99.BÖLÜM "GİDENLER VE KALANLAR"

932 148 698
                                    

Selam suç ortaklarım :)

Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bu bölüme gelecek olan yorumlarınız bekliyorum.♡

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Yorum sınırımız 500, sınır dolduğunda hemen final bölümümüz gelecek ♡

Keyifli okumalar.♡

Instagram: gizzemasslan

.

.

.

99. BÖLÜM "GİDENLER VE KALANLAR"

Günümüz

Bu hayattan öğrendiğim çok özel bir şey vardı. Dostluk gibi... En az aşk kadar kuvvetli bir duygu olduğuna inanıyorum artık bunun. Hatta belki aşktan da öte. Zaten bana göre bir insan âşık olduğu kişiyle birlikteyken bile onunla dost olabilirdi. Evet, belki tuhaf geliyor ama bana göre öyleydi, öyle de olması gerekiyordu bence. Çünkü dostluk, aşkı tamamlayan bir duyguydu. Dost demek; güven ve sevgi demekti. Aşk, güven ve sevgi olmadan tam olur muydu hiç? Asla...

Tüm bunları bana bir adam hissetirmişti, hissettirirken öğretmişti. O adam aynı zamanda evim olmuştu ve ben şimdi evimden çok uzaktayım. Aynı zamanda öyle bir noktadayım ki bir karar almam gerekiyor. Alacağım karar ya onu öldürecek ya da bizi sonsuza dek ayıracak. O yaşasın diye onu görmemeye, ondan uzak kalmaya, acı çekmeye razıyım. Özgürlüğümü yok saymaktan, onu kurtarmaktan bir an bile olsun tereddüt etmem ama maalesef ki bu kararı sadece ben veremem.

Ben verecek olsam, çoktan yapmıştım bunu zaten. Çoktan onu ölümden kurtarmış olurdum. Ne de olsa bu hayatta ölüm dışında her şeyin geri dönüşü vardı. Kaybedeceğimiz özgürlüğümüze belki bir şekilde yeniden kavuşabilirdik ama kaybedeceğimiz birini geri getirmememiz mümkün olmazdı. Ayrıca o özgürlüğe yeniden kavuşamayacak olsak bile onu ölüme terk edemezdik.

"Onu ölüme terk etmeyeceğiz tabii ki." Cansu'nun sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Ama gidip teslim olmak da akıl işi değil."

"Adamlar pazarlık yok dedi, başka bir şeylerle ikna etmemiz mümkün değil." Bunu diyen Doğan olurken sessiz kalmaya devam ettim.

"İkna etmeyelim, bir şeye ikna etmek zorunda değiliz zaten ve ayrıca bu vakit kaybından başka bir şey olmaz." Bu da Savaş'ın cümleleriydi.

"Ne yapacağız o zaman?" diye sordu Doğan Savaş'a karşı.

"Bulacağız Ateş'i, son ana kadar savaşacak ve onu bulacağız. Ne teslim olup hem kendimizi hem de onu yakacağız ne de onu ölüme terk edeceğiz. Eğer Ateş'in değil de buradan herhangi birimizin başına böyle bir şey gelmiş olsaydı o da aynı şeyi yapmak isteyecekti."

Gözlerimi önüme çevirdim ve uzun uzun düşündüm. Haklıydı, Ateş de aynı şeyi yapardı muhtemelen ama korkuyorum. Ya bir hata yaparsak, ya onun hayatını riske atacak bir şey olursa, ya onu kaybedersek? O zaman ne olacak? Bu riski almak istemiyorum. İlk defa kaçmak istiyorum. Kaçmak ve hiçbir şey yapmamak.

SUÇ ORTAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin