Selam suç ortaklarım✨
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.💫
Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.❥
Keyifli okumalar <3
Bölüm sınırımız 400 oy ve 800 yorum <3
Instagram: gizzemasllan / sucortagimofficial
*****
77. BÖLÜM "SONUN İLK HABERCİSİ"
Arabanın içinde oturmuş etrafa bakınırken saat 19:49'du ve hâlâ gelen giden yoktu. Gelmeyecek olmaları da beni delicesine korutuyor, canımı sıkıyordu. Her geçen dakika bu can sıkıntısı biraz daha artıyordu. Tabii bu durum bir tek benim için geçerli değildi. Hemen yanımda oturan Cansu, önde oturan Erdem ve Ateş için de geçerliydi.
"Acaba gelmeyecekler mi?" diye sordum ve son yarım saattir süren sessizliği bozdum.
"Gelecekler," dedi Erdem kendinden emin bir şekilde ve devam etti. "Gelmek zorundalar, hiç kimse ailesine göz göre göre sırtını dönmez."
Haklıydı, aileleri bizim elimizdeydi ama bu adamları da tanıyorduk. Beklenmedik şeyler yapmak en büyük zevkleriydi.
"Biraz da inip dışarıda bekleyelim, bunaldım," dedi Ateş ve arabadan indi, hemen ardından ben de indim. İner inmez de gözlerim caddedeki arabalarda, karşıdaki kafelerin önlerinde, içlerinde, evlerde gezindi ama tanıdık bir yüz göremedim.
"O nerede?" diye sordum.
Ateş yanıma gelirken "Kim?" diye sordu o da.
"Aras, burada olacak demiştin."
Etrafa göz attıktan sonra bakışları beni buldu. "Onu görmemiz mümkün bile değil güzelim."
"Geldiğinden emin misin peki? Geç kalmasın?" diye sordum bu kez de, bu gece güzel şeyler olacağını hissediyorum ama içimde anlam veremediğim bir korku da var. Sanki her an her şey yolundan çıkacak gibiydi.
Ben bunu düşünürken Ateş cebinden telefonunu çıkardı. Sanırım beni rahatlatmak için Aras'ı arayacaktı. Bu işime gelirken sesimi çıkarmadım ama o beklediğim şeyi yapmak yerine telefondan bir şeyler yaptıktan sonra bana uzattı. Sorgulamadan elinden aldım ve ektana baktım.
Aras: Senin bu arabanın sağ kapısına çamur sıçramış sanki.
Kaşlarımı çattım, gözlerimi önünde durduğumuz arabaya çevirdim. Biraz eğilip sağ kapısına baktım ve gerçekten de çamur sıçradığını gördüm, telefona dönüp saatte baktığımda buraya geldiğimizde bu mesajı attığını anladım, sonra da aralıklarla attığı diğer mesajları tek tek okudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇ ORTAĞIM
Dla nastolatkówBir nefes kadar yakındı. Korku tüm bedenimi kaplarken karanlıkta bile fark edebildiğim kehribar rengi gözlerini bir saniye bile olsun çekmedi gözlerimden. Bakışları oldukça keskindi, korkudan kalbimi yaralayacak kadar keskin. "Sen..." deyip sustum...