33. BÖLÜM

4.2K 465 179
                                    


Selamün Aleyküm canlar.

Bölümü meral_28 e ithaf ediyorum.

Keyifli okumalar dilerim 🌼

🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓

Siyahtan beyaza koşmak gibiydi gözlerini tanıdık bir o kadar da uzak hissettiği hastane odasında açmak genç kız için. Gözlerini açmak ilk defa bu denli çok yakıyordu canını. Rivriv'e sessiz bir sitem gönderdi içinden. Neden kuyuya atmamıştı ki canını yakan, benliğini kavuran kıvılcımları? Neden hatırlıyordu babam dediği adamın kendisine bir vedayı dahi çok görmesini?

Araladığı gözlerini ağır ağır çevirdiğinde pencerenin önünde karşılıklı olarak oturan iki adamın bakışlarında ki korkuyla kendine kızdı bu kez. Acılarını taşıyamadığı için kaçtığı karanlık sevdiklerinin en büyük kabusuydu. Bunu bildiği halde bir an dahi olsa unutmak, hafızasının kısmı olarak yitip gitmesini istemişti. Kendince bencillikti Su'yun yaptığı bu yüzdendi öfkesi. Oysa bencil değil korkaktı. Babasını kaybeden her çocuk gibi korkup, gerçeklerden saklanmak istemişti.

Azrail ve Reşat'ın aynı korkuyu yük bilmiş bakışları ayaklarına yine aynı komutu verdiğin de hızla kızın iki yanında yerlerini almışlardı. İki adamdan daha cesur olan Azrail'di. "Günaydın Paçi!"dedi korkusunu gizlemeyi başararak. Güvendiği tek dağ kızın geçirdiği ataklardan hiçbirinde kendisini unutmamasıydı. Reşat ise acemiydi, dili varıpta beni hatırlıyor musun diyememişti. Ne de olsa unutulanlar kervanında yeniydi...

Su için günün aymadığını, İyi Katil'i esaret duvarlarının arkasında olduğu sürece hiçbir günün aymayacağını odadaki üç kişide biliyordu. Yine de anı kurtaran sahte bir teselli oyununa ayak uydurmak zorundaydı Su. Ailesine ve sevdiği adama borçlu hissediyordu kendini. "Günaydın Minnak Taka'm." dedikten sonra abisinde olan bakışlarını sesine karışan aşk izlerini saklayamadan diğer yanında ki Reşat'a döndürdü. Reşat'ı gördüğüne tek sevinen Su değil di elbet. Rivriv elindeki balık ekmeği bir kenara bırakıp tatlı faslına erkenden geçmek niyetindeydi. "Oy bizum sakalli baklavada burayadur. Ver uç dort dilumde ağzum datlansun!"

Rivriv'in, Reşat için alışılmış Azrail için hayli cüretkar olan çıkışı iki adamın aynı anda "Rivriv!" diyerek bağırmasına neden olurken Reşat'ın esmer teni utançla kızarmış, Azrail'in kıskanç bakışları kararmıştı.

"Fışki yiyenun uşaklari! Benda ki de kulak ne bağraysunuz?"

Kızın bedenine komut veren cümlelerini sıralayan Rivriv sahadan erken çekilmeyeceğini belli etmişti. Yatakta doğrulup sırtını arkasına yaslayan kız kollarını birbirine bağlayıp inatçı burnunu dikerek ilk Reşat'a göz dağı verdi. "Cöz hakki diye bişe var kara kilçuk duymadun mi? Cözüm cördi mi cördü verecesun o baklavardan bi dilum."

Su'yun dilinden dökülse de kızın ele avuca sığmaz çocukluğu Rivriv'in heybesinden çıkan sözler Reşat'ı adeta yerin dibine sokarken Azrail'in boynunun sağa yatırdığı an çıkan kütleme sesiyle bir kaç adım geriledi adam. Azrail'in minik ellerinin kaşındığı ve baklavaları görme meselesini çok yanlış anladığı ortadaydı. Ellerini hızla havaya kaldıran Reşat, "Amirin biliyor meseleyi o anlatır sana. Bizim Burak'ın ocakta bebeği beşikte yemeği varmış ben bir ona yardım edip geleyim!" dedi ve arkasına dahi bakmadan odadan dışarı attı kendini.

Su ile her anı aksiyon, komedi ve dram arasında duygu turu düzenliyor, Takalar erkeklerinin sinirleri ise bu turlarda şevkatle Reşat'ı kucaklayacakları günü bekliyordu.

AMİRİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin