AMİRİN KIZI

6. BÖLÜM

Selamün Aleyküm yol arkadaşlarım! Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir.

Sizden küçük bir ricam var, bu yoruma arkadaşlarınızı etiketleyip, Amirin Kızı'nın daha büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlarsanız çok sevinirim.

Keyifli okumalar...

🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓

Annesinin sorusunu duymazdan gelmeyi düşünen Su " Korkunun ecele faydası yok, yardır şanın yürüsün!" diyen Rivriv'e Hak verip, hayali bir öpücük gönderirken yavaşça uzandı yere bıraktığı bavulun fermuarına. "Anneciğim bavul senin olsa da içindekiler senin değil. Ha birde  arkanda aydınlatma direği var bayılırken dikkatli ol." diyerek masum bakışlar attı.

Entrikasızlıktan eli ayağı titreyen kadın, başında ki tüylü şapkayı çıkarıp, "Yoksa, yoksa bavullar mı karıştı? Ya da kara para aklayan bir çetenin eline mi geçti bavul? Belki de uyuşturucu koydular bavuluma sırf sosyeteye rezil olayım diye. Kesin Mihracenursultan Hoşagidipgelmezgilleroğulları yaptırdı kesin!" Dedi öfkeyle bir cümlelik bir cevaptan iki sezonluk dizi senaryosu çıkarmıştı yine.

"Evet anne o kadın yaptırdı, şimdi adını söyleyip gençliği çürütmek istemiyorum ama o teyze yaptırdı. Neyse ki son anda fark ettimde tüm bavulda ki yasa dışı unsurları oyuncak ve yiyeceklerle değiştirdim. Hadi sen git de babamın ömrünü yiyecek bir iki entrika üret evde. Uçaktaki hostes herkese iki kere ne istersiniz diye sorarken babama niye hiç sormamış."

Tiz bir sesle "Sülümaaan!" Dedikten sonra kendinden geçen kadın her zaman ki gibi kocasının kollarında yerini almıştı. Karısı ve bayılmalarına karşı refleksleri hayli iyi olan Süleyman Takalar ise "Evde görüşürüz!" diye mırıldanıp, kızına sessiz bir tehdit savurdu. "Ulan bir Kanuni bir ben ne çektik sizin bayılmalarınızdan. Omuriliğim fıtık halayına durdu sayende Firdevs Hanım." dedi ardından usanmış bir tavırla.

Kollarında ki bedenin zayıf olmasına şükrederek attığı her adımda söylenmeye devam ederken hemen gerisindeki Hıdır dedenin neşesi yerine gelmişti. Az önce cama çıkıp sofra bezi silkeleyen kadın dulsa çifte düğün yakındı. Bakışları aracının yanında bekleyen genci bulduğunda ise atmış birinci hissinin verdiği yetkiye dayanarak yaptığı durum tespitine göre zavallı Reşat için yapılacak hiçbir şey yoktu. Yaşlı taka kara sakallı gencin sülalenin tek damadı olacağını hissediyordu.

Bayılan annesi, nakliye hizmeti veren babası ve B Blok Daire: 58 ' deki Fehime Teyze' yi dullar top on listesinin en başına yazan dedesinin gözden kaybolması ile bavul da ki tüm oyuncakları büyük bir mutlulukla dağıtan Su, arada kaçamak bakışlarla kendisini izleyen Reşat'ı fark edemeyecek kadar püsküllerim dediği çocuklarla meşguldü.

Lojmanın bahçesindeki çimlere kurulan genç kız ve püskülleri afiyetle ellerinde ki abur cuburları yerken, Reşat arabasına yaşlanmış zorla eline tutuşturulan çikolatalara bakıyordu.

Bir kaç dakika sonra C Blok beşinci katın balkonundan seslenen Cavidan Hanım ile bahçedeki tüm neşeli cıvıltılar dinerken,  kucağında ki oyuncağı dolu gözlerle yere bırakan Orhan sessizce ayaklandığında bir şeylerin ters gittiğini anlayan Su, hızla yerinden fırlayıp dokuz yaşındaki çocuğu kucakladı. Bir an bakışlarını Reşat'a çevirdiğin de ise "O karıyı elimden alırsan bütün hıncımı senden çıkarırım haberin olsun!" dedi sert bir tavırla. Yedi katlı blokun demir kapısından içeri girdiğinde posta kutularının önünde çocuğu yere indirdi ve küçük çocuğun üzerinde tişörtü çıkardı. Orhan'ın sırtında bir kaç tane morluk vardı ve bu izlere Cavidan'ın neden olduğunu tahmin etmek güç değildi. Üvey de olsa o bir anneydi nasıl kıyardı günahsız bir çocuğa.