46.BÖLÜM "ÖLÜME MERHABA DE!"

6.7K 957 518
                                    

Selam suç ortaklarım✨

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.💫

Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Keyifli okumalar <3

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

46. BÖLÜM "ÖLÜME MERHABA DE!"

"Mira." Dedi birisi ve yüzüme yavaşça vurdu. Başımda şiddetli bir ağrı vardı, sesler kulağıma uğultu gibi geliyordu. O seslerin arasından birinin ismimi söylediğini işitiyordum ama kimin sesi olduğunu çıkaramadım. "Mira." Dedi bir kez daha aynı ses ver yavaş yavaş yüzüme vurmaya devam etti.

Göz kapaklarım ağırlaşmıştı, kaldırmak zor oldu ama kendimi zorlayıp kaldırdım, gözlerimi araladım. Gördüğüm ilk şey bir lamba olurken, o ışık gözlerimi kamaştırdı, yüzümü buruşturdum. "Uyandı." Aynı sesin bunu söylediğini duydum. Başımı başka tarafa çevirip yine zorlukla açtım gözlerimi.

Bu kez de pencereyi gördüm, hava kararmıştı ve dışarıda yağmur yağıyordu. Yağmur damlaları pencereyi ıslatıp usul usul aşağıya doğru kayarken bakışlarımı oradan çektim, yüzüme gölgesi düşen Ceyhun'a baktım. Az önce bana seslenen o muydu?

"Beni duyuyor musun?" Diye sordu, konuşmak için yutkundum, o sırada araya başka bir ses girdi.

"Kızın sadece başına vurdular, sağır olmadı." Bu sesin sahibini tanıyamadım. Hem benim yanımda başka kim olabilir ki?

"Bilinci yerine tam olarak gelmeyen birisi gözlerini açtığı hâlde hiçbir şey duymaz, her şey ona uğultu gibi gider. Bunu öğrenmeye çalışıyorum, bundan sonra başınıza böyle bir şey gelirse senin de ilk yapacağın şey bu olsun." Dedi Ceyhun ve bakışları beni buldu. Bunu her kime söyledi bilmiyorum ama bayağı susturmuştu onu.

Gözlerimi açık tutmak zor gelince kapattım, bu şekilde de "Kavga etmeye devam mı edeceksiniz?" diye sordum, yüzümü buruşturdum. Başım çok fazla ağrıyor, normalden de fazlaydı bu ağrı.

"Burada durup da birileriyle kavga etmeye hiç niyetim yok." Dedi yine aynı ses, yerine gelen bilincim sayesinde bu sesin Doğan'a ait olduğunu anlayabildim de onun burada ne işi vardı ki? Acaba yanlış mı anladım?

Onlar kendi aralarında küçük bir tartışmaya girerken bu tartışmaya başka bir ses dahil oldu. "Tamam yeter susun! Kapatın konuyu!" Bu da Erdem'in sesiydi. Gözlerimi zorlukla araladım, odanın içine bakındım.

Doğan ve Erdem buradaydı. Uzakta durmuş, ikisi de başımda dikilen Ceyhun'a öfkeyke bakıyorlardı. Ben öldüm de hayal mi görüyorum acaba? Yoksa onların benim yanımda olmaları pek de mümkün değil.

SUÇ ORTAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin