22. BÖLÜM

4.8K 722 146
                                    

Selamün Aleyküm yol arkadaşlarım! Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir.

Sizden küçük bir ricam var, bu yoruma arkadaşlarınızı etiketleyip, Amirin Kızı'nın daha büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlarsanız çok sevinirim.

Keyifli okumalar...

🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓

Rivriv'in anılarından sildiği kara sakallı yabancıyı parmak uçları hep sevmişti kızın. Kalbi gittiği yolları unutmamak ve bir gün geri dönmek için küçük umut kırıntıları bırakmıştı parmak uçlarına. Kalbinin izini süren parmak uçlarının tutunduğu vedayı oracıkta okumak istedi Su. Belki bir neden verirdi küskün kalbine sevdiği adam. Neden gittiğini neden giderken kendisini yerle bir ettiğini. Belki neden diye biten soruları cevap bulduğun da Kara Sakal'a dair anıları da geri gelirdi. Silinen anıları ile yüzleşmeye hazır olup olmadığını düşündü, kendisine çevrilmiş bakışlardaki beklentiyi görmemek mümkün değildi. En az kendisi kadar meraklıydı bakışların sahibi dört adam.

"Ben... Ben bilmiyorum. Eğer parmak uçlarım senden vazgeçmemişse kalbimde hak verecektir gidişine. Ama kuyunun kapağı açılınca kaçacak tek kişi sen olmayacaksın biliyorum. Parmak uçlarımın hiç sevmediği anılarda yeniden karşıma çıkacak. Benim parmak uçlarım sabretmiş beklemiş, sıra sende Kara Sakal. Ben seninle beraber geri dönecek tüm anılarımla savaşacak gücü bulana kadar bekleyeceksin..." dedikten sonra omuzlarında ki ceketi teninden sıyırdı. Karşısında ki adamın gözlerinde ki hayal kırıklığını fark etse de ceketi uzattı. Ardından konuşmak için dudaklarını aralayan Reşat'a fırsat vermeden sessizce arkasını döndü parmak uçlarının hep sevdiği adama.

Gözleri bir anlığına karanlığa teslim olduğunda duraksadı adımları. Elleri tutunmak istercesine iki yanına uzandı. Her düştüğünde ellerinin uzandığı yerde olacak dal, varlığıyla sardı kızın bedenini. "Laz Kızı'm!" diyen sesin sahibi bedenini yere düşmekten kurtaran adamdı. Reşat'ın sesine gizlenen korkuyu hemen tanıdı kız. Çocukluğunda bu yana kayıp olan anılarında geriye dönen tek sahnede, Kara Sakal'lı yabancının arkasından aynı korkuya esir düşmüştü. Kaybetme korkusu...

"Su! Gitme! Yeniden unutma beni!" dedi bu kez korkak Kara Sakal.

İsmini duyduğu an narin bedeni şiddetle sarsılmaya başladı kızın. Ellerini kulaklarına kapatıp, "Sus söyleme adımı. Bulmasınlar yerimi!" diye bağırdı çaresizce. Zihni hızla karanlığa gömülürken elleri yavaşça uyuştu. İstemsiz çırpınışları kesildi ve Rivriv kızın kalbini acıtan ne varsa attı heybesine...

Kendinden geçen kızı sıkıca göğsüne bastıran Reşat, pantolonun arka cebindeki telefona uzanıp arkadaşı Hamza'ya uzattı. "Azrail Takalar'ı ara Hamza. Doktoru hangi hastanede görev yapıyormuş öğren."

Kendi duygularını yok sayıp Su için en doğrusunu yapmak zorundaydı. Bir hamleyle dizlerinin altından kavradığı kızın bedenini kucağına aldı. Hızlı adımlarla araçların olduğu kısma  ilerlerken Mehmet'i seslenip, "Anahtarların yanında mı Memo?" diye sordu. Mehmet'in, "Yanımda Reşo'm yanımda..." cevabıyla derin bir nefes aldı.

Lojmanın giriş kapısından başlayarak sağlı sollu park edilmiş araçların olduğu ön bahçeye vardıklarında, ".......... hastanesi Doktor Nazif Koza. Abisi de peşimizden gelecek oda lojmandaymış." diyen Hamza ile baygın kıza zarar vermemek için dikkatle babasının kapısını açtığı aracın arka koltuğuna yerleşti. Su'yun yüzüne gelen saç tellerini elleriyle teninden çekip güzel yüzünü ortaya çıkardı. Ön koltuğa binen Hamza ve şoför koltuğunda yerini alan Mehmet'in varlığını fark edemeyecek kadar korku sarmıştı zihnini... Dakikalar sonra navigasyon cihazının gösterdiği hastanenin önünde duran araç, acı fren seslerinin ard arda hastane bahçesinde yankılanması Reşat'ın bu yaşına kadar gördüğü en uzun kabusun bir parçasıydı.

AMİRİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin