29. BÖLÜM

4K 529 278
                                    

Selamün Aleyküm yol arkadaşlarım! Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir. Amirin Kızı'nın daha çok kişiye ulaşması için arkadaşlarınızı etiketlemeyi unutmayın ❤️

Bölümü @meczupsever e ithaf ediyorum.


YENİ BÖLÜM İÇİN SINIR : 1000 YORUM 200 OY...


Keyifli okumalar...

🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓

"Elindeki davetiyeyi beş haftada seçtik açılış broşürü gibi sallayıp durma. Oya benden sonra seni de deşer!" diye çıkışan Ömer, Hikmet'in elindeki kağıt parçasını sertçe çekip aldı.

"Derdini sıçayım devrem derdine..." diye ağzının içinde söylenen Hikmet, kutupta Arizona Kertenkelesi görmüş Bayburtlu gibi tuhaf bakışlarla kendilerine bakan adamlara gülümseyip "Nadir Bey'e rahmetli ustanızın akrabaları geldi deyin. Bizi kapıdan döndürdüğünüzü duyarsa üzerinizde kaç plastik boru eritir bilmem." dedi doğal bir konudan bahseder gibi rahattı.

Soran gözlerle birbirlerine bakan Vezir'in adamları Nadir'in şehir efsanesine dönen işkencelerinin kurbanı olmak istemezlerdi. İçlerinden esmer ve kısa boylu olanı telefonunu çıkarıp bir kaç tuşa basarken demir parmaklıklı kapının dış tarafında ki dörtlü Su'yu kurtarabilmek için en doğru adımı attıklarına emindi. "Nadir Bey, Rahmetli Ustanızın akrabaları geldi. Sizinle görüşmek istiyorlar." diyen korumanın gergin tavırları aldığı cevapla daha belirgin bir hal almıştı. Aramayı bitirdikten sonra Hikmet'e dönüp, "Sizleri çalışma odasında bekliyor." dedi telaşla kapıyı açarken.

İçeri elini kolunu sallayarak giren Narkotiğin Dört Atlısı adım adım takip ediyordu. kendilerine eşlik eden iki korumayı. Saniye saniye arkalarında kalan her ayrıntıyı akıllarına kazımışlardı. Geniş bahçe, vatanın evlatlarını zehirleyerek elde edilen gösterişli eşyalar, koridorlar, duvarlardaki tablolar... Etraflarını inceleyen gözleri önlerinde duran iki adamla ilgisiz bir tavıra bürünürken geldikleri kapıyı buldu. Aralanan kapıda kendilerini karşılayan kişiyle ise vicdanları yeniden arafa sürüklenmişti.  Nadir'in sarılı elindeki morluk küçük masum bir canı kurtarmak için kendi canını hiçe saydığını gösterirken az evvel korumaların dizlerinin bağını çözen bir canavar olduğu da gerçekti.

"Hoş geldiniz ustamın akrabaları!" diyerek kollarını iki yana açan adamın sesinde ki ima ne işiniz var burada der gibiydi.

"Hoş bulduk akrabamızın çırağı!" dedikten sonra Nadir'in sahte samimiyetine karşılık Hikmet'te en az Nadir kadar abartılı bir sevgi gösterisiyle sarılıp, "Gönder şu mal değneklerini!" diye mırıldandı ve geri çekildi.

Hikmet 'ten uzaklaşıp başı ile iki korumayı gönderen Nadir, içeri giren dört adamın yüzünde ziyaretlerin sebebine dair bir iz aradı. Göğsünün orta yerine düşen ateşin adı ise ayrılıktı. Rivriv Hanım'ını alacaklardı...

Kapıyı kapatıp, sırtını kapıya vererek dikilen Emir'in, "Sevkiyat bu gece mi?" sorusu Nadir'in ayrılık acısını daha da harladı. Sevkiyattan sonra yine kimsesiz yine yanlız kalacaktı. Rivriv Hanım'ı söz verse de küçük kızın ailesi kendisiyle görüşmesine asla izin vermezdi.

"Bu gece..." dedikten sonra ayakta durmakta zorlanan bedenini sandalyesine bırakan Nadir, derin bir nefes alarak hazırlandı kimsesiz kalmaya. " Yarın sabah ellerimle teslim edeceğim Su'yu ailesine."

"Sabah'a onu da senide sağ çıkarmaz Vezir. Erkut Müdür senden başka bir köstebek daha besliyor anlaşılan. Sevkiyatın yerinden, saatine, izleyeceğiniz güzergaha herşeyi öğrenmiş. Bu gece bizde orada olacağız. İşler ters gidince Ruslar Vezir'in, Vezir'de sen ve Su'yun ipini çekecektir." diyen Hikmet'ti. Dili varmasa da gerçekleri söylemekten kaçamamıştı.

AMİRİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin