32. BÖLÜM

4.3K 485 140
                                    

Selamün Aleyküm canlar.

Bölümü sibelsener38  e ithaf ediyorum.

Keyifli okumalar dilerim 🌼

🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓

Duvardaki saatin ritmik sesi odadaki hâkimiyetini girerek artırırken, Ravza'nın hemen yanında oturan Su'yun gözleri yükünü almış, dili ise sessiz bir yakarış içindeydi. Nadir'in Vezir ile birlikte depoya gideceğini biliyordu ve bir kez daha onu kaybetmekten ölesiye korkuyordu. Elleri söz dinlemez bir halde titreyip kalbindeki telaşı ayan ederken saatler süren sessizlik odada yankılanan telefon sesi ile bozuldu. Ravza ve Su aynı anda ayağa fırlarken gergin duruşunu kıran Reşat sehpanın üzerinde çalan telefonuna uzandı. Ekranda gördüğü isim ise dudaklarında aylar öncesine uzanan bir kıvrım oldu. Süleyman Takalar... Aylar önce yeni görev yerindeki ilk gününde açtığı bir telefonla tanımıştı Süleyman Amiri. Yüreğinde ki şehadet aşkını silecek kadının hattın diğer ucundaki adamın kızı  olacağı ise aklından dahi geçmezdi...

Uzun parmaklarının sardığı telefonu kulağına götürüp "Amirim!" diyerek cevap verdi ve sabırsız bir bekleyişe boyun eğdi. Karşısında ki adamın her sözünde adeta çarmıha gerilen bedeni hayatla yeniden kucaklaştı. Saniyeler güzel havadisleri verirken çocuklar gibi şen olsa da Süleyman Takalar'ın son bir kaç cümlesi saniyelerin de zamanında neşesini alıp götürmüştü. Görüşmesine son verip dudaklarını araladığında endişenin iz düşümü sesindeydi. Nereden başlayacağını bilemese de Ravza ve Su bir kaç saniye daha Nadir'in iyi olduğunu duymazsa yığılıp kalacak gibiydi.

"Nadir iyi. Vezir ve Ruhi hariç herkes iyi." dedikten sonra Karadeniz'in geceyi saran siyah dalgalarını taşıyan bir çift göze tutundu istemeye istemeye. Reşat'ın duraksaması ile başını olmaz dercesine iki yanına sallayan Su, gözlerinden kopacak kadar cesur yaşlarını bir bir tenine uğurladı. "En kısa sürede özgür olması için elimizden gelen herşeyi yapacağız." diyen Reşat'ın tesellisi amacına ulaşamadan Ravza'nın hıçkırıkları altında un ufak oldu.

Adamın sözleri öylesine yitirmişti ki değerini dudaklarını aralayıp çabalamak dahi istemiyordu. Biliyordu ki ne söylerse söylesin ne Ravza ne de Su kulların yazdığı adalete isyan etmekten vazgeçmeyecekti. Sevdiği kızın gözyaşlarına dur diyecek gücü yoktu ve çaresizlik ilk defa bu kadar derin bir yara açmıştı benliğinde. Kanıyordu her zerresi, Su'yun gözlerinden taşan her daha Reşat'ın ruhunda bir kan damlasına yarenlik ediyordu. Ravza ve Su'yun gözlerine azap olan Nadir'e duydukları sevgi iki güzel kadını bir araya getirip, kenetlemişti. Birbirlerine karanlık bir sokakta ışığa sarılan yolunu kaybetmişler gibi tutunmuş, ayrıldıkları an ayakta duramayacaklarını bilerek sarılıyorlardı.

Reşat dilinin harcı olmayan yükü ayaklarına emanet edip sessizce bir kaç adım attı. Sevdiği kızın güzel yüzü gözlerinin önünde değilken boğazında ki düğümü daha kolay yok sayabildi. "Cezaevine sevki yapılmadan görmek isterseniz gidelim."

Ravza ve Su için nefes kadar muhtaç oldukları vedaya açılan kapı gözyaşlarına dur diyebilmişti. Hızla birbirinden ayrılan iki kadından Ravza gözyaşlarını parmak uçları ile gizlerken Su çocukca bir tavırla burnunu çekip, "Gidelim Kara Sakal!" dedi ve kolundan tuttuğu Ravza'yı adeta sürükleyerek Reşat'ın yanından geçip kapıya ulaştı. Çıkış yolunu hatırlamasa da önemli değildi, sanki aklı değil kalbi rehberlik ediyordu adımlarına.

Vezir'in ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı ve Nadir'in saf değiştirdiği haberini alan Vezir'in adamları evin çevresini saran polis ekiplerine direnmemiş başsız kalmış her gövde gibi yıkılmışlardı. Evi saran sessizliğe ve polis telsizinden gelen anonsa rağmen koruma iç güdüsü ile eli silahında en önde giden Reşat temkinliydi. Laz Kızı'nı elleriyle ölüme sürüklemiş Vezir'den korumak isterken dikkatsizliği sonucu kızı kendisi Vezir'in inine sokmuştu. İçindeki öfke ve pişmanlık düellosunu görmezden gelip ön kapıdan bahçeye çıktıklarında gördükleri polis araçları ve etrafta gezinen polisleri tebessümle hatrına kazıdı Reşat. Mesleğine aşıktı, mesleğinin hakkını veren her meslektaşıyla büyük bir gurur duyuyordu.

AMİRİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin