Meg Myers - Desire
Hislerim söylediğim şarkıyla çelişiyordu. Kesinlikle çelişiyordu hem de.
Bugüne kadar söylediğim en kulak kızartıcı şarkıydı hatta. Ama bunu istek olarak yazan kalabalık ekip yüzünden söylüyordum işte.
Eh, en azından burada tanıdığım kişiler bir elin parmağını geçmiyordu şükürler olsun.
Bu arada anlaşma olayı, üniversiteyi askıya almak şartıyla mühürlenmişti. Sonrasında ise, Cade beni salonda provaya devam edebilmem için yalnız bırakmıştı zaten.
Desire, I'm hungry...
Açlığını çektiğim, tutku
I hope you feed me
Umarım beni beslersin
How do you want me?
Beni nasıl istersin?
How do you want me?
Beni nasıl istersin?Son sözleri söylememle birlikte derin bir nefes aldım ama alkışlayanlar içinde gördüğüm Cade'in yüzüyle birlikte kızarmaktan morarmaya geçiş yaptığımın da farkındaydım.
En iyisi görmemiş gibi yapmaktı, değil mi?
"Kesinlikle kızardı." Ah, bir de Brian vardı. Her an beni utandıracak şeyler söylemeyi öyle iyi beceriyordu ki.
"Sana on papel borçluyum. Lanet olsun!" Konuşan Nate olmuştu. İkisi de aynı kafadandı.
"İddiaya mı girdiniz? Ciddi misiniz siz?" İnanmak güçtü.
"Kızaracağını biliyordum tatlı kız."
"Brian, kes şunu." dedim ve gülümsemesine karşılık verdim. İki hafta sonunda gerçekten gülümsemiştim.
Bu sırada Cade'in hala burayı izlediğini bilen bedenimse kasılmaya devam ediyordu. Pislik herif, her hareketinde beni germesinden bıkmıştım.
"Pekala, sırada Maroon 5 var. Lost Stars." Biraz önceki şarkıdan buna geçiş yapmak kötüydü.
Yani şöyle bir gerçek vardı ki biraz önce, besle beni derken şimdi duygusal bir şey söyleyecektim.
Keira Knightley (Cover) - Lost Stars
Are we all lost stars, trying to light up the dark?
Hepimiz kayıp yıldızlar mıyız, karanlığı aydınlatmaya çalışan?Ve kapanış parçamızda bu olmuştu son cümlelerimle.
"Bu akşamlık bizden bu kadar. Ben Alex, gitarda Noah, piyanoda Nate, bateride Brian. Yarın aynı saatte görüşmek üzere."
Kelimeleri hangi sırayla söylediğimden pek emin olamasam da boğazımdaki yumruyla beraber sahneden indim ve tuvaletlere yöneldim.
Yutkunmakla geçmeyen yumru oradaydı. Elimi göğsüme bastırırken sadece acının dinmesini diliyordum.
Acıyordu.
Çok acıtıyordu.
"Alex?" Gelenin Cade olmaması o an için umduğum tek şeydi. En azından tek gerçekleşen de buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVEYRA #Wattys2017
Genel KurguLAVEYRA Hayatımın bir anda tepetaklak olacağını kim bilebilirdi ki? Bana bakan gözlerin bir zamanlar sevgi dolu olduğunu hatırlıyordum. Ben ağladığım zamanlar kapının önünde nöbet tuttuğunu hatırlıyordum. Ama şimdi gitmişti. O, özenle dizilmiş kirp...