Selam suç ortaklarım ✨
Oylarınızı bekliyorum, yapmanız gereken tek şey ekranın sol alt köşesindeki yıldızı parlatmak.⭐
Buraya kalplerimizi alalım.♡
Keyifli okumalar.🍒
*****
28. BÖLÜM "SENİ İSTİYORUM"
Gözlerimi demir korkulukların önünde durmuş, son yarım saattir yanımıza hiç gelmeyen Ateş ve Erdem'den çekip oturduğum bankın önünde bir sağa bir sola volta atmaktan başımı döndüren Savaş'a çevirdim.
"Biraz otursan mı acaba?" Duraksadı, bakışları beni buldu. "Seni izlemekten başım döndü." Başını salladı, olduğu yerde ellerini arkasında birleştirip durdu. Bu yüzden rahatlarken başımda dikilen Cansu'ya baktım.
"İki cümle yazmış zaten ama saatlerdir okuyup duruyorsun." Onun da gözleri beni buldu.
"Ne bileyim belki yazdıklarından farklı bir şeyler çıkarırım falan dedim ama yok olmuyor, adam resmen kardeşinden bahsetmiş." Başımı salladım.
"Aynen öyle." Deyip gözlerimi önüme çevirdim, küçük çocuğun yazdığı notu arabada Ateş'e okuduktan sonra herkesi sahile çağırmış, sahilde buluşmuş ve notu onlara da göstermiştik. Daha sonra büyük bir beyin fırtınası yapmıştık ama katilin yazdığı şeyde kardeşinin yaşadığından şüphelendiğinden mi yoksa onu alt etmek için kardeşini kullandığımızı anladığından mı öyle bir not yazmıştı anlayamamıştık.
"Anlamış olması mümkün değil, her şeyi düşündük. Açık vermemek için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bence kardeşinin adını bizden duymak bile bu kadar sinirlenmesi için yeterli olmuştur. Onu kullanacağımızı anladığını hiç zannetmiyorum." Dedi Cansu, geriye yaslandım.
"Bundan emin olamayız ama." Dedim, hepsinin gözü beni buldu.
"Bizi artık istemediğimiz sürece dinleyemez." Dedi Doğan, gözlerimi ona çevirdim.
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Belki de dinleme cihazından değil de başka bir şekilde dinliyordu bizi?" Kaşlarını çattı.
"Ne demek şimdi bu?" Başımı öne eğdim, parmaklarımla oynarken gergince konuştum.
"Belki de aramızdan birinden öğreniyordur her şeyi." Deyip başımı kaldırdım, sordum. "Olamaz mı?" Tek kaşı kalktı.
"Aramızda hain mi var diyorsun?" Omuz silktim.
"Her şey olabilir." Dedim kendimden emin bir şekilde, o sırada Ateş ve Erdem de yanımıza gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇ ORTAĞIM
Dla nastolatkówBir nefes kadar yakındı. Korku tüm bedenimi kaplarken karanlıkta bile fark edebildiğim kehribar rengi gözlerini bir saniye bile olsun çekmedi gözlerimden. Bakışları oldukça keskindi, korkudan kalbimi yaralayacak kadar keskin. "Sen..." deyip sustum...