Chapter 2 --> Aldırmam hiç yağmurlara!

8.1K 281 6
                                    

Media, Toprak

"Kim saçları mor olan bir kızla çıkmak ister ki? " Hah. Dediği cümle sinirlerimi yükseltirken sesimi çıkarmadım.

"Eh, madem cevabın yok, merak etme ben sevgilin olurum. 

--

Ah, cidden bu cümleyi mi kullanmıştı karşımda sırıtan varlık? Derin bir nefes alırken aynı zamanda kendime sakinleşmem için telkinler veriyordum ama Eymen' in susmaya niyeti yoktu.

"Aslında ben de ne zamandır bir değişiklik istiyordum. Hayatıma renk katar mısın? " Her ne kadar esprisi iğrenç olsa da gülmeden edemedim. 

"Sen delisin. " dedim sadece gülmeye devam ederken. Sinirlerim bozulmuştu artık ve kesinlikle ağlanacak halime gülüyordum. Biraz önce sanki saldırıya uğramamışım gibi sohbet ediyordu benimle. Sanki beni kurtarmamış gibi. Sanki arkadaşmışız gibi.

"Daha önce de duymuştum. Bu arada nereye gidiyoruz? " Sorusu karşısında kullandığı mimikler o kadar doğaldı ki bir an için ona tam anlamıyla baktım. Öyle çok dikkat çeken sadece uzun kirpiklerle bezeli gözleriydi. Kirli sakalıyla olduğundan daha olgun duruyordu hatta. Gülümsemesi öyle güzeldi ki. Bembeyaz dişleri yüzünde parlıyordu ve kesinlikle gülümsemesi görülmeye değerdi. Ama burada ne işi vardı ki bunun? Yani tamam bizim okul biraz lüks falan filan ama şehir kesinlikle okul kadar hoş değildi ve burada azınlık nüfus daha çok erkek kesimdi.

"Senin geldiğini kim söyledi? " diyebildim en sonunda, düşüncelerimden kopup gerçek hayata dönerek.

"Ben. " Kısa cevabı ne kadar açıklayıcıydı değil mi?

"Daha önce sana istenmediğin yerde kalmaman gerektiğini kimse söylemedi mi peki? " 

"Aslında söylendi ama bana söylenenleri umursamama gibi huylarım var. " İçime çektiğim nefesi gürültüyle bıraktım. Pes etmiştim.

"Pekala. Takıl peşime. "

"Her zaman peşindeyim. " Komik olmasa da güldüm.

"Burada ne işin var? Ah, sakın öğrenciyim deme inanmıyorum. " Güldü. Tınısı içimi rahatlattı. Kahkaha attığı zaman nasıl görüneceğini merak ettim.

"Tamam, yakaladın beni. Doğru tahmin bu arada öğrenci değilim. Kız kardeşimi almaya gelmiştim ama görünüşe bakılırsa beni ekmiş. " Hafifçe güldüm. Ben de bir abim olsun isterdim.

"O zaman kız kardeşin işini biliyormuş. " 

"Adını söylemen gerkmiyor mu artık? Sana kız kardeşim olduğunu bile söyledim. " mızıldanan yüzü küçük bir çocuğu andırınca küçükken nasıl göründüğünü merak ettim. Ve bu olur olmaz kendime hayali bariyerler çizdim.

Hop, kızım. Yavaşla.

"Toprak. Adım bu. " derken ne cevap vereceğini merakla bekledim.

"Mora bulanan bir toprak demek. " 

"Iyy, kes şunu. " 

"Tamam tamam. Cidden, nereye gidiyoruz? " Sabrı buraya kadardı demek.

"Okula uğramam gerek. Yanında şapka olması mümkün mü acaba? " Kaşlarımı kaldırmış beklerken başını iki yana salladı ve bu arada dudaklarını birbirine bastırmıştı. Bunun neden dikkatimi çektiğini bile bilmiyorum.

LAVEYRA #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin