Çok çok fazla heyecanla yazılan bir bölümle karşınızdayım canlarım. Neyse ki tek sorun oylar. Lütfen beğendiyseniz bir yıldızı çok görmeyin. Sizleri seviyorum. Hatalarım varsa kusura bakmayın.
Bir sonraki bölüm için sınır +15oy sevgili okurlar. Sadece ilgi artsın lütfen :))
İyi okumalar :))
--
Uzaktan gelen sesler kulağımı uyuştururken hafif çakırkeyif olmanın zararlarını yaşıyordum. Ciddi ciddi içmiştim. En azından bünyemin az da olsa içkiye bağışık olması güzeldi. Bir daha asla Eymen' in olduğu ortamda içki içmeyeceğime dair bir sözüm olsa bile onun o alayla parıldayan gözleri tüm yeminimi bozmaya yetmişti.
Kendimi bir o yana bir bu yana sallamaya devam ederken mümkün olduğunca az dikkat çekmeye çalışıyordum. Geçen gece olanlar hala aklımın bir köşesini mesken tutarken, Eymen' in benim yüzümden bir kişiyi daha pataklamasını kaldıramazdım. Neyse ki aramızda biraz mesafe vardı. Çünkü şu an, tam da şu an içkinin verdiği gülünç cesaretle onu öpebilecekmiş gibi hissediyordum.
Karşımdaki koltukta, gelişigüzel bir biçimde yığılmış bedeni, tam da ona yakışacak türden erkeksi bir zarafetle bacaklarını birbiri üzerine atmış, gülen gözlerle beni izliyordu. Sarhoş değildi. Hatta çakırkeyif olmadığını da düşünmüyor değildim.
Bu şekilde gözlerini üzerimde tutmasının verdiği tatmin içkinin verdiği o sersemlikten daha da sarhoş ediciydi. Ne yapmam gerektiği yoktu şimdi aklımda. Sadece onunla doluydu zihnim.
Güzel gözleriyle.
Uzun kirpikleriyle.
Dikkatli bakışlarıyla.
Ve tüm zarafetiyle, aklımı dolduran yegane kişi O' ydu.
Eymen' in miladım olmasını isteyen tarafımı susturmaya bile yeltenmedim. Sallandım. Kıkırdadım.
Özgürlük hissinin tadını çıkarırken, hayatımda olup biten her şeyden soyutlandım.
Ta ki aklımda sadece ve sadece Eymen kalana dek.
--
EYMEN
Karşımda bugüne kadar ki en mutlu ifadesiyle kıkırdayan kıza baktım. Mutlu görünüyordu. Sahte gülümsemeleri yoktu. Kuşandığı görünmezlik ifadesi yoktu.
Şu an karşımda bulunan kız Toprak' tı. Amcamdan hikayelerini dinlediğim küçük kuzenim.
Hiç bir şekilde kimsenin Toprak' tan haberi yoktu. Benim dışımda.
Toprak her zaman ilk benim olmuştu. Onun tek ailesi benim derken asla yalan söylemiyordum.
Amcam onu bana emanet etmişti. Her hareketini takip etmiş, her adımını izlemiştim. İzlerken de hayran kalmıştım.
O benim Mor'umdu. Hayatımda bulunan tek renkti hatta. Sonra onun hayatına girme vaktim gelmişti. Küçük kız bana aşık olmuştu. Gözleri üzerimden bir an olsun ayrılmamış ve gözlerinde tüm çıplaklığıyla aşkını önüme bırakmıştı.
Gerçekleri bilmeye hakkı vardı ama gerçekler benim için bile bilinmezliklerle doluyken onu ailemden uzak tutmak yeterince zordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVEYRA #Wattys2017
General FictionLAVEYRA Hayatımın bir anda tepetaklak olacağını kim bilebilirdi ki? Bana bakan gözlerin bir zamanlar sevgi dolu olduğunu hatırlıyordum. Ben ağladığım zamanlar kapının önünde nöbet tuttuğunu hatırlıyordum. Ama şimdi gitmişti. O, özenle dizilmiş kirp...