoktu."

"Bence vardı. Seninle, yalnız geçirdiğim vakit sayısı sıfır. Sen Eda için Aras'a soru sorduğun zaman ben bayram ederdim... Artık o da yok. Yani bence değer."

Öyle akıcı ve güzel konuşuyor ki verecek cevap bulamıyorum. Sanki her sözü ile haklı!

"Ne yiyeceğiz? Sendeyiz, sen ne istersen onu yiyeceğiz."

"Pizza yer miyiz?"

"Sen iste yeter."

Pizzalarımızı beklerken Doruk sessizliğe izin vermeyip sürekli konuşuyordu...

Hayatımda yediğim en anlamlı ve güzel pizza bu oldu galiba. Yerken Doruk'un beni güldürmesi ayrı bir şeydi zaten...

Kafeden çıktıktan sonra iki tarafı ağaçlarla kaplı yollarına yapraklar dökülmüş bir yolda yürümeye başladık. İlk başta sessizlik hâkim olsa da Doruk sessizliğe inat konuşuyordu...

Hava kararmıştı, güneş yerini aya ve bulutlarda yıldızlara vermişti... Evin önüne geldiğimizde kalbim hızla atmaya başlamıştı, güzel günün sonuna gelmiştik.

"Çok teşekkür ederim, Defne... Bana bu güzel günde eşlik ettiğini için."

"Doruk!"

"Efendim?"

"Duyguların karşılıklı!"

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Benim kalbim durdu, Doruk'u düşünemiyorum.
😂😂😂

HELLO! BEN GELDİM!
Dün bölüm atamadım bunun için lütfen kusura bakmayın. Bölümü tamamlayamamıştım... Bir de bir sonraki bölüm yani 39. bölüm instagram bölümü olacak!!! Sevinç çığlıkları.
😂😂😂

*Nasılsınız? Nasıl gidiyor?

*Nasıl buldunuz bölümü?

*Defne'nin yalnızca Doruk'a bu tür konularda iyi davranması?

*Kafe kapattırmasına ne diyorsunuz?

*Doruk hakkında ne düşünüyorsunuz?

*Defne'nin düşüncelerine ne diyorsunuz?

*Defne'nin sonda söylediğine ne diyorsunuz?

*Doruk ne yapacak sizce?

***İnstagram bölümünden sonra bizi heyecanlı bir bölüm bekliyor! Aklımda bir sahne vardı ve hangi kız karaktere yazacağımı bilmiyordum! Eda'ya yazmaya karar verdim. 40. bölümde hep birlikte göreceğiz.

❤❤❤kendinize çok iyi ve cici bakın. Sizleri çok seviyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
Öpüyorum kocaman...

⭐⭐⭐Bir de kitap 1K olmuş... Çok teşekkür ederim... Bolca kalp.
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

⭐Seviliyorsunuz⭐

RuH Hastası || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin