Chapter 17 --> Şeytanla Dans!

1.8K 68 9
                                    

Yeni karakter alarmı.. Media'ya dikkat!!

__

"Burada olmak istemiyorum."

Hayatımın bir günü daha Koral'e karşı koymakla geçiyordu. Beni getirdiği bu izbe mekan tüylerimi ürpertmişti.

"Sana fikrini sormadım." Ve buraya geldiğimizden beri daha da ters birine dönüşmüştü.

Gelelim buraya nasıl getirildiğime...
Koral'in beni elimde yolunmuş papatyalarla bırakmasının üzerinden yarım saat bile geçmemişti ki, odama kendi çalışanlarından birini göndermiş ve 15 dakika içinde kapının önünde olmamı emretmişti.
Tabii, ilk başta inatçılık yapsam da kapıma indirdiği sert yumrukla ve birkaç küfürle ikna olmuştum.

Mükemmel.

Üzerime geçirdiğim siyah kazak ve kot pantolonla birlikte sürüklenerek arabaya bindirilmiştim.
Sormaya çalıştığım her sorumsa yanıtsız bırakılmıştı. Tek farkedebildiğim şey, Koral'in direksiyonu sıkan, bembeyaz olmuş parmaklarıydı.
Yani bu işin ucu iyi bir yerde değildi.

"Neden buradayız?" İçerisi bir buzhaneyi andırırcasına soğuktu. Verdiğim her nefes buharlaşarak kayboluyordu. Bir cevap beklerken üşüyen ellerimi cebime sokuşturmuştum.

"Buradayız çünkü, o şerefsizin evladı kuzenin satmaya çalıştığım her mala el koyuyor." Sadece yutkunabildim. Beni vermeyeceğini söylemişti.

"Eymen burada mı?" Tek solukta konuşmuştum. Bir insan korktuğunu bu kadar belli edemezdi herhalde.

"Ne Eymen'i?!" derken sinirle üzerime adımladı.
"Şimdi sen o çeneni kapatıyorsun. Eğer bu işi bozarsan bende Atlas'ın ayarlarını bozarım."
Dişlerimi gıcırdatmama engel olamadım. Beni tehdit etme şeklinden nefret ediyordum.
Cevap vermeme ramak kalmıştı ki Siyah Giyen Adamlar filmi setinden fırlamış gibi giyinen üç kişi içeri daldı. Dilimi ısırmak zorunda kaldım çünkü az daha gülecektim.

Şu işe de bakın belki de fantastik bir hikayenin baş kahramanı olacaktım.
Hadi gelsin vampirler! Nerede benim seksi kurtadam Jacob'ım, vampir sevgili Edward'ım?

"Off." Sessizce inildedim. Lanet Koral, kolumu öyle bir çekmişti ki az daha yerinden söküyordu. Ona gözlerimi dikmişken sonunda en öndeki siyah takım elbiseli konuşmaya başladı.

"Yani kız bu?" Korkmam gerektiğine dair bir his tüm damarlarımda dolaştı. Tekrar yutkundum.

"Evet. Kız bu." Ve kolumdan tutan Koral beni ileriye, öndeki adamın önüne itti.

"Patron malı istediğini söyledi, kızı değil."

Sik-tir.
Gözlerim büyürken debelenmeye başladım. Ama kolumu sımsıkı kavrayan elden kurtulamadım. "Uslu dur ve bana güven." Sessizce söylenen cümle korkumu dindirmedi.

"Kız, Eymen Baturalp'in kuzeni. Malı çalan şerefsiz de o Eymen iti zaten. Elimde bu kız varken malı geri vermek zorunda." Of, titriyordum.

Resmen piyon görevi görüyordum ve bunların tüm nedeni Koral'den yardım isteyen aptal kafamdı.
"Nasıl emin olabilirsin?" Soruyu soran geride duran takım elbiselilerden biriydi.

"Kızı istiyor." diyen Koral'e tekme atmak geçti içimden ama onun yerine tekrar kaçmaya çalıştım. İşe yaramayınca debelenmekten vazgeçtim.

LAVEYRA #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin