'Meleğim benim. Küçük, güzel meleğim.'
'Hadi ama Kenan, çocuğu uyandıracaksın çık şu odadan artık.'
Annemin sesi. Babamın ılık dokunuşu.
Yine o rüyalardan birindeydim ama gözlerimi bir an olsun açmayı başaramadım.'Onu özlemişim.' Kırık döküktü sesi. Boş, kapkara.
'Biliyorum, o da seni özledi, tüm hafta seni sordu.' diye söylendi annem. Hala babam odadan çıkmadığı içindi galiba bu tavrı.
'Onu belki de hiç almamalıydık.' dedi bir an sonra. Gözlerimi açmak tek dileğimdi. Ama yine olmadı.
'O herifin eline bırakamazdık, Çağla. Mutlu, kızım burada mutlu.' Sertti kelimeleri ama içinde bariz bir yumuşaklık da bulunuyordu. Anneme hiçbir zaman kıyamazdı zaten.
'Sadece bazen, bazen zorlanıyorum. Gözlerine baktıkça korkuyorum. O adamdan bir şeyler almış olabileceğini düşündükçe-' Konuşmasını yavaşlattı ve en sonunda durdu.
Haklıydın anneciğim. O adamın kızıyım. Katilim.
Sevmesini bile bilmeyen soğuk kanlı bir insanım. Kimseye değer veremeyen, sadece kendini düşünen bencil biriyim.'Çağla.' Babam sadece bunu söyledi. Ardından ılık dokunuşu yanağımdan çekildi. Birkaç adım sesi çıktı ve hemen arkasından kapı kapandı.
Geriye ise gözümden akan bir damla yaş kaldı.
Gitmişlerdi. Ama içimden bir parçayı da yanlarında götürmüşlerdi.
----
"Toprak?" Titreyerek açtım gözlerimi. Yanaklarım hala ıslaktı. Baş ucumda ise Atlas vardı. Elindeki bardağı uzatıyordu dikkatli bir şekilde.
Etrafa ne yapacağımı bilemeyerek baktım. Kalbim acıyordu hala. Annem bile benim için bunu düşünmüştü.
Gerçekti değil mi? Rüyam bir anıydı?
"Kabusların yine mi başladı?" Sessizce izliyordu beni. Bir cevap bekliyordu.
Başımı salladım sadece. Bavulum gitmişti. Çoktan aşağıya götürmüş olmalıydı.
"İç hadi." Uzattığı bardağı kavrayarak bir süre gözlerine baktım. Oysa buna takılmadan ıslak yanaklarımı kuruladı.
Ardından sessizce devam etti konuşmaya.
"Kaçarsın diye düşünmüştüm. Gerçekten geleceğini sanmıyordum."Gözlerime değil de elimdeki suya bakıyordu sadece. Aramızdaki uzaklık kilometreler gibiydi. Çok fazla ayrı kalmıştık biz. Farklı insanlar olmuştuk.
Yabancıydık birbirimize.
"Seninle gelmek istedim." Boştaki elimi sakallarında dolaştırdım sakince.
Tembel bir gülümseme belirdi yüzünde ardından. Çabucak soldu tabii. Elimi kavrayarak durdurdu en sonunda.
"Ne zamandır devam ediyor?" Kabusları soruyordu galiba."Belli olmuyor. Bazen rüya bile görmüyorum, bazen uyanıyorum." Duraksasam bile gözlerimi ona çevirerek devam ettim.
"Annemle babamı gördüm."Elimdeki bardaktan bir yudum alırken gözlerime çevrilen okyanuslarıyla kalakaldım.
"Geçecek." diye fısıldadı. Gözleri parlıyordu, benimle konuşurken daha ilk defa gözleri parlıyordu karşılaştığımızdan beri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVEYRA #Wattys2017
General FictionLAVEYRA Hayatımın bir anda tepetaklak olacağını kim bilebilirdi ki? Bana bakan gözlerin bir zamanlar sevgi dolu olduğunu hatırlıyordum. Ben ağladığım zamanlar kapının önünde nöbet tuttuğunu hatırlıyordum. Ama şimdi gitmişti. O, özenle dizilmiş kirp...