Annesinin çocukluğunun bedelini sırtlanan ve şehadet aşkı ile yanıp tutuşan Reşat'ın masalında gökten elma değil hamsi düştü. Güzeller güzeli gözleri kara kokusu deniz olan bir hamsi...
İnatçı, kavgacı ve asi Su' yun masalında ise gökten elma değil...
Selamün Aleyküm yol arkadaşlarım! Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir.
Sizden küçük bir ricam var, bu yoruma arkadaşlarınızı etiketleyip, Amirin Kızı'nın daha büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlarsanız çok sevinirim.
Yeni tanıtım afişlerimiz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar...
🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓
Laz Kızı'nın ömründen bilinmeze sürgün edilen Reşat, Nadir'in emniyetteki yeni maşası olmak için hazırdı. Kendisini Nadir'e götürecek olan kişiyle buluştuğunda bindiği araç, geçtikleri yollar, yanındaki Sinan'ın anlattıkları bir bir yer ediniyordu hafızasında. Şehrin gürültüsünden, kalabalığından hayli uzaklaştıklarında geldikleri evin etrafındaki koruma ordusu, kale duvarı gibi yüksek bahçe duvarları dikkatini ilk çekenlerdi. Duran araçtan inip bir kaç adım ilerisinde yürüyen Sinan'ı takip ederken geldikleri dört katlı villanın ikinci katına tırmandı. Adımları kordiorun sağ tarafın da karşılarına çıkan ilk kapı ile duraksadığında kapıya bir iki kez vurdu Sinan. Hemen arkasından ise öfkeli bir erkek sesi yükseldi. "Gel!"
Derin bir nefes alıp duruşunu dikleştirdiğinde aralanan kapıdan içeri süzülen kahveleri hızla devasa çalışma masasının üzerindeki kağıtları inceleyen adamı buldu. Nadir'in ölümün soğukluğuna defalarca bulanmış bakışları üzerine çevrildiğinde ise tuhaf bir his çöktü kalbine. Normalde tiksinmesi, nefret etmesi gerekirken gördüğü soğuk bakışların ardında başka biri olduğunu düşündü. Bambaşka biri... İçeri girip buyur edildiği koltuğa yerleşirken, ikinci kez duydu karşısındaki adamın tok sesini. "Sinan sen dışarı!"
