6.BÖLÜM 1.PART: GÖZLERİ KARA KOKUSU DENİZ OLAN BİR KIZ BEKLER BENİ...Selamün Aleyküm yol arkadaşlarım! Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir.
Sizden küçük bir ricam var, bu yoruma arkadaşlarınızı etiketleyip, Amirin Kızı'nın daha büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlarsanız çok sevinirim.
Keyifli okumalar...
🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓
Abisinin odadan çıkmasıyla yataktan kalkarak balkona ilerleyen genç kız, yüzüne çarpan esinti ile ürperdi. Anlaşılan bu gece serin olacaktı. Elleri balon demirlerin bulduğunda gözleri gökyüzününün maviliğini örten bulutlarda gezindi. Kimine göre romantik bir yaz yağmuru kimine göre ahmak ıslatan, kimine göre rahmet, kimine göre sadece ıslanmak... Su'yun kalbindeki mavilikleri de tıpkı bu yağmur bulutları gibi sarmıştı Reşat'ın kara sakalları. Yaşıtları gibi ünlü oyuncular veya okulun popüler çocuklarına ilgi duyan biri asla olmamıştı, beşi aslı yirmisi vekil abinin içinde büyüdüğünden erkeklerden kaçan hırçın bir kız çocuğuna dönüşmüştü. Kendilerince korumaya çalıştıkları sülalenin göz bebeği Su'yu bunalttıklarını düşünmeden kurallar koymuşlardı küçük kızın hayatına Takalar ailesinin erkekleri. Hangi çocuk tam yirmi beş koruma ile bayram şekeri toplardı ki ya da ilk kez sinemaya gitmek istediğinde salondaki Takalar sayısı yüzünden filmdeki yakışıklı çocuğa bir kere bile bakamamasına ne demeli...
Erkeklerden ve onların korumacı tavrından kendini bildi bileli kaçtı Su, daha sonra güzel bir genç kıza dönüştüğünde ise farklı bir kaçıp kovalamaca başladı. Girdiği her ortamda dikkat çekecek kadar güzeldi, adı gibi, su gibi duru bir güzelliğe sahipti. İçindeki özgürlüğe duyduğu açlık ve ısrarcı erkeklere verdiği sert tepkiler ile kendisini bulduğunu hissediyordu. Bir erkekten hoşlanmak, hayatına almak özgürlüğünün sonsuza dek elinden alınması demekti ama Reşat edeple yerden kaldırmadığı kara bakışları ve mesafeli tavırları ile gözleri kara kokusu deniz olan kız esir düşmüştü Kara Sakal'ın bilinmezlerine.
Duygularını zamansız ve yersiz dile dökülmüştü ama başka türlü istediklerini elde etmeyi bilmiyordu genç kız. Bir topuklu elbise veya bordo bir ruj için bile yirmi beş taka ile savaşması gerekmişti. Hatta ilk kez nezarete düşmesi bile camını indirdiği kozmetik mağazasının şikayetçi olması yüzündendi. Ne demek İsrafil Takalar'ın emri var tek bir ürün satmayacağız size.
Zihnine sızan acaba ile kaşları havalandı bir anda, acaba Reşat'ın gelişi yeniden özgürlüğünün gidişi olabilir miydi? Sadece bir gündür tanıdığı adamın hakkında doğru dürüst birşey bilmeden nasıl bu kadar kapılmıştı? Aşkın gelişi aklın gidişidir dedikleri buydu her halde. Dudakları farkında olmadan kıpırdanıp, "Aşk mıyım ben şimdi?" diye sorduğunda dakikalardır firari olan Rivriv elindeki havluyu saçlarına dolayıp, "Kusura bakma nezaretin isi pisi üzerimdeydi bir duşa girdim. Soruna gelecek olursak yok Paçi aşk olsa duramazsın senin ki bildiğin yanık hemde bilmem kaçıncı dereceden." dedi ve genç kızın hayal dünyasının baş köşesine oturdu.
"Sıhatler ve de helal olsun bende temizsin yeminle. Bu arada Şekerli suyu karıştırıp sürsem geçer belki yanıklar." diye mırıldanan Su, iç sesi ile yaptığı bu savaşı ilk kez kaybedeceğini hissediyordu.
"Yemezler kalp yangını sarmış her yanını bir iki güne kalmaz tamamen yanıp küle döndüğünde Kara Sakal'ın bir nefesi ile savrulacaksın aşkın en ücra köşelerine. O zaman görürsün zaten eben nasıl vals yapıyormuş, kavalyesi yakışıklımıymış..."
"Vals olmaz Rivriv vals olmaz! Milli değerlere sahip çıkalım!" diyen genç kız yavaşça ellerini balkon demirinden ayırdı ve odasına girdi. Öyle dağınıktı ki zihni balkonun kapısının açık kaldığını dahi fark etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMİRİN KIZI
HumorAnnesinin çocukluğunun bedelini sırtlanan ve şehadet aşkı ile yanıp tutuşan Reşat'ın masalında gökten elma değil hamsi düştü. Güzeller güzeli gözleri kara kokusu deniz olan bir hamsi... İnatçı, kavgacı ve asi Su' yun masalında ise gökten elma değil...