Arkadaşlar elimden geldiğince uzun yazmaya çalışıyorum ve biraz da olsa beğendiğinizi bilmenin hakkım olduğunu düşünüyorum. Sınır koymak istemesem de başka türlü de heveslenemiyorum.
Sınır +18 olsun bu sefer hadi. 100 okunmayı geçen bölümler için az bir sayı olduğunu düşünüyorum. Yıldızı sevin! :)
Biraz da yorumlarınızı görsem hiç fena olmaz. Neyse ben baya uzattım. Umarım beğenirsiniz.
Sizleri seviyorum.. :))
--
Bir saati aşkındır kıyafetlerime göz gezdiriyordum ama öyle bir durumdaydım ki aklımı hiçbir şeye odaklayamıyordum. Diğer yandan bunun sadece bir tanışma olduğu da zihnimde yanıp sönüyordu.
Baturalp ailesiyle tanışmak.
Tanışmak.
Üvey amcam ve yengemle tanışmak.
Sikeyim!
"İyi olduğuna emin misin? " Bugün duyduğum beşinci aynı cümleydi bu.
İyi miydim?
"Tabii ki iyiyim. " dedim her zamanki gibi.
"Nedense emin olamıyorum. " demesine aldırmadım bile. "Aslına bakarsan seni seveceklerini düşünüyorum. "
Gözlerimi kısarak ona döndüm ve görmeyi beklediğim manzara böyle bir şey olmadığı için önce derin bir nefes aldım. Ve bunu kesinlikle farketti. Üzerinde olduğunu sandığım t-shirt çoktan yeri boylamıştı ve o kaslar, ki onlardan nefret ediyordum, tamamen ortadaydı.
"Ne sevmesi be?! " dedim yine de.
Sesim çatlamıştı. Hoş bir şey değil. Beni bu kadar etkilediğini bilmesi hoşuma gitmiyordu.
"Mor. Bir saattir kendine kıyafet arıyorsun. " dedi ve duraksadı. "Bekle, geliyorum. " diye mırıldandı hemen arkasından.
Odadan çıktığında hala arkasından baksam da başımı iki yana salladım ve kıyafet arama girişimlerime geri döndüm. Sonra kafama dank etti.
Eymen gitmişti ve bekle geliyorum demişti, hem de ben kıyafet ararken. Yüzüme dağılan gülümsemeyle dolap kapaklarını örttüm. Ah, ayıcığım benim ya!
Bana kesin güzel bir elbise bulacaktı. Heyecanla yerimde durmak zor gelirken odaya söylediğimiz kahvaltıdan atıştırmaya başladım. Tam ekmeğime reçel sürüp ağzıma atmıştım ki kapı çaldı ve bende koşar adımlarla koridora geçtim.
Derin bir nefes alıp kapıyı açtım ve donakaldım.
Sikeyim.
Eymen'i öldürmek farz olmuştu.
Of.! Tam karşımda Eymen'in elinde kıyafet pakedi olması gerekirken annesi ve babası vardı.
Ve ben. Ah, ben. Üzerimde sadece kısacık bir şort, ki şort öylesine kısaydı ki t-shirtümden gözükmüyordu, ve bir t-shirt vardı. Benim aşık olduğum erkek t-shirtlerimdendi. Ama ailesi bunu bilmiyordu ve ikisi de üzerime büyümüş gözlerle bakarken açıklama yapmak aklımın ucundan bile geçmiyordu.
Başım dönmeye başladı ve nefeslerim hızlandı.
Lütfen, şimdi olmaz. Ara sıra gelen astım ataklarımdandı sanırım bu da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVEYRA #Wattys2017
General FictionLAVEYRA Hayatımın bir anda tepetaklak olacağını kim bilebilirdi ki? Bana bakan gözlerin bir zamanlar sevgi dolu olduğunu hatırlıyordum. Ben ağladığım zamanlar kapının önünde nöbet tuttuğunu hatırlıyordum. Ama şimdi gitmişti. O, özenle dizilmiş kirp...