Chapter 33 --> James Andros

1K 69 4
                                    

Sizi en çok etkileyen pasaja yorum almak istiyorum canlarım.

Yıldıza basmayı unutmayın 👸

-----

Bunda bir hata olmak zorundaydı. Nasıl, nasıl o adamın kızı olabilirdim ki?

Anneme benzerdim ben...

"Alex?" Zorlukla yutkunurken otel odasına geri dönmüş oldum.

Çantama tıkıştırdığım dosyalarla birlikte hızlıca buraya gelmiştik çünkü.

"Ne oldu?" diyerek, saçları nemli bir şekilde banyonun önünde beni izleyen Sam'e çevirdim gözlerimi.

Of, şu saçmalığa bakar mısınız?

Kimden hoşlandığımı düşünsem, üvey kardeşim çıkıyordu.

Lanet dosyalara bakarsak, Cade'le kan bağı bulunan üvey kardeşlerdik.

James Andros ise Sam'in annesiyle sonradan evlenmiş olduğuna göre, Sam'de üvey kardeşim sayılıyordu.

Eymen ise bir yabancı konumundaydı şu an.

Tüm hayatımın bir adamın şerefsiz kanına borçluydum kısacası ve daha dosyanın tamamına bakamamıştım bile.

"Ne yazıyordu?" İçime çektiğim nefes sıkıntımla beraber dudaklarımdan döküldü.

Yalan söylemeyecektim, sadece gerçekleri biraz olsun çarpıtacaktım ama gözlerindeki açık ilgiyi ve endişeyi farkettiğimde yapamadım.

Şimdi soracağım soru da öylesine bir şeydi aslında. Ona ne olursa olsun güveniyordum ben.
"Sana güvenebilir miyim?" dedim yavaşça.

Kaşlarını çatmakla yetinince gülümsedim.

Küçük, zararsız bir gülümseme.

"Güvenebileceğini biliyorsun. Ne olursa olsun seni koruyacağımı söylemiştim ve ciddiydim de."

Bugüne kadar kurduğu en uzun cümle olduğunu varsayarak başımı salladım.

Görebildiğim tek bir çıkış yolu yoktu ki.
"Sanırım, James Andros benim babam."

Pat diye söylemiştim. Bu arada da Sam'in hiç şaşırmış gibi görünmeyen hatlarını izliyordum.

Tek bir değişiklik bile olmadı.

"Tahmin etmiştim." Sakince söylediği için olsa gerek, konuşmayı beceremedim bir türlü.

"N-nasıl?"

"Aynı gözler, aynı dik kafalılık ve aptallık. Kim benim annemle evlenecek kadar salak olabilirdi ki?"

Vay. Diyebileceğim tek kelime buydu muhtemelen.

Tabii, konuşabilseydim.
"Ayrıca seni saklamam için bana ulaşan Cade değil, James Andros'tu."

"Başından beri burada olduğumu biliyordu yani." derken omuzlarımdan aşağıya sarkan kızıl saçlarımı çekiştirebildim sadece.

Ve o an kararımı vererek dosyaları önüme serdim. Daha doğrusu titrek ellerle sürüklemiştim hepsini.

Yazılanlar Türkçe olduğu için yanıma oturan Sam omzumu hafifçe okşamakla yetindi.

Bense ilk sayfayı atlayarak ikinci sayfaya geçtim.

James Andros ve Melisa Çakır'ın kızı Elisa Toprak.

LAVEYRA #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin