Selamlar, selamlar. Umarım birilerine ulasabiliyorumdur. Sesimi birileri duysun istiyorum çünkü. Sadece biraz desteğe ihtiyacım var.
Biliyorum. Yani herkes istediğine kavusamaz. Ama sadece, sadece bir kereligine, yazdıklarımdaki çığlığı duyun.
İyi okumalar..
---
Kendimi boşlukta sürüklenirken buluyorum sürekli. Ne zaman umutla bir şeye tutunsam elimde kalıyor. Bu hale gelmemin bir nedeni var mı diye soruyorum.
Hayatta olmamın bir nedeni var mı?Yaşıyorum, sadece yaşıyorum. Bu aralar çok fazla ağlıyorum. Film izlerken, otururken, düşünürken, yemek yerken, müzik dinlerken. Sanki takılı kalmış bir plak gibiyim.
Ağlıyorum. Ağlıyorum. Sadece elimden gelenin ağlamak olduğunu düşünüyorum artık.
Hiçbir yere gitmek istemiyorum. Odamdan çıkmıyorum. Tüm günü pencerenin kenarına tüneyerek geçiriyorum.Zihnimin derinliklerinde hep aynı şarkı yankılanıyor. Sürekli. Hiç susmadan.
Unutamıyorum. Yaptıklarım kabuslarıma karışıyor, uyuyamıyorum bile. Göz altlarım mosmor.
Kilo veriyorum.
Saçlarım. Saçlarım da ruhum gibi. Morlarımın altında kahverengi saçlarım belirmekte. Saçlarıma baktıkça ağlıyorum.Kimseyle konuşmuyorum. Öyle garip bir ruh halindeyim ki. Çığlık atmak istiyorum ama-
"Toprak? " Gelen ses Eymen'e ait. Bunu tahmin etmesi pek zor değil size göre sanırım. Tabii Eymen'in evinde tek benim kalmadığım göz önüne alınırsa, sesin Merve'ye ait olma olasılığını da düşünmek lazım.
"Evet. Ne var yine? " İyice huysuz olmuştum kesinlikle.
"Merve seni bekliyor. Çık artık. " Blah, blah, blah.
Nefret ediyordum. O lanet kız bu eve geldiğinden beri Eymen'den nefret ediyordum."Banane. "
"Önemli değil sevgilim. Biliyorsun zor bir dönemde. "
Ahh. Al işte. Meleğimiz Merve Hanım beni savunuyordu yine.
Sevgilimmiş.En sonunda bu konuşmanın geri kalanını duymak istemeyerek kilitlediğim banyo kapısını açtım ve dışarı çıktım. İkisi de karşımdaydı şimdi.
Merve yine iyilik timsali olarak tam da Eymen'in istediği gibi giyinmişti. Siyah, bol dekolteli bir elbise. Kızıl saçları ve o sinsi bakan gözleriyle gayet güzeldi.
Eh, bir de ben. Üzerimde sadece kısacık bir şort ve askılı vardı. Başka hiç bir kıyafetim üzerime olmuyordu çünkü.
"Okula geç kaldın. Yine. " Derin bir nefes bırakırken gözlerimi devirmeyi unutmadım.
"Umurumda değil. Yine. " derken çoktan yürümeye başlamıştım. Ta ki sinsi yılan Merve konuşmaya başlayana kadar.
"Bence bu yaptığın saygısızlık. Toprak seni anlıyorum ama Eymen'i de düşünmek zorundasın. " Kendimi tutmak çok zordu.
6 ay olmuştu. Burada bir başıma kalalı tam 6 ay oluyordu.
Ve bu kadın da tam 4 aydır bu evdeydi.Eymen'in nişanlısı olarak. Geleceğin müstakbel Merve Baturalp'i.
"Peki sen kim oluyorsun? "
"Saygı göstermen gereken birisi. " dedi sadece. Gözlerine baktım ve sonra yavaşça Eymen'e döndüm.
"Hemen şu kadını al götür buradan. Yoksa söylememem gereken şeyler çıkacak ağzımdan. " diyebildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVEYRA #Wattys2017
General FictionLAVEYRA Hayatımın bir anda tepetaklak olacağını kim bilebilirdi ki? Bana bakan gözlerin bir zamanlar sevgi dolu olduğunu hatırlıyordum. Ben ağladığım zamanlar kapının önünde nöbet tuttuğunu hatırlıyordum. Ama şimdi gitmişti. O, özenle dizilmiş kirp...