Selam suç ortaklarım :)
Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim.♡ Bu bölüm için yorumlarınızı da sabırsızlıkla bekliyorum.
Başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.
Ben de buraya sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum :)
Bölüm sınırımız 500 yorum <3
Keyifli okumalar.♡
gizzemasllan Instagram: gizzemasllan
♡
♡
♡
88. BÖLÜM "BOŞLUK"
Herkes büyük bir dikkatle şu an tam karşımızdaki televizyona bakıyordu. Tüm video izlendikten, Taner'in görüntüsü son bulduktan sonra herkes bu kez de birbirlerine bakmaya başladılar.
"Bitti resmen," dedi Cansu, bakışlarım hemen onu bulurken devam etti. "Bu video sadece Taner'i suçlamak için değil, her şey için çok önemli. Bu videoyla kendi suçsuzluğumuzu bile ortaya çıkarabiliriz." Gözlerimi önüme çevirdim. Haklıydı, artık bunu yapmak için hiç değilse küçük de olsa bir fırsatımız vardı.
"Bunu yapacağız değil mi?" diye sordu Cansu, gözlerim Ateş'i buldu. Başını hafifçe önüne eğmiş, düşünüyordu.
"Herhalde bu kadar şeyden sonra bir tek Taner'i tehdit edip gitmeyeceğiz buradan değil mi? Suçsuz olduğumuzu kanıtlamak için de bir şeyler yapacağızdır " Cansu konuşmaya devam etti. Birinin ona destek çıkmasını, söylediklerini onaylamasını bekliyordu.
Gözlerim bir Ateş'e bir de Erdem'e gitti. İkisini de fazlasıyla düşünceli gördüm. Doğan ve Savaş'a baktığımda onların da merakla Erdem ve Ateş'e baktığını gördüm. Çünkü şu an hepimizin düşüncesi aynıydı, biz bunu fazlasıyla belli ediyorduk ama o ikisi etmiyordu. Bu yüzden de herkes merakla o ikisine bakıyordu.
Ateş yerdeki başını kaldırdı. Hepimize bir bir baktıktan sonra en son Erdem'e baktı. Birbirlerine yaklaşık bir dakika kadar baktılar. Sanki bakışlarıyla konuşuyor gibiydiler. Bu bakışma fazlasıyla merakımı cezbederken Ateş sonunda bize döndü.
"İyi bir plana ihtiyacımız var," dedi, bunun ne anlama geldiğini anlamaya çalışırken de devam etti. "Öyle bir videoya güvenip ortaya çıkmak olmaz," dedi ve ayağa kalktı. "Çok güçlü bir plan lazım bize." İşte bu cümleleriyle dudaklarım yana kıvrıldı. Burada kalmayı kabul etmişti. Gitmekten vazgeçmişti ve suçsuz olduğumuzu ispatlamak için burada kalacaktı.
"Kalacak mıyız?" diye sordu Erdem, Ateş bakışlarını ona çevirdi.
"Kalmayalım mı?" diye sorarak sorusuna soruyla karşılık vermiş oldu. Erdem'in vereceği cevap şu an fazlasıyla önemli olduğu için tüm dikkatimi ona verdim. Ondan olumlu bir şeyler duymayı bekledim. Neyse ki o da bu konuda bizi bekletmedi.
"Kaçmak, gitmek hiçbir şekilde içime sinmiyordu zaten," dedi, dudaklarım yana kıvrıldı. Gülümsemem büyüdü. O sırada Cansu ayağa kalktı ve televizyona takmış olduğumuz flash belleği çıkardı, bize döndü.
"Bunu güvenli bir yerde tutmak lazım," dediğinde Ateş elini uzattı, Cansu hemen onun yanına gitti ve verdi. Ateş de aldı, ceketinin iç cebine koydu. O sırada benim montumun iç cebinde olan zarf aklıma geldi. Belki de şu saatten sonra onu kullanmaya hiç gerek olmayacak diye içimden geçirmeden edemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇ ORTAĞIM
Roman pour AdolescentsBir nefes kadar yakındı. Korku tüm bedenimi kaplarken karanlıkta bile fark edebildiğim kehribar rengi gözlerini bir saniye bile olsun çekmedi gözlerimden. Bakışları oldukça keskindi, korkudan kalbimi yaralayacak kadar keskin. "Sen..." deyip sustum...