Kalbim, kalbim sanki sıkışıyor. Öyle bir hissizlik ki bu...
Öyle bir boşluk, soğukluk...
Her yerde kan var. İnsanlar benim için ölmüş. Fakat kalbim çarpmaya devam ediyor. Ölen her bir kişinin ağırlığı benim üzerimde.
Benim yüzümden. Sadece benim yüzümden.
Ya da Koral'in. İkimizin belki de.
Ama kimin benim için çırpındığını biliyorum.
Devlin.
----
8 saat önce,
"Hadi bakalım tembel, aç gözlerini."
Yüzümdeki saçların bir kenara çekildiğini hissederek kendime geldim. Devlin'in ne ara yanımdan kalktığının farkına bile varmamıştım anlaşılan.
"Uyandım, tamam." Huysuzluğum yorgunluktan dolayıydı. Tartışmak ve sürekli kavga etmek yoruyordu.
Devlin'le tek yaptığımız şey de bu ikisiydi.
"Hazırlansan iyi olur, bebek. Gidiyoruz." Tek gözümü açarak kaşları çatık bir halde beni izleyen adama baktım.
"Biraz daha kalamaz mıyız?" Zorlukla konuşsam da beni anlamıştı.
"Kalamayız." dedi sadece, ama bunun altında başka bir neden olduğu belliydi.
"Ne oluyor, dayın mı?" Aklıma ilk gelen, Koral'in yakalanmış olduğuydu.
Ensesini kaşıdı öylece. Gözleri arkamda bir yere takılı kalmıştı. Düşündüğü barizdi.
Ne desem, diye düşünüyordu hatta bence."Anlat bana, Devlin." Elim dizine ulaştı ve sıkmakla yetindim. Konuşsun, anlatsın istiyordum.
Birkaç saniye daha bekledi ve ardından beni korkutan kelimeler döküldü dudaklarından.
"Bir planım var."Kendisini tokatlamak istedim. Bugüne kadar yapılan hiçbir plan doğru dürüst işlememişti.
"Plan falan yok." diyerek ayaklandım. Daha doğrusu üzerimdeki yorgan topluluğunu fırlatıp oturdum."Sadece dinlesen?"
"Neyi dinlemem gerekiyor bilmiyorum ama plan falan yok, Devlin." Gözlerini devirerek bana doğru uzandı ve geri çekilmeme fırsat bırakmadan kolları arasına çekti.
Çenesini sıkıca başıma dayadı ve öylece durduk birkaç dakika boyunca. Konuşmak istemiyordum, plan da istemiyordum.
"FBI'dan olduğumu biliyorsun ve bu akşam için dayımın adı bir uyuşturucu takasında geçiyor. Oraya gideceğinden eminim." Sustuğunda ürperen tüylerimle beraber biraz daha sokuldum bedenine.
"Bu fırsatı kaçıramam, Alex." Ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi bırakarak doğruldum.
Fırsatı kaçıramazdı ama ya tuzaksa?
"Tuzak olabilir.""Olabilir fakat tek başına olmayacağım, ekiple gideceğim."
Yine de inandırıcı gelmiyordu.
"Terry Benedict'ten bahsediyoruz, Devlin. Bir planı olmasa saçma bir uyuşturucu takasına katılmaz."Kaşları tekrar çatıldı ve en sonunda kendini rahatlatacak şeyi bularak hafifçe sırıttı.
"Çelik yeleğim var, merak etme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVEYRA #Wattys2017
General FictionLAVEYRA Hayatımın bir anda tepetaklak olacağını kim bilebilirdi ki? Bana bakan gözlerin bir zamanlar sevgi dolu olduğunu hatırlıyordum. Ben ağladığım zamanlar kapının önünde nöbet tuttuğunu hatırlıyordum. Ama şimdi gitmişti. O, özenle dizilmiş kirp...